Haftanın filmlerini Abbas Bozkurt Yazdı: Cadılarla dans!
Son yılların gözde yönetmeni Luca Guadagnino, vatandaşı Dario Argento’nun korku klasiği ‘Suspiria’yı yeniden çekti ve ortalık karıştı!
İtalyan sinemasının dâhi çocuğu Luca Guadagnino, reklam yönetmenliğinden sinemaya öylesine kuvvetli bir geçiş yaptı ki, artık herkes onun peşinden koşturuyor. ‘Benim Adım Aşk’ (2009) ve ‘Sen Benimsin’ (2015) ile kendine has tarzını akıllara kazıdıktan sonra, ‘Beni Adınla Çağır’la (2017) En İyi Film dalında Oscar’a aday olmuştu genç yönetmen. Böylece dev yapım şirketlerinin radarına girmişti. Parıltılı hayatları tasvir eden, duyulara hitap eden sinemasıyla tanınan Guadagnino, bu başarıların ardından karanlık bir korku filmi çekmeyi tercih ederek herkesi gafil avladı. Korku sinemasına yön vermiş kült film ‘Suspiria’yı (1977) yeniden tasarlamak elbette büyük bir riskti. Guadagnino’nun filmine şimdiye kadar gelen çelişkili tepkiler de bunu kanıtlıyor. ‘Grinin Elli Tonu’nun genç yıldızı Dakota Johnson’ı yaşayan en yetenekli oyunculardan Tilda Swinton ile buluşturan ‘Suspiria’ Berlin’deki ünlü bir dans okulunda geçiyor. Yetenekli genç bir dansçı olan Susie, performansıyla bu prestijli okula kabul ediliyor. Ancak okulun tuhaf yatakhanesinde kaldıkça, buranın bir dans okulundan fazlası olduğunu fark etmeye başlıyor. Esrarengiz, karşı koyamadığı bir güç onu kendisine çekerken, Susie’nin iç dünyası da çatırdamaya başlıyor. Sıkı korku hayranlarından geçer not alamayan bu yeni nesil ‘Suspiria’ pek çoklarına göre ilk filmdeki karmaşık temaları yansıtmak konusunda başarısız. Oysa Dario Argento’nun başyapıtını hatırlarsak, film gücünü temalarından ziyade, atmosferinin benzersizliğinden, sinemada korkuyu bir sanat haline getiren görsel oyunlarından alır. Görselliği yaratmak konusunda Guadagnino’nun da hakkını yememek lazım, dans sahnelerinin büyüleyici estetiği, filmin baş döndürücü kurgusu ve mekanın tekinsizliği yeni filmde fazlasıyla hissediliyor. Nihayetinde Guadagnino’nun filmi, ustasının başyapıtını taklit etmiyor, onu “yeniden hayal ediyor”. Yönetmenin kendisi “yeniden çevrim değil, orijinal filmin uyandırdığı inanılmaz hisse bir saygı duruşu” diyerek bunu ısrarla vurguluyor. O yüzden ilk filmi unutup bu yeni tuhaflığın cazibesine kendimizi bırakmanın vaktidir
Haberin Devamı ›
Filmin künyesi
Yapımı: 2018 – İtalya, ABD
Tür: Korku
Yönetmen: Luca Guadagnino
Oyuncular: Dakota Johnson, Tilda Swinton, Doris Hick
****
Overlord Operasyonu
Hem yapımcı hem de yönetmen olarak Hollywood’un 2000’lerdeki en parlak ismi olan J.J. Abrams, ‘Lost’ dizisinin yaratıcısı olarak hayatımıza girdi, son olarak ‘Star Wars’ serisini ihtişamlı bir şekilde devam ettirerek büyük sükse yaptı. Abrams’ın yapımcısı olduğu filmlerden görkemli efektler, epik sahneler ve yeni çağa ayak uydurmuş anlatım biçimleri bekleyebiliriz rahatlıkla. ‘Overlord Operasyonu’ da tam olarak bu tarife uyan bir savaş filmi. İki genç Amerikan askerinin Normandiya çıkarması sırasında düşman hattında karşılaştığı tuhaf olayları takip eden ‘Overlord Operasyonu’ büyük çatışma sahneleriyle açıldıktan sonra bambaşka yollara sapıyor, korku türüne göz kırpıyor. Karşımızdaki, ağdalı ve iç kıyıcı II. Dünya Savaşı filmlerinden biri değil kesinlikle.