"Tarih bizi yazacak"

Başkan Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Dergisi’ndeki başyazısını bu kez ağırlıklı olarak taraftara ayırdı. Fenerbahçe’yi gerek Türkiye, gerek dünyadaki kulüplerden ayıran belirgin bir özelliği olduğunu belirten Yıldırım, “Bu da taraftarıdır. Fenerbahçe taraftarının tutkusu, coşkusu ve kulübüne bağlılığı, ülkemiz sınırlarını aşmış bir üne sahiptir. Formamızın içindeki kim olursa olsun, galip gelmek için gösterdiği çaba ve akıttığı ter, taraftarımızın sporcusuna destek olması için yeterlidir. Tutkunu olduğumuz takımımızı kazanmak için gösterdiği çabada desteklemek, Fenerbahçeliliğin gereğidir ve bu zaten bizlerin kanında, ruhunda vardır. Sporcularımız ve teknik adamlarımız, şampiyon olma yolunda mücadele etme, terini dökme inanç ve kararlılığına sahiptir. Taraftarımızın da stat ve salonlara gelmesi, şampiyonluk yolunda coşku ve tutkuyla takımlarını desteklemesi gerekmektedir. Bu duygusal bağ, her branşta koyduğumuz hedeflere ulaştıracak ve tarih yine bizi yazacaktır.

‘Her yerde galip geleceğiz’
Tarihimizde geriden gelerek kazandığımız maçlardaki gibi tribünlerde çakılacak kıvılcımla coşku, tüm Türkiye’ye hakim olacaktır. Asla boyun eğmeyecek ve her zaman her yerde biz galip geleceğiz” dedi.

“Yayın haklarının değeri 400 milyon Dolar’a ulaşacaktır” dediğinde, kendisini hayal görmekle itham edenlerin bir kez daha yanıldığını ifade eden Yıldırım, “Bu noktada, kulüplerin harcamaları düzenlenmeli ve denetlenmelidir.

‘Bu, kaçınılmaz bir evrimdir’
Yabancı sınırlamasının belirli kriterlerle kaldırılması, transfer piyasasında oluşan suni köpüğü almak için en uygun çözüm olacaktır. Türkiye’de futbolun kurumsal yapısı da orta vadede değişecektir. İngiltere’de olduğu gibi futbolun mali ve ekonomik hakları, bu hakların gerçek sahibi kulüpler tarafından oluşturulan yeni bir yapıya devredilecek ve federasyon sadece organizasyondan sorumlu kalacaktır. Bu, kaçınılmaz bir evrim olup futbolun tüm aktörlerinin bu değişime hazırlanması gerekmektedir. Biz bugünden bu yönde adımlar atmaktayız. Örneğin transfer, sportif direktörümüzün denetiminde, teknik heyetin ihtiyaçlarını gösteren raporlarıyla şekillenmektedir. Başkan ve yönetimin katkısı, transferlere kaynak yaratmakla sınırlıdır. Kadromuzda sezon başında yaptığımız revizyon, devre arasında bir arayışa ihtiyaç bırakmamıştır. Gökhan Ünal’ın transferi de sezon başındaki yeniden yapılanmanın bir parçasıdır” diye konuştu.