MENÜ

Şu taraftar olmasa!

Tıpkı bir zamanların meşhur bakanının söylediği gibi, “Okullar olmasa, maarifi nasıl da güzel yönetirdim.” Galiba, Türkiye Futbol Federasyonu da benzer bir düşünce içinde

Şu taraftar olmasa!

Fenerbahçeli kadınların ünü dünyaya yayıldı. Elbette statlarda görmek istediğimiz hareketler bunlar. Ancak bu uygulamanın bir cezalandırma nedeniyle hayata geçiriliyor olması ayıp. Çünkü kulüplere diyorsunuz ki, “Taraftarın küfrederse, senin maçlarına sadece kadınları alırım.” Bu işin bir boyutu. Bir de diğer boyutu var tabii ki. Manisaspor maçının 61. dakikasında 50 bine yakın kadın ve çocuk Trabzonspor’a küfretti. Peki bunun bir cezası olacak mı? Cezalı bir kulübün, cezasını çektiği maçta jest olsun diye stada aldığınız taraftarlar küfür ettiği için, o kulübe bir kez daha mı ceza vereceksiniz.

***

Galatasaray 22,5 milyon Euro maliyetle bir kaleci aldı. Uruguay Milli Takımı’ndaki perforamansıyla dünya da gözünü ona çevirmişti. Evet ama, o Uruguay’da o kalecinin önünde Lugano ve Coates gibi iki tane santrafor parçalayıcı vardı. Galatasaray yönetimi yıllardır aynı hatayı yapıyor. Ne Leo Franco, ne De Sanctis, ne de Ufuk kötü kaleci. Ama önlerinde oynayanlar maalesef bir kaleci için yeterli değil. Böyle giderse Muslera’nın sonu da diğerlerinden farklı olmaz. Şimdi, ‘Servet A Milli Takım’ın stoperi, Ujfalusi de bir dünya markası’ diyebilirsiniz. Servet’in Milli Takım stoperi olması, bu ülkedeki diğer tüm stoperlerin ayıbı. Ujfalusi ise 5 yıl önce gerçek bir dünya markasıydı, şimdi değil. Aklıma takılan bir de soru var: Falcao’yu bile satmaktan kaçınmayan Porto, 22,5 milyon Euro’yu verseniz, Helton’u ve yanında 3-4 tane gelecek vadeden genç yıldızı da verir miydi? Helton’u alsaydınız hem kaleci, hem de stoper gibi kullanabilirdiniz zaten.

***

Dün gece Bursaspor-Beşiktaş maçı oynandı, rakip seyircisiz. Bundan birkaç hafta sonra Trabzonspor-Fenerbahe maçı da aynı şekilde oynanacak muhtemelen. Şiddeti Önleme Yasası galiba hedefine ulaşıyor! Tıpkı bir zamanların meşhur bakanının söylediği gibi, “Okullar olmasa, maarifi nasıl da güzel yönetirdim.” Galiba, TFF de benzer bir düşünce içinde: “Taraftar olmazsa, şiddeti futboldan söker atarız.”

***

Serdar Tatlı’nın yazdığına göre, Muslera’nın atılması hatalı. Semih’e çalınan ofsayt yanlış ve Semih’e verilmeyen bir de penaltı var. Sadece 2 maçta yazdığı hatalar bunlar. İki hakem, iki büyük kulübe, belki de şampiyonluk yarışında çok ihtiyaçları olacak 2’şer puan kaybettirdi. MHK Başkanı ‘sıfır tolerans’ diyor. Biz de MHK Başkanı’na sesleniyoruz, ‘Lütfen hakemlere de sıfır tolerans.’

***

Fenerbahçe 12 günde 4. maçına çıkıyor bu akşam. Yani Süper Lig’de 4. haftayı geride bırakıyor. En çok dinlenme hakkı elde eden Galatasaray bile şikayetçi bu fikstürden. Bütün futbolcuların ağzından aynı söz çıkıyor: Yorgunuz. Böyle bir uygulamaya gidilirken, acaba MHK Başkanı’ndan da görüş istendi mi? Çünkü, ‘Hata yapan dinlenecek’ demişti MHK Başkanı. Bu yoğun trafikte hata yapanları dinlendirebilecek kadar hakemi var mı elinde? Hakan Can, ‘Şike serbest olsun’ demiş. Şahane söylemiş ama bir eksiği var: Şike zaten her zaman serbest değil miydi!

Haberin Devamı

Zafer BÜYÜKAVCI

YORUM YAZ