Şenol Güneş: "Galatasaray da Östersunds'a elenmişti!"

UEFA Avrupa Ligi gruplarında yarın Sarpsborg'u konuk edecek olan Beşiktaş'ta teknik direktör Şenol Güneş ile mücadele öncesinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İşte Güneş'in açıklamaları:

"Östersunds da Galatasaray'ı elemişti!"

"Rakip oyun tarzı itibarı ile 4-4-2'yi iyi oynuyor. Oyun disiplinleri de iyi ve kompakt oynuyorlar. Bütün bunları düşünerek bizim de iyi ve sabırlı oynamamız gerekiyor. Kendi sahamızda 3 puanı alıp gruplara iyi başlamak istiyoruz.

Biz, üç eleme oynadık. Rakibimiz ise buraya gelene dek dört takımı geçti. Karşımızda sürpriz sonuçlar alabilen bir ekip var. Bu nedenle takım disiplinini elden bırakmamalıyız.

Elbette Beşiktaş büyük bir takım. Ancak futbol sahada oynanıyor. Mesela Galatasaray da Östersunds'a elenmişti. Bizim rakibimiz de o takımla aynı ligde."

Rakibimizin takım uyumu iyi. Kendi liglerinden ziyade Avrupa'da ses getirmek istiyorlar. Biz de en iyi oyunumuzu sergileyip kazanmak istiyoruz."

"Negredo iyiydi ama..."

"Negredo, karakteri ve futbolculuğu itibarı ile çok iyi bir oyuncu. Yeni takımında ona başarılar diliyorum. Zaten kariyeri ortada. Bizde de zaman zaman iyi katkı yaptı, zaman zaman da bekleneni veremedi.

Daha önce de söylediğim gibi takımda bir oyuncunun gitmesi gerekiyordu. Bunun da nedenini en iyi siz biliyorsunuz. Gidenin arkasından şikayet etmek anlamsız."

"Mustafa Pektemek kendini bıraktı"

"Mustafa Pektemek ve Vagner Love'un gitmesi ihtimali de gündeme geldi. Ancak bizimle antrenmana çıkan oyuncunun bir problemi yoktur. Forvette Vagner, Mustafa, Larin, Güven ve Babel'i düşünebiliriz. Hatta Pepe bile forvet oynayabilir.

Vagner'in kalitesini biliyoruz ama verimi maalesef yüksek değil. Çok iyi çalışıyor ama üretkenliği yok. Zaten bütün sıkıntı da burada. Oysa çok iyi bir forvet. Futbol bazen böyle bir şey, oyuncular durağanlaşabiliyor. Mustafa'nınsa şu an biraz kendini bıraktığını düşünüyorum. Transfer dönemi dışında herkes çalışarak işini yapacak. O zaman oynama şansı bulabilirler.

Babel, sol tarafta oynadığı zaman daha etkili olabiliyor. Oraya daha alışmış bir oyuncu. Sağda oynattığımızda bile yabancılık çekebiliyor ki bu yüzden forvette oynaması sıkıntı yaratabilir."

"Sığ ve çirkin eleştiriler..."

"Başkan zemini mazaret olarak görmediğini söylemiş. E ben de görmüyorum ki zaten. Ancak bu bir eksikliktir. Nitekim kazandığımız bir maçtan sonra da VAR sistemini eleştirdim. Ne var ki laflarım hep kavga yaratmak için kullanılıyor. Beşiktaş'a zarar vermek için son derece sığ ve çirkin eleştiriler yapılıyor. Kişiler üzerinden karalama yaparak futbolu kalkındıramazsınız.

Zemin problemi, zaten bir tek bizim problemimiz değil. Her takımın sahasının iyi olması için iyi niyetli bir eleştiri yapıyorum. Ancak insanların niyeti üzümü yemek değil, bağcıyı dövmek. Bu durumda en iyisi hiç konuşmamak."

"Ljajic'in tek eksiği..."

"Adem Ljajic, yetenekli ve çalışkan bir oyuncu. Oyun görüşü ve top becerisi olarak bir sıkıntısı yok. Oyunun içerisinde daha çok olan ve daha çok koşan bir Ljajic çok daha iyi bir performans sergileyecektir. İlk geldiğinde Talisca'da da bu eksiklik vardı ama bu kadar belirgin değildi.

Ben elimdeki oyuncular üzerinden konuşurum. Dolayısıyla Fabri mi Karius mu diye soracak olursanız Karisu derim. Karius, iki maçta iki gol yedi. Hatası bu. Gol yemese daha iyi olur. Ondan da bunu bekliyoruz."

Şenol Güneş'ten önce söz alan Kanadalı futbolcu Cyle Larin ise şu ifadeleri kullandı:

"Yarın çok önemli bir maça çıkacağız. Grup aşamasına iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz. Takım adına iyi savaşıp gereken sonucu alacağız.

Ben kendimi hazır hissediyorum. Sıkı bir şekilde çalışmaya devam ediyorum. Teknik direktörümüz ne zaman görev verirse oynamaya hazırım."

"Baskı değil, motivasyon!"

"Üzerimde baskı yok. Etrafımdaki kalite oyuncuların varlığı benim için çok önemli. Bunu bir motivasyon kaynağı olarak değerlendiriyorum.

Her antrenman ve maçta daha iyiye gittiğimi düşünüyorum. Antrenmanlarda ekstra şut çalışmaları yapıyorum ve performansımın yükseleceğini düşünüyorum.

Buradaki uyum sürecim neredeyse tamamlandı. İstanbul'da yaşamaktan gerçekten mutluyum. Buraya geldikten bu yana herkes bana çok iyi davrandı. Dolayısıyla burada bulunmaktan mutluyum."