Türk futbolu ayağa mı kalkıyor?

Galatasaray’ın öncülüğünü ettiği bir ekip ile Türk futbolu takımlar düzeyinde Avrupa şampiyonluğu, Ulusal takım ile de Dünya ve Avrupa üçüncülüğü kazandı. O günlerde, başarının rastlantıdan çıkıp sürekli olması için devamlılık gerektiğinin altını çizmiştik. Ne var ki, düşten uyanamadığımız için ipin ucunu kaçırıp çözümü yabancı futbolcu transferinin önünü açmakta bulduk. Üretmeden tüketmek yöntemiyle kendimizi İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelerle eşdeğer gördük. “Onlar yabancı futbolcu transferini serbest bırakarak gelişebiliyorsa biz neden başarmayalım?” düşüncesine saplanıp kaldık.

Türkiye, çağdaş bir ülke olabilmek için Cumhuriyet ile birlikte Avrupa’ya tutunmuş, bu yolla gelişebileceği umudunu hiçbir zaman elden bırakmamıştır. İktidarlar değişse de bu inanç değişmemiştir. Ne var ki, futbol yöneticilerimiz Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu unuttular. Ülkenin her kuruşunun hesabı yapılarak harcanması gerekirken Euro ve Dolar bazında transferler yaparak ortalama bir futbolcunun yıllık kazancını 10 milyon Lira’ya kadar yükselttiler. Ülkemiz futbolda Dünya şampiyonu olsa da bu para hiçbir futbolcuya ödenemez. Ödenirse bugünkü noktaya gelinir.

Yöneticilerin hesapsız kitapsız transfer yapmaları yüzünden kulüplerin kasaları tamtakır olmuş durumda. Üstelik hiçbir demokratik ülkede olmadık bir şekilde futbol kulüpleri devletin Spor Toto’sundan anlamlı bir parasal destek alıyor. Devlet futboldan elini çekse kulüplerin durumu ne olur?

Ne olacağının ipuçlarını bugünlerde görmekteyiz. Büyük takımların kimi altyapı projelerini gündeme getiriyor, kimi sözleşmeleri devam eden futbolcularından ücret indirimi talebinde bulunuyor kimi ise elindeki değerli futbolcularını satışa çıkartarak “öze dönme hamlesi” yapıyor. Aslında bu hamleyi geçen beş yıl içerisinde yapanlar diğerlerini geri de bırakacaktı ki, Beşiktaş bunu başardı ama bu sezonun başında yüzüne gözüne bulaştırdı.

Kulüplerin bu günlerde transfer harcamaları konusunda hassas davranma girişimleri aslında futbolumuzun geleceği için olumlu bir yaklaşım olabilir. Bugün ekonomik olarak küçülmek, birkaç yıl içinde büyümek anlamı taşımaktadır. Transfer döneminde paraların hesaplı harcanması küçük bir adım olabilir. Ama bu adımın doğuracağı büyük sonuçlar Türk futbolunu ayağa da kaldırabilir. İklim değişti. Borç yiğidin kamçısı değil artık. Kasası büyümeyen kulübün takımı da büyük işler yapamaz…