MENÜ

'Kağıtta tamam sahada görelim'

Trabzonspor yazarımız Serhat Demirtaş, yeni model Fırtına'yı masaya yatırdı.

'Kağıtta tamam sahada görelim'

3-4 sene önceki gibi silbaştan yapılan kadro dezavantajlardan ötürü bu kadar geniş tutuldu ama sürpriz gelir bunu ekstra maliyet olmaktan çıkardı

Kimse Selçuk’u aramamalı. O olsa bu pası atardı demek yerine yenilerin neyi nasıl yaptığına bakmalı. Aksi halde yeni bir Tekke buhranı yaşanır.

Özellikle lig için eskiyi aratmayacak bir kadro var. Tek soru ne kadarda takım olacağı. Süreç hızlı geçilirse Trabzon, İstanbullular’ı yalnız bırakmaz

Trabzonspor’un dağılan oyuncularının, sadece kadro anlamında değil, takım bütünlüğü ve takım ilişkileri adına da darbe oluşturduğu kesin. Çünkü bir kadronun 3 sezon birlikte oynaması pek kolay değil. Üstelik bu takım zor şehir Trabzon’un markası Trabzonspor ise gerçekten güçlü bağlar vardı demek ki. Ersun Yanal’ın kurduğu, Şenol Güneş’in koruduğu o malum kadronun Trabzonspor’a iyi hizmet ettiği ve misyonunu doldurduğu da aşikardı. Yani kayıplar zaten kaçınılmaz hale gelmişti ama önemli olan gidenlerin yerine geleceklerin boşlukları ne derecede dolduracağıydı.

Uzun vadeli planın eseri

Son 1 yıl içinde büyük sirkülasyonun yaşandığı Trabzonspor’da ortaya çıkan tablo, 3-4 sene önceki kadro gibi uzun vadede hizmet için şekillendi. Şenol Güneş’in istedikleri de var, yönetimin aldıkları da. Ancak Güneş’in, ‘Trabzonspor menfaatleri’ prensibi büyük avantaj. Engin, Jaja ve Yattara örneklerinde de olduğu gibi işi kendine hakaret boyutuna vardıran oyuncularını bile ‘belki adam olur’ mantığı ile bünyede son ana kadar tutmanın yollarını arayan Şenol hocanın kimseye ön yargılı bakmayacağı kesin.

Yenilere destek vakti

Birebir isim bazında karşılaştırma yapmayı çok doğru bulmadığım için, mevcut bu kadronun nasıl oluşacağını, ne kadar sürede takım olacağını, Avrupa-lig rotasyonunun nasıl sonuçlar doğuracağını beklemek daha uygun yol gibi duruyor. Yani Selçuk ile birebir Adrian, Colman ya da Sapara’yı eşleştirmek yerine Adrian, Colman ve Sapara ile nasıl bir orta saha düzeni olur, Umut’u Henrique ile eşleştirmek yerine, Brezilyalı’nın stilinden nasıl verim alınır diye bakmak lazım. Aksi halde o pası Selçuk atardı-atamazdılarla uğraşmak, gitmiş ve futbolcu olarak dönüşü olmayan Fatih Tekke sayıklamalarının forvetlere verdiği zararın benzerine zemin hazırlamaktır. Fatih’in dönüşü olsaydı, Selçuk kalsaydı varsayımları detaylandırılabilir ve iyisi-kötüsü konuşulur ama sürekli dikiz aynasına bakıp ileri yol almak zordur.

Yabancı alternatif biraz lüks
Bu mantıktan ilerlersek Trabzonspor’un artık çok alternatifli bir kadrosu var. Birçok takımın kriz yaşadığı kaleci sorunu Onur varken uzun yıllar garanti altına alınmıştı, Tolga da ne kadar iyi bir eldiven olduğunu yine bize hatırlatarak bu mevkiye ‘sorunsuz’ ibaresini yazdırdı. Savunmadaki hareketlilik de artık yerini istikrara bırakacaktır. Zira sol beke alınan Cech’in, stoperde Giray-Glowacki’nin ve sağda da Serkan’ın yeri garanti. Solun alternatifinin Piotr, sağın da Celustka olması ise yabancı hakkının kullanılması adına bir handikap.

Her sisteme uygun

Orta alana gelince... Bu bölge özellikle yeni alınanlarla her türlü oyun sistemine ve stiline uygun görünümde. Colman ve Zokora’ya her şekilde ihtiyaç duyulacağını düşünürsek, Sapara, Volkan Şen, Adrian, Alanzinho ve Halil arasındaki rekabet keyifli sonuçlar doğurur. Bu futbolcular arasında savunmaya destekten ziyade, (Bunu Colman-Zokora yapacak) hücumu iyi tamamlayanlar öncelik kazanır. Bu oyunculara ek olarak iyileşecek Barış Özbek, Barış Ataş, Aykut, Sezer, Eren ve Sercan’ın da kadroda bulunacağını hatırlatmak lazım.

Avrupa’da Vittek, ligde Burak

Forvette handikapları da var, avantajları da. Burak’ın bir anlık sinirinin faturası ağır oldu, Devler Ligi’nin ilk yarısında yok. Yani Vittek, Henrique ve Pawel’in yükü artacak. Avrupa’da tek forvetli, arkası kalabalık bir sistem oynatmasını beklediğimiz Güneş’in golcüsünün Vittek olması muhtemel. Çünkü hem deneyimli hem de silahı çok. Ayrıca Henrique’nin arkadaki pozisyonlarda görev alması da mümkün. Ligde ise Burak formasını geri alır, ancak sağlam bir Vittek her zaman rekabetin nefesini rakiplerinin ensesinde hissetirir.

Yönetim de takım olmalı

Derin kadronun kağıt üzerindeki artıları çok, ancak bunun sahada nasıl işler hale geleceği, takım olunup olunmayacağı, sürpriz arızaların ne kadarda giderileceği, Güneş ve ekibine bağlı biraz da. Tabi bir de yönetimin tavrına. Başkan Sadri Şener’in üzerine yıkılacak bir iş olmaktan çıktı artık Trabzonspor. Transferde futbolcunun yanında durmaktan çok daha fazla misyonları olmalı yöneticilerin, kriz çözmeli, hatta krizi hissedip krizi önlemeli. Takım kadar yönetim takımında da iyi bir görev dağılımı şart.

Ara formül A2 olabilir

Teknik direktör Şenol Güneş’i bekleyen en önemli sorunlardan bir tanesi de rotasyonda bile oynama olasılığı çok az futbolcuların hazır tutulması. Şampiyonlar Ligi’nde aslar dışında bu isimlere şans doğması gerçekçi olursak imkansız. Ligde de durum pek farklı olacak gibi görünmüyor. Tek şans kupa. Nispeten zayıf rakiplerle eşleşilirse belki o zaman oynayabilecek bu isimleri hep hazır tutmak zor. bir ara formül bulunması ve oyuncuların A2 Ligi’nde değerlendirilmesi kaçınılmaz görünüyor. A2’si en güçlü takım Trabzon olursa şaşırmamak lazım!

Serhat Demirtaş

2

Haberin Devamı
YORUM YAZ