MENÜ

Okçuluğu dünyaya tanıtmayı amaçlayan "Kemankeş" projesinin tanıtımı yapıldı

Türk okçuluğunu dünyaya tanıtmak amacıyla Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü'nün ortaklaşa hazırladığı "Kemankeş" projesinin tanıtımı Okçular Tekkesi'nde yapıldı. İlk etapta toplam 16 ülkede faaliyete geçecek olan projenin tanıtımında, bu ülkelerden gelip, eğitimlerini tamamlayan 45 eğitimciye sertifikaları takdim edildi.

Okçuluğu dünyaya tanıtmayı amaçlayan "Kemankeş" projesinin tanıtımı yapıldı

Türk okçuluğunu dünyaya tanıtmak amacıyla Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü'nün ortaklaşa hazırladığı "Kemankeş" projesinin tanıtımı Okçular Tekkesi'nde yapıldı. İlk etapta toplam 16 ülkede faaliyete geçecek olan projenin tanıtımında, bu ülkelerden gelip, eğitimlerini tamamlayan 45 eğitimciye sertifikaları takdim edildi.

İLK ETAPTA 16 ÜLKEDE FAALİYET GÖSTERECEK

Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü, "Türk Okçuluğu dünya sahnesine çıkıyor" sloganıyla "Kemankeş" adı altında ortak bir projeye imza attı. İlk etapta 16 ülkede faaliyete geçecek olan projenin tanıtımı kapsamında Okmeydanı'nda bulunan Okçular Vakfı'nda toplantı düzenlendi. Toplantıya, Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş ve projeye katılan 45 kursiyer katıldı.

OKÇULAR VAKFI BAŞKANI HAYDAR ALİ YILDIZ: BUGÜN TARİHİ BİR GÜN

Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, tanıtım toplantısında açılış konuşmasını yaptı. Yıldız, "Bugün, hem Türkiye'nin dört bir yanına hem de dünyaya Türk okçuluğunu tanıtma anlamında önemli bir gün. Yunus Emre Enstitümüzle, 'Kemankeş' projemizin fikir babası Bilal Erdoğan bey. Böyle bir projenin hayata geçirilmesinde gerek Yunus Emre Enstitüsü gerekse Okçular Vakfının gerçekleştirmeyi planladığı amaçlara uygun olacağı düşüncesiyle bu projenin yapılması talimatını verdiler. Gerek Yunus Emre Enstitüsü gerekse Okçular Vakfı bu amacı gerçekleştirmek üzere Türk okçuluğunu dünyanın dört bir yanına yaymak, anlatmak ve orada geleneksel okçulukla ilgili sporcuların yetişmesini sağlamak üzere bugün tarihi bir gün" diye konuştu.

"BÖYLE GÜZEL KÜLTÜRÜN BİR AN ÖNCE YURTDIŞINDA TANITILMASI GEREKİYORDU"

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş ise yaptığı konuşmada, okçuluk kültürünün dünyaya tanıtılmasının önemine dikkat çekerek, "Yunus Emre Enstitüsü 2009 yılından beri Türkiye'nin dünyaya açılan kültür köprüsüdür. Yunus Emre Enstitüsü Türkiye'nin bilinirliğini, tanınırlığını ve itibarını arttırmak için yurtdışında farklı ülkelerde her yıl binden fazla faaliyet yürütmektedir. Okçular Vakfı ile kesişen noktamız ise Okçular Vakfı'nın Saraybosna'da gerçekleştirdiği bir serginin akabinde birlikte Türk okçuluğunu yurtdışında tanıtma kararı aldık. Bu vesile ile buraya ilk geldiğimde olağanüstü etkilendim. Çünkü geleneksel değerlerimizi modern ortamda, gençlerin anlayabileceği şekilde tasarlanan böyle güzel bir vakfın bir an önce yurtdışında bu medeniyeti ve kültürün tanıtılması gerekiyordu" dedi.

BİLAL ERDOĞAN: ÜMİDİM BU ÇALIŞMA BİR ÇOK BENZER KÜLTÜREL ÖĞEMİZİN DE DÜNYADA ÖZGÜVENLE TANITILMASINA ÖRNEK OLUR

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ise okçuluğun yanı sıra değişik kültürel öğelerinde dünyaya tanıtılması gerektiğini belirterek, "Bosna Hersek'teki 'Kemankeş' sergisinin ardından böyle bir projeye başlamış olduk. Gerçekten kısa bir sürede 16 ülkeden 40 tane sporcu arkadaşımız buraya gelerek geleneksel okçuluk eğitimlerine başlamış oldular. Bunun bu kadar hızlı olması herhalde iki kurumun başarılı, verimli koordinasyonundan kaynaklanıyor. Hem de şu yaptığımız işin bariz yapılması gerektiğinden kaynaklanıyor. Yunus Emre gibi bir enstitünün 2009 yılında kurulması, hem Okçular Vakfı gibi bir ihyanın gerçekleşmesi ve artık bizim olan değerleri dünyaya tanıtmaya başlamamız sanıyorum o eski hikayenin sonuna gelindiğinin delili olsa gerek. Bugün geleneksel Türk okçuluğunu dünyanın dört bir yanında tanıtıyor olacağız. Yine yakın zamanda UNESCO'ya geleneksel Türk okçuluğunun somut olmayan kültürel miras listesine alınmasıyla ilgili başvurunun tanıtımını da burada yapmıştık. Dolayısıyla Okçular Vakfı olarak geleneksel Türk okçuluğunun dünyada daha iyi tanınması için çalışmamızı, üzerimize düşeni hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Benim ümidim bu çalışma bir çok benzer kültürel öğemizin de dünyada özgüvenle tanıtılmasına bir örnek olur" şeklinde konuştu.

"BİZİM OKÇULUĞUMUZUN TEMELİNDE KENDİNLE BARIŞIK OLMA VARDIR"

"Türk okçuluğu, Türk okunun devrinin ve hala dünya tarihinde üretilen en iyi yay olması bizim aslında her ne kadar savaş teknolojisinde en ileride olsak ta bunu kitle imhası için kullanmayan bir millet olduğumuz gerçeğini bizlere hatırlatıyor" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

Çünkü bugün dünyada kitle imha silahları konuşuluyor. Bunların devletler tarafından kullanıldığını biliyoruz. Devletlerin bir şekilde olanak tanıdığı, bazen desteklediği terörist gruplar tarafından kullanıldığını biliyoruz. Ecdadımız dünyanın en büyük askeri gücü olduğu dönemde en ciddi savaş teknolojilerine sahip olduğu dönemde bunları asla bugün dünyada barıştan, demokrasiden dem vuran Batı medeniyetinin kullandığı gibi kitle imhası için kullanmamıştır. Bizim okçuluğumuzun temelinde kendinle barışık olma, odaklanabilme, bir şeyleri başardığın zaman bunu kendi kabiliyeti ile tamamen kendi imkanlarıyla değil, Allah'ın ona tanıdığı imkanlarla yaptığını idrak etme vardır.

Konuşmaların ardından projedeki 16 ülkede eğitim verecek olan 45 kişiye sertifikaları verildi. Daha sonra 45 kursiyer basın mensuplarına özel gösteri yaptı.

DHA

Haberin Devamı
YORUM YAZ