Türkiye Jokey Kulübü'nde büyük otorite boşluğu

Kalbiniz sağlam değilse bu yazıyı okumayın

Hani susayım diyorum ama yüreğim ve vicdanım el vermiyor. Gün geçmiyor ki Türkiye Jokey Kulübü’nde yeni bir skandal yaşanmasın.

Geçtiğimiz haftayı geride bıraktık. Bu cumartesi pazar en yakın rakibimizden cumartesi bin, pazar ise 4 bin fazla sattık ama bu bir ölçü değil. Zira alınan tiraj rakamları 80’er bin civarında ve hiçbir medya patronu bu mali tablolarda at yarışına her gün 16 tabloit sayfa (eş değeri 8 normal sayfa veya 4 yaprak ediyor) ayırmaya devam etmez, edemez. Bugün markete gidin 32’li tuvalet kağıdı veya 100’lü A4 kağıdının bile fiyatının üç kat arttığını görürsünüz. Ki bunlar boş kağıtlar. Matbaa, matbaa personeli, mürekkep, dağıtım ve içini bilgi ve tahminle dolduran iç-dış personel masrafı olmayan kağıtlar.

Türkiye Jokey Kulübü’nün Yönetim’inden profesyonel kadrosuna kadar bilmesi gereken şey ulusal basındaki at yarışı sayfalarının TJK’nın da sermayesi olduğu, bu işte kaderin aynı zamanda bayisinden, personeline ve dahi atçısına kadar bağlı olduğu. Bugüne kadar TJK’nın ulusal basındaki sayfalarla ilgili herhangi bir sorumluluk üstlendiğini görmedik. Ulusal basın sayfalarının her santimetrekaresinin hiçbir geleneksel bültenle eş tutulamayacağı, spor gazeteleri ve iddaa ekleriyle aynı sepette yer alıp her zaman yeni kitlelere teklif sunduğu, maliyet olarak da yarışseverin 1 numaralı tercihi olduğu aklı başında olan herkesin malumu. Aldığımız bilgiye göre Türkiye Jokey Kulübü Yönetim Kurulu 26 Kasım Pazartesi günü toplanıyormuş ve bu konunun acilen gündeme gelmesini umut ediyoruz. Zira camiadaki elini ovuşturan hiçbir sözde basın kimliğinin ön göremeyeceği ve atçılığın, personelin ve dahi bayilerin kaderini ilgilendiren ciddi bir erozyon kapıda, bizden söylemesi.

Otorite boşluğu TJK TV’de

Pazar günü izinliydim. Öğlene doğru kalktım. Kahvaltı derken oğlum da günlük tablet izninin bir kısmını kullanırken TV’yi açtım. TJK TV’de at yarışı yorum programı vardı. Böyle şeyler hep beni bulur ya, daha dakika bir kadın moderatör erkek yorumcuya o erkek yorumcunun yeni bir girişimi olan ve adını da bu programdan almış paralı internet tahmin sitesinin konusunu açtı. Tabi aynı zamanda benim de ağzım açık kaldı. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu camiada yarışsevere gerçekten hizmet veren kimsenin geçim sıkıntısı içinde olmamasını, varsa çoluğu çocuğu en iyi eğitimi alacak şekilde kazancı olmasını dilerim. Kimsenin kötülüğünü istemek benim kitabımda yazmaz. Ama her şeyin bir usülü, adabı olmalı.

Neyse. Yorumcu bu kez sitesini anlatmaya başladı; a) Biz vergi mükellefiyiz, diğerleri gibi karıştırılmasın b) Bugün bir bülten 2 TL, iki şehrin 4 TL bizim de bir maliyetimiz var, ücreti ona göre kıyaslasınlar c) Şu şu özelliklerimizle farklıyız, hele hele nisan ayını beklesinler, bomba gibi hiç yapılmamış yeniliklerle hizmetimizi daha da ileri götüreceğiz dedi.

Tablo bu. Bu tablonun Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kurallarına alenen aykırı olduğunu söylememe gerek var mı bilmem. Tarafsızlık beklenen kurumun içler acısı hali bu. Türkiye Jokey Kulübü’nde öyle bir otorite boşluğu var ki bunu son bir örnekle daha anlatmak isterim. Dilerim ki bir an önce toparlanma gerçekleşir. Bu felaket tablosunu duayenlerimiz yani TJK eski Başkanları sayın Yasin Kadri Ekinci, sayın Ömer Faruk Girgin ve sayın Behçet Homurlu da yakından takip etmeli ve gerekli uyarıları yapmalı. TJK tarihi böyle bir genel utanç tablosu görmedi zira.

Basketbolun efendileri?

Sosyal medyada lakabımız olumsuz PR’ımızı yapanlar için Nuh’tan kalma espri anlayışıyla “boş adam” ama biz kalbimizle, aklımızla ve dostlarımızla gerçek ağırlığımızı biliriz. Türkiye Jokey Kulübü’nün utançta nerelere vardığını bilmesi, bir an önce toparlanması için elzem diyor ve son gerçekle (duyum değil, kanıtlar ve tanıklar elimde) kendilerini baş başa bırakıyorum. TJK içinde her türlü imkan önlerine serilip gözlerini de başka yerlere diken bazı mihraklar Türkiye’nin ünlü basketbol yazarlarına (ki bu yazarların hepsi benim minimum 20 yıllık can dostum) ve keza Basketbol Federasyonu’na giderek “Uluslararası Basketbol Yazarları Derneği” kuralım, etkinlikler, turnuvalar yapalım teklifi götürdü. Bu teklifler arasında TJK’dan ses sanatçısı da (kendisinin haberi olduğuna ihtimal vermek istemiyorum) etkinliklerde yer alabilir gibi maddeler de var. Tabi basketbol yazarları kendileri varken TJK mihraklarından gelen Uluslararası Basketbol Yazarları Derneği kuralım teklifini garipseyip geri çeviriyorlar. Basketbol Federasyonu cephesinde ise konu TJK mihrakları tarafından Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Koordinatörü sevgili Ömer Onan’a iletiliyor. O da konuya tam anlam veremeyip TJK cephesini ünlü basketbol yazarlarına yönlendiriyor ve sonuç olarak “çılgın proje” çöpe gidiyor. Bu gelişmeler çok yeni. Ama artık tuzun da böylesine koktuğu yerde TJK’nın silkinme, kendine gelme, kendi ulusal basınına gerçekten sahip çıkma zamanı geldi de geçiyor bile.

Bilmem anlatabildim mi?

(Tüm bunları yazarken kimisinin “kafayı takmış, o yüzden yazıyor” diye kaçış noktası, güvenli bölge kuracağını bilmeyecek değilim. Kimse kusura bakmasın acı gerçekler ortada. Bulunacak şark kafası bahaneler bu rezaletleri utanç olmaktan çıkarmaz.)