TJK'nın anlaması gereken tek şey

Üç yazı ile esasta anlatmak istediğimiz bir şey vardı.

Öncelikle acı reçeteyi açıklayayım;

Gelişen internet ortamı basında gazetelerin her sene biraz daha erimesine yol açıyor. Özellikle spor gazetelerinin haftanın 7 günü at yarışı, salı ve cuma günlerine mahsus ise iddaa eklerinin hatrına yoluna devam ettiği sır değil.

Bir başka realite de at yarışı kadar hiç bir sektör kağıda muhtaç değil. Zira yarışseverin tamamına yakını bülten okuyor. Bu konuda bir mübadele mümkün değil zira ne pc, ne tablet, ne de cep telefonları bülten konforunu ve konsantrasyonunu sağlayamıyor, sağlayamayacak da.

Gazeteler ise kar etmiyor ve ilana gereksinimi var.

Daralan ekonomik ortamda reel sektör şirketleri ilanı ilk kısılacak kalem olarak görüyor ve bu da gazetelerin bültenlerin at yarışı ve iddaa ekleri hatrına dahi çıkmasına veya aynı ölçekte yayınlanmasına çok yakın gelecekte imkan tanımayacak. Türkiye Jokey Kulübü'nün nasıl olsa at yarışı yüzünden çok satıyorlar bahanesine sığınıp daha fazla spor gazetelerine önem vermemesi mümkün değil. Kaldı ki spor gazeteleri daha çok satıyorsa TJK da o satılan bültenlerden oynanan oyunlarla bütçesini oluşturuyor. Burada karşılıklı gereksinimden söz etmek gayet mümkün. Hiç bir taraf birbirine üstün değil. 1 hafta Fanatik Hipodrom ve Fotomaç Tempocu'nun yayınlanmadığını bir düşünün ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Türkiye Jokey Kulübü'nün acı gerçeği görüp acı reçeteye imza atmasında en büyük engel olarak basını arka bahçesi yapmak isteyen, esas korkusu koltuğu olan, çatlak ses istemeyen ve Atahan Zilcioğlu, Ediz Sağlam ve Osman Ekinci gibi isimlerle sürekli işbirliği içinde ve basını yeniden şekillendirme çabası içerisindeki Türkiye Jokey Kulübü Genel Müdürü Tuncel Aydın'ı görüyoruz. Bakın sizler 2 senede bir koltuk değiştirdiğiniz için ama bizler 20 küsur senedir aynı pozisyonlarda olduğumuz için profesyonel kadronuzun ne kadar suçlu ve oyunbaz olduğunu çok net üzerimizde yaşıyoruz ve görüyoruz. Sizleri parmağında oynatıyorlar dememizin tek sebebi bu. Bakın öylesine refleksi eksik ki TJK’nın 3 ay günlük 50 bin’er görüntülenme ile Fanatik WEB TV, Fanatik’in 1.32 milyon twitter ve 2.5 milyon takipçili facebook hesaplarında canlı at yarışı programı yaptık. Canlı bahisin daha iyi bir mecrası olamaz. TJK’nın aklına e-bayi ilanı vermek dahi gelmedi. Başka... Yasin Abi’ye mesela bizzat gidip yabancı yarışları en geniş ve erken bahis oranlarına kadar verdiğimizi, o saatte bayilerin kapalı olduğunu ve çerçeve e-bayi ilanı teklif ettim, bir yerlerde takıldı kaldı o iş. Bakıyoruz şimdi Ediz’in sitesinde, Atahan’ın sitesinde e-bayi ilanları. İsyan etmekte haksız mıyız?

Yonca Baltaoğlu ve Aylin Sevim ile defalarca stratejik ortaklık planı yaptık, Yonca çok çabaladı, en sonunda valla yukarıdan bir yerden hep geri dönüyor dedi. Sakın ola Ganyan Bayileri Odası’nın görüşme talebinin defalarca sumenaltı edildiğini Av. Turgut Alakuş’un ortaya çıkardığı Genel Müdürünüz olmasın bu geri döndüren de...

Beni sevip sevmemeniz umurumda değil, geleneksel bültenlere başladığınız ilan desteğine size açık mektupla iki köşe yazısı yazarak vesile olmuşum, Fotomaç'ın haberi olmadan bizimle ilan almalarına vesile olmuşum, bu vicdan rahatlığı bana yeter. Kurumlarımızdan çok paraya boğduğunuz Atahan Zilcioğlu'nun o kurumlardan birinde yazar olmasına rağmen basının genel iyiliği için kalem oynattığını hiç gördünüz mü? Ama 100 bin küsurluk ballı teklifle galop işini TJK'dan almaya çalıştığına şahit oldunuz. Cebi için ve sektör iyiliği için çalışanları ayırt etmek sizler için bu kadar zor olmamalı. Bugün beni sevmezseniz dahi yarın sevdiğiniz bir adam olur belki bu koltuklarda ama yazdığım gerçek hiç değişmez. Bu sektörün bekasını kurtarmak artık spor gazetelerini çok ciddi şekilde desteklemenizden geçiyor. Bu realite çok açık ama etrafınız koltuk ve para derdine düşmüşlerle sarılı. Meramımızı Adana usülü biraz kıra döke, bağıra çağıra anlattık ama etrafınızdaki çıkar dağından sesimizi aşırmak ancak böyle mümkün olabildi. Saygıyla, sevgiyle...