"Türkiye, görme engelli futbolunun merkez üssüdür"

Gürsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, göreve geldikleri gün itibarıyla görme engellilerde futbol liginin kurulmasına karar verdiklerini vurgulayarak, "Bu bence çok tarihi bir karar ve dönüm noktasıydı. Hiçbir ülkede görme engelliler futbolunda lig yok. Çünkü engelli camialarında lig kurmak kolay değil. Biz de TFF ile federasyonların birleşimini sağladık." ifadelerini kullandı.

Kurulan yapı sonrasında milli takımın 2015 yılındaki Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olarak olimpiyatlara katılma hakkı kazandığını hatırlatan Gürsoy, "Ligi kurarken, görme engelli camiası bile belki de futbol oynayabildiklerini bilmiyordu. Kurulan bu yapı ve birliktelik, bize hem dikey hem de yatay büyümeyi getirdi, çünkü rekabet ortamı yaratıldı. Yerel yönetimler de destek olmaya başladı. Artık gelinen noktada istikrarlı bir lig ve milli takım oyuncularına sahibiz." diye konuştu.

Kurumsal yapının çok önemli olduğunu ve kendilerine en büyük hızı da bu kurumsallığın sağladığının altını çizen Gürsoy, şöyle devam etti:

"Avrupa’nın en köklü görme engelli futboluna sahibiz. Almanya’da 2017 yılında yapılan Avrupa Şampiyonası’nda çok küçük detaylarla 5. olarak Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı elde ettik. TFF Başkanı Yıldırım Demirören, milli takımın hedefini ’Dünya Şampiyonası’nda ilk 3 ülke arasında yer almak’ şeklinde açıklamıştı. Aşama aşama gitmeli ve taşları yerine tam koymalıyız. İngiltere dışında hiçbir ülkenin futbol federasyonu, engelli futbolunu desteklemiyor. TFF, 100 yıllık tarihi içinde edindiği tecrübeyi, engelli branşlarına da aktarıyor."

"Türk futbolu için konulan vizyon, engelli futbolu için de geçerli"

Ömer Gürsoy, organizasyon anlamında Türkiye’nin dünyanın en iyisi olduğuna değinerek, "Bazı ülkeler futbol anlamında belki bizden biraz daha iyi futbolculara sahip ama biz organizasyon olarak hepsinin üstündeyiz." dedi.

Artık katıldıkları uluslararası organizasyonlarda favorilerden biri olarak gösterildiklerine dikkati çeken Gürsoy, şunları söyledi:

"Bazen başarı olur, bazen de başarısızlık. İkisi de sporun içinde var ancak favori olarak gösterilmek önemli bir durum. Türkiye, görme engelli futbolunun merkez üssüdür. Rekabeti, üstten aşağı doğru kurduk. Türk futbolu için konulan vizyon, engelli futbolu için de geçerli. Ampute futbolunda çok yol aldık ve dünya klasmanının üst sıralarındayız. Down sendromlularda da futbolu hayata geçirdik. İşitme engellilerde ise Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonluğunu kazandık ve seviyemizi ortaya koyduk. Tüm engelli federasyonlarıyla uyum içinde çalışıyor ve engelli futbolunu dünya markası haline getirmek için çabalıyoruz."

Sayyıdan: "Türkiye’nin yeri her zaman kürsü olmalı"

Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Hasan Sayyıdan ise Türkiye’de engelli sporunun 20 yıldır yapıldığını ifade ederek, bu süre zarfında çok önemli gelişim ve büyüme sağladıklarını bildirdi.

2011 yılında yapılan Avrupa Şampiyonası ve 2012 Paralimpik Oyunları’nda gol bile atamadıklarını, kurulan lig sonrasında ise büyük bir sıçrama kaydettiklerini vurgulayan Sayyıdan, "Ligle sporcularımız sürekli antrenman yapar hale geldi. Rekabet arttı ve kulüplerimiz, gelişimi çok antrenman yaparak sağladılar. Bunun ilk ödülünü de 2013 yılında Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü olarak aldık. Bu da bize doğru yolda ve doğru atılımlar içinde olduğumuzu gösterdi." şeklinde görüş belirtti.

2018 Dünya Şampiyonası’nda kürsüde yer almayı kendilerine hedef olarak belirlediklerini dile getiren Sayyıdan, "Hedefimizi yakalamak için elimizden ne geliyorsa fazlasını yapıyoruz. Konan hedefler her zaman yakalanacak diye bir durum yok ama favori ülkeler arasında gösterilmek bile gelinen noktanın tescilidir. Asıl hedefimiz ise 2022 Dünya Şampiyonası’nda ve 2020 Paralimpik Oyunları’nda madalya kazanmak. Bundan sonra Türkiye’nin yeri her zaman kürsü olmalı." ifadelerini kullandı.

Başkan Sayyıdan, yollarına emin adımlarla ilerlediklerini ve TFF’nin kendilerine çok önemli katkılar sağladığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Biz de TFF de gelişim ve başarı için çok ciddi harcamalar yapıyoruz. Harcanın paraların ve emeklerimizin karşılığını, en güzel şekilde verebilmek için çabalıyoruz. Gerek Avrupa Şampiyonası, gerek Dünya Şampiyonası gerekse de olimpiyatlarda madalya almalıyız. İstiklal Marşımızı yer aldığımız her organizasyonda okutmalı ve bunun gururunu yaşamalıyız. İnanıyorum ki sağlanan bu gelişim, bizi çok daha güzel yerlere taşıyacak."

AA