MENÜ

Galatasaray'ı örnek verirken

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki; parasızlık aşağılanacak bir durum değildir. Boş kasanızla, virane stadınızla dalga geçseler dahi, bu koşullarınızla hiç bir zaman aşağılanmış sayılmazsınız. Çünkü bu olumsuz şartlara rağmen, Galatasaraylı futbolcuların onurlu bir mücadelesi vardır sahada... Züğürtlüğü alay konusu olsa da, bu mücadele biçimi saygınlıktır. 1996-2000 yılları arasında da Galatasaray Kulübü’nün futbolcularına aşırı borçları sorun idi... Fatih Terim otoritesi, çözülmeye engel diye gösterildi hep. Terim’den sonra da devam ediyor parasız düzen... Ama Galatasaray’ın bildik, saygın mücadelesi de... Cepte para yok, yarışma adil değil, takımda yanlış transfer de var, yetersiz oyuncu da... Buna rağmen iki yıldır Galatasaraylı her oyuncu elinden gelenin en iyisi ile sahada... Sadece Ayhan Akman örneğine bakmak yeterli... Beşiktaş’a babasının vasiyeti ile gelmişti. Bu manevi güce rağmen Siyah-Beyazlı forma altında, beklentilerin üçte birine bile cevap veremedi. Beşiktaş’taki başına buyruk Ayhan, Galatasaray’a transfer olduktan sonra, ne oldu peki!.. Haytalığı bırakıp, sorumlu bir kimlik kazandı. Beşiktaş’ta kazandığı paranın yarı değerine gittiği halde, sesi soluğu çıkmıyor. Galatasaray forması parasız da olsa, yürekten temsil edilebiliyor. Galiba o çatıda insan, duygu, şevkat, kısaca kültür faktörü farklı... Para çok sonralara kalıyor. Fikret Orman, Beşiktaş’taki başarısızlığa sadece paranın kötü yönetilmesi (yanlış transferler vesaire...) tezi ile yaklaşıyor. Oysa, Süleyman Seba’dan sonra yitirdiği değerlerin akıntısında sürükleniyor Beşiktaş... Beşiktaş’ın akıbetini örneklemek isterken, Galatasaray’ın boş kasasını ‘öcü’ diye koymak yerine; Beşiktaş’ta kaybolan, Galatasay’da dimdik ayakta seyreden gönüldaşlığı ve bağlılığı dikkate almalı koltuk için sırada bekleyen başkan adayı...

YORUM YAZ