Meksika üzerinde gökyüzü
Haftanın filmlerini Abbas Bozkurt yazdı: Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron yaşayan en büyük sinemacılardan biri. ‘Roma’ da pek çoklarına göre onun başyapıtı.
Günümüzde teknik ustalığı hikaye anlatıcılığındaki dehayla buluşturan nadir isimlerden biri Alfonso Cuaron. 90’ların sonunda Meksika’da çektiği düşük bütçeli festival filmleriyle adını duyuran Cuaron, kısa sürede Hollywood’un dikkatini çekti. Amerikan stüdyo sisteminin pek çok yeteneği öğüten dişlileri onun yaratcılığını dizginleyemedi. ‘Harry Potter’ serisinin bir bölümü için kameranın arkasına geçtiğinde bile (bkz. ‘Harry Potter ve Azkaban Tutsağı’) filme kendi imzasını atmayı başardı Cuaron. 2006’da imza attığı ‘Son Umut’taki (‘Children of Men’) dakikalarca süren ve tek planda çekilmiş unutulmaz sahneyle, bir sinema virtözü olduğunu yeniden kanıtladı. Bu film, insanlığın sonu senaryoları kuran bilimkurgular arasından sivrilerek 2000’lerin en iyilerinden biri oldu. Cuaron sonra ‘Yerçekimi’ ile uzay yolculuğu temalı filmlere bakışı da tümden değiştirdi. Yeni bir işe imza atmadan önce yıllarca projenin demlenmesini bekleyen usta isim yeni filmi ‘Roma’ ile özüne, sinemasının ilk yıllarının temalarına dönmüş gözüküyor. Ufacık kişisel hikayelerle tüm bir toplumda yankılanan meseleleri anlatmayı becerebilmek tam da Cuaron’a göre bir hareket. 70’li yıllarda Meksikalı varlıklı bir aile ile onların yanında kalan hizmetli Cleo’nun hayatına siyah-beyaz imgeler eşliğinde bizi tanık ettiren film, belki de bu senenin en büyük sinema hadisesi. Filmin adı ‘Roma’ olsa da, Cuaron bizi kendi çocukluğunun geçtiği Mexico City’nin farklı muhitlerine götürüyor ve umutla yoksunluğun iç içe geçtiği dingin bir anlatı sunuyor. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı da kazanan ‘Roma’ 14 Aralık’tan itibaren az sayıdaki sinema salonuyla birlikte Netflix’te de yayında olacak. Filmin beyazperdenin büyülü karanlığını hak ettiğini akılda tutmakta fayda var.
Haberin Devamı ›
Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde
Süper kahraman filmlerinin kof senaryolarından sıkılanlar için taze bir soluk var karşımızda. Stan Lee’nin yarattığı meşhur ‘Örümcek Adam’ evrenini alıp onu Christopher Nolan’ı hatırlatan zekice oyunlarla katman katman açan bu oyunbaz animasyon son yıllarda izlediğimiz çoğu Marvel filmini sollayacak zeka kıvrımına sahip. Muhteşem çizimlere sahip bu eğlenceli animasyonun çocuklara hitap ettiği gafletine düşmeyin. Çizgi roman düşkünleri için kaçırılmayacak bir yapım.
