Timo Werner'den espora destek

Futbola 17 yaşında Stuttgart’ta başlayan 2016’da da Red Bull Leipzig’e transfer olan Timo Werner genç yaşına karşın Almanya Milli Takımı’nın da en önemli golcülerinden. Birçok çocuk gibi hayalini futbolcu olmak üzerine kuran Türk asıllı Cihan Yaşarlar ise yaşadığı ciddi sakatlıklar nedeniyle sahalara veda etmek zorunda kaldı ve 2015 yılında futbola bambaşka bir alanda devam etti. espor alanında kendini geliştiren Yaşarlar, FIFA’da Avrupa Şampiyonluğu’na kadar yükseldi.

Timo ve Cihan. İkiniz de kendi alanınızda dünya çapındasınız. Bahsettiğiniz güçlerden biri de odaklanmak. Bu doğuştan gelen bir yetenek mi?

TIMO: Kesinlikle hayır. Okuldayken asla yerimde duramazdım. Her şeyden sıkılırdım.

CIHAN: Dışarıdan bakıldığında çok uslu ve sessiz bir çocuktum. Ama içimden etrafa sadece yüzde 30 odaklanan biriydim (gülüyor).

Bu zafiyetlerinizi daha sonra nasıl bir güç haline getirdiniz?

TIMO: Otomatik olarak gerçekleşti. 50 bin kişinin önünde oynamak vücudunuzdaki adrenalini artırıyor ve bu da daha iyi konsantre olmanızı sağlıyor. Vücudunuz farklı çalışıyor, her şeye karşı farklı bir duygu hissediyorsunuz.

Cihan, bu adrenalin olayı sende daha farklı olmalı. Sizin maçları maksimum birkaç yüz kişi takip ediyor.

CIHAN: Benim maçları internet üzerinden birkaç yüz bin kişi izliyor. Evet yanımızda olmuyorlar ama onların beni izlediğini her zaman aklımda tutuyorum. Bu da benim için büyük bir güç oluyor.

Fakat stadyumdaki gibi bir ses yok…

CIHAN: Ben onu kulaklarımla duyuyorum. Oyun sırasında ya oyunun sesini ya da Berlin Rap, 2Pac gibi Hip Hop şarkılarını dinliyorum. Timo gibi bu ortam da beni çok harekete geçirebiliyor.

Sizi sadece adrenalin mi tetikliyor? Başka etkenler yok mu?

TIMO: Konsantrasyonunuzun olması için ilk etapta sadece bir şeye ihtiyaç var. O da yaptığınız işe olan tutkunuz. Her zaman en büyük hayalim futbolcu olmaktı. 50 kişilik taraftar grupları bile önünde 90 dakika boyunca sonuna kadar mücadele ettim. İçindeki tutku seni hep oyuna konsantre olmanı sağlıyor.

CIHAN: Benim için de öyle. 20'li yaşlarımın başında espor kariyerim başladı. Sadece FIFA oynayarak para kazanmak istiyordum. Saatlerce oyunun derinliklerine düştüm. Sabah saat 4'e geldiğinde konsantrasyon yaşadığım yorgunluğa göre daha az sorun oluşturuyordu.

Timo, oyunlarda en iyi forvetlerden biri olarak görünüyorsunuz. Bazen FIFA 18'de kendinizle oynuyor musunuz?

TIMO: Asla. Sanal Timo işleri karıştırdığında çok sinirlenirdim. (gülüyor)


CIHAN: Ne yazık ki, Timo Werner ile FIFA 18’de oynayamıyorum. Çünkü ben Ultimate Team modunda oynuyorum. Aralarında Patrick Vieira gibi efsanelerin de olduğu dünyanın en iyi 11’i ile sahaya çıkıyorum. Kendi kariyerlerinde çok başarılı olsalar da oyun dünyasının farklı değerlendirmeleri oluyor. Ne yazık ki bu ligde de şu anda Red Bull Leipzig oyuncusu yok.

Günde kaç saat oyun oynuyorsunuz?

CIHAN: Genelde geceleri saatlerce arkadaşlarıma karşı online oynuyordum. Kulaklarımızı takıp, oyun oynarken her şey hakkında sohbet ederdik. Okul, futbol, kızlar… Bu yüzden de büyük dostluklar kurduk.

Dijital oyuncuların normal arkadaşlıklar kurması çok yaygın bir şey değil, değil mi?

TIMO: Birçok iyi arkadaşımın futbol kariyerimle ilgileri olmadı. İlk Bundesliga maçımdan veya ilk büyük sözleşmemden sonra bile beni kimse aramadı. Ama ne zaman FIFA 18'deki Timo Werner'in puanı 80'in üzerine çıktı, sayısız Whatsapp mesajları aldım.

Cihan, kaybettiğin bir maçtan sonra çığlık attığın bir videoyu izledim internette.

CIHAN: Dünya Kupası son 16 maçları öncesi gerçekten çok kritik bir maçı kaybettim. Birçok gol pozisyonunu kaçırdım ve iki golde kaldım. Rakibim üç kez geldi ve üç gol atıp kazandı. Haksızlık yaşandığını hissettim.

Timo Werner de kaçırdığı zaman haksızlık olarak değerlendiriyor mu?

CIHAN: Çünkü o herşeyi kontrol edebiliyor. Fakat esporda oyunların kodlaması büyük rol oynuyor. Ona karşı güçsüzsünüz. Barcelona olayından sonra bu öfke patlamasının hayal kırıklığımı yoğunlaştırdığını fark ettim. Üç gün boyunca başka hiçbir şey düşünemedim. Daha sonra ise bunun gereksiz olduğunu görüp daha sakin olmayı tercih ettim.