Mezar işçiliğinden başkanlığa

Bazı insanlar vardır, hayatın yakıcı gerçekleriyle çok erken yaşlarda yüzleşirler. Çocukluklarını, gençliklerini yaşayamadan yetişkinliğe adım atarlar. Omuzlarındaki ağır yükün altında ezilmemek için inanılmaz bir varoluş mücadelesi verirler. Bir kısmı yolun başındayken dayanamaz bu olumsuz şartlara ve pes eder. Kimi de sonuna kadar mücadelesini sürdürür ve hem zorlu hayat koşullarının üstesinden gelir hem de hayallerini bire birer gerçekleştirir.

İşte Salim Kayıcı da bunlardan biri. Bugün Türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanlığı koltuğunda oturuyor. 10 yıldır bu görevini başarıyla sürdürüyor. Bir dönem de Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği’nde (WAKO) Asbaşkanlık yaptıktan sonra Mart 2015’de WAKO Başkanlığı’na seçilen Salim Kayıcı’nın inanılmaz bir hikayesi var. Çocukluğu ve gençliği müthiş bir hayat mücadelesi şeklinde geçmiş. Çok erken yaşta, henüz 11 yaşındayken babasını kaybetmiş. Dört kardeşin en büyüğü olarak bir yandan çalışmış, bir yandan okumuş, bir yandan da kardeşlerini okutmuş. Kendisine bu zorlu mücadelesinde öğretmenevinde çalışan annesi destek vermiş. Kendisinin yaptığı iş ise mezar işçiliği! Salim Başkan’la Ankara’da buluştuk ve başkanlığa uzanan o uzun ve çetrefilli yolu anlatmasını istedik. O da bütün samimiyetiyle anlattı.

İşte tekmili birden Salim Kayıcı’nın hikayesi...

'Mezarlara çiçek ekip, suluyordum'

“Sporu bıraktıktan sonra uzun yıllar antrenörlük ve hakemlik yaptım. Bu süreç içerisinde camia içinde tanındım, sevildim, saygın bir yer edindim. 2008 yılında da Federasyon Başkanlığı’na seçildim ve halen bu görevime devam ediyorum. Ben başkan olduğumda lisanslı sporcu sayımız 15 bin civarındaydı, şimdi ise 120 bine yaklaştık. Her yıl uluslararası arenada 450-500 civarında madalya alıyoruz. Madalya sayısı bakımından Türkiye’nin en başarılı federasyonlarından biriyiz.” “Tekvandoya, semtte bir kaç delikanlıdan dayak yememle başladım. Amacım, bir daha böyle bir duruma düşmemekti. Yani dayak yememeli, atmalıydım! Ancak işin içine girince tekvandonun böyle bir amaca hizmet etmediğini öğrendim! Felsefi temeli olan bir spordur tekvando...”

Kayıcı: Dayak yiyince tekvandoya başladım

“Spora tekvandoyla başladım. Tekvandoya başlama nedenim, bir gün büyüdüğüm semtte bir kaç delikanlıdan dayak yememdi. Amacım, bir daha böyle bir duruma düşmemekti. Yani dayak yememeli, atmalıydım! Bu düşünceyle başladım ama işin içine girince tekvandonun böyle bir amaca hizmet etmediğini öğrendim! Felsefi temeli olan bir spordur tekvando. İnsanı daha barışçıl yapar, ruhunu zenginleştirir.” “Uzun yıllar tekvando yaptım. Hocam da efsane isim İsmet Iraz’dı. Tekvandoda siyah kuşak 3. dana geldikten sonra kick boks sporuyla tanıştım. Kick boksta da siyah kuşak 5. dana kadar çıktım. Kick boks insanların bildiği gibi sadece kafes dövüşü değildir. Bir çok disiplini vardır ve kick boks da tekvando gibi uzak doğu felsefesine sahip bir spordur.”

'Yılda 450-500 civarında madalya kazanıyoruz'

“Sporu bıraktıktan sonra uzun yıllar antrenörlük ve hakemlik yaptım. Bu süreç içerisinde camia içinde tanındım, sevildim, saygın bir yer edindim. 2008 yılında da Federasyon Başkanlığı’na seçildim ve halen bu görevime devam ediyorum. Ben başkan olduğumda lisanslı sporcu sayımız 15 bin civarındaydı, şimdi ise 120 bine yaklaştık. Her yıl uluslararası arenada 450-500 civarında madalya alıyoruz. Madalya sayısı bakımından Türkiye’nin en başarılı federasyonlarından biriyiz.”

‘Dünya Federasyonu’nun başına geldim’

“İki yıl Dünya Kick Boks Federasyonu’nda (IAKSA) Hakem Kurulu Üyeliği yaptım. 2011’de Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği’nce (WAKO) yapılan Genel Kurulu’nda WAKO Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildim. Aralık 2013’de yapılan Wako Avrupa Kick Boks Federasyonu Seçimli Olağan Genel Kurulu’nda ‘WAKO Avrupa Asbaşkanı’ oldum. Mart 2015’te de İstanbul’da yapılan Wako Yönetim Kurulu Toplantısı’nda ‘WAKO Başkanı’ oldum.”

Kick Boks olimpik branş yolunda ilerliyor

“Olimpik branş değiliz ama bu yönde bir başvurumuz var. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) tıpkı karate gibi bizi önce tanıyacağını daha sonra da olimpik takvime alacağını ümit ediyoruz.”

‘Hayatım Çinçin Bağları’nda geçti’

“Aslen Şırnaklıyım. Ama doğma büyüme Çinçin Bağları’ndayım. Çinçin Bağları’nı bilenler bilir. O yöre bıçkın ama bir o kadar da dürüst insanların yetiştiği, mahalle kültürünün hakim olduğu bir bölgedir.”

‘Kick boks halkın sporudur’

“Ben zorlu hayat koşullarının üstesinden gelerek Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdim. Bu süreçte yabancı dilimi de geliştirdim. Bu nedenle eğitimin önemini bilirim. İki çocuğum da hukuk bitirdi. Sporcularımı da hem spor yapmaları, hem de okumaları yönünde hep teşvik ederim. Okumaları için de elimden gelen her şeyi yaparım. Kick boks halk sporudur, halkın sporudur. Toplumun her kesimi yapabilir...”

‘Amacımız sadece sporcu değil ahlaklı insan yetiştirmek’

“...Biz sadece sporcu değil, aynı zamanda dürüst ve ahlaklı insan yetiştirmenin önemine inanırız. Bayrağına, vatanına, milletine bağlı, büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi gösteren iyi insanlar yetiştirmektir düsturumuz.”

Hamit Turhan