MENÜ

Federer'in Yakın Geleceği ?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

ABD Medyası tarafından sürekli Tenis Dünyasının 5. Grand Slam’i olarak pompalanmaya başlanan Indian Wells başladı. Bu nasıl acımasız bir güruhtur ki kendilerinden başka hiçbir canlının varlığına, bekasına ve gelişmesine tahammülü yoktur. Evet “Kızılderili Kuyuları” gerçekten mükemmel bir tesis. Dört dörtlük bir organizasyon. Çölün ortasında tam anlamıyla bir Spor Vahası. Bunların birini bile tartışacak akli melekeleri yerinde kimse yoktur. Hal böyleyken doğru dönen bir düzeni çomaklamanın bir anlamı var mı?

5. Grand Slam olacaklarmış çünkü çoğu Grand Slam Turnuvasından daha iyi olanaklar sunuluyormuş. Oyuncular zaten tıka basa dolu takvimden kafalarını kaldıramıyorlar. Sakatlıklar, çekilenler birbirini kovalıyor. Yeterince “yıldız” olmayınca turnuvalar zarar ediyor. Sponsor ve medya şikayetçi oluyor…Çünkü izleyici azalıyor. Hadi bir de 5. Grand-Slam! Bunun olamayacağını kendileri de farkında ama öyle sinsiler ki! Artık vahşi-kapitalizmin bile bir sınırı olmalı diyesi geliyor insanın. Yeniliklere, gelişmeye hele doğru değişikliklere hiç ama hiç karşı değilim ama salt kendi çıkarını gözeterek, tüm bir sistemin allak bullak edilmesine ve bu uğurda güzelim bir spor branşının merhametsiz yatırımcıların çıkarlarına kurban edilmesine de karşıyım. Amaçları 5. Grand Slam olabilmek değil aslında. Fransa Açık (Roland Garros)’ın yerine geçmek.

Yanlarında ancak kendi vatandaşlarını yani “ABD Açık” turnuvasını bulurlar. Başta Fransızlar sonra da Avustralyalılar buna toptan itiraz şerhini koyarlar. İngilizler bile geleneksel tutuculuklarını sahiplerine göre haykırmaktan önde tutacaklardır. Kendilerine göre haklı yanları olabilir. ABD’deki sermaye ve medya hiçbir yerde yok. Doğal olarak bazı konularda üstünlükleri olacaktır. Ama bu üstünlükleri bu sporun köklü çınarlarını yok etmeye çalışarak kullanmak çok çirkin. Yegane amaçları “Fransa Açık”ın bir türlü çözemediği sorunlarını öne sürerek kendilerini ön plana çıkarmak.

Ama yukarıda yazdığım gibi orası ABD. Kendilerine göre bir mantıkları var. Bakınız yıllarca dünyanın en çok satan haftalık haber dergilerinden biri olan Newsweek’in editörü Tina Brown’a emekliye ayrılırken soruyorlar : “Size göre nasıl oldu da Trump gibi biri başkanlığı kazandı?” Aldıkları yanıt şu oluyor : “Onun albenisinde fazlasıyla Amerikanvari faktörler var…Günün sonunda Trump altından bir köşkü, kocaman bir uçağı ve manken karısı olan biri. Amerika’da bunun bir başarı öyküsü olarak algılanması o denli kolay ki!”

Gelelim İndian Wells turnuvasının kendisine. Herkesin dilinde Haşmetmeablarının ne yapacağı. 38 yaşına adım atmakta olan bir adam tüm tenis camiasını peşine takmış maşallah gittikçe gidiyor. Başka konuşulan hiçbir şey yok.

Yahu kadınlar fikstürü son zamanların en ilginci…Serena dönüyor, Azarenka olacak. Kerber, THY, Halep hatta Sharapova hepsi var! Hayır varsa yoksa Federer acaba yine kazanacak mı? Nadal’la arayı açacak mı? Bir numara da kalacak mı yoksa ?

Pekiii, alın size bir soru : Nadal oynamadan 1 numara olabilir mi? Ama yanıtı yarına.

Eh hastahane odasından da bu kadarcık muzipliğimi hoş görün lütfen. Sağlıcakla kalın…

YORUM YAZ