MENÜ

Güneş Play - Off'a karşı

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, yeni sezon öncesi basın toplantısı düzenledi. 40 gazetecinin de katıldığı toplantıyı 3 televizyon canlı olarak yayınladı. Yaklaşık bir saat süren toplantıda Güneş, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Güneş Play - Off'a karşı

Güneş, 2010 - 2011 sezonun iyi başlayıp, iyi bitmesini dileyerek, "Kötülüklerin, yanlışların, gerilimlerin geride kaldığı, güzelliklerin hoşgörünün önde olduğu bir oyun istiyorum. 31 oyuncumuz var. İki oyuncumuzun uzun süren sakatlıkları olacak. 29 oyuncuyla yarışın içinde olacağız. Yeni gelen takımlar var. Samsun, Ordu ve Mersin İdmanyurdu daha önce de birlikte olduğumuz takımlardı. Hoş geldin diyorum kendilerine. Trabzonspor ve Beşiktaş Avrupa'da devam ediyor. Biz de her kulvarda başarılı olmak istiyoruz" diye konuştu.

"PLAY - OFF SİSTEMİNE KARŞIYIM"
Play - Off sistemine karşı olduğunu da belirten Güneş, "Tartışmaya açık olmasına rağmen bilgimiz alınmadan uygulamaya koyulan Play - Off sistemiyle lige başlayacağız. Şampiyonlar Ligi'nde ülkemizi iyi tanıtmak istiyoruz. Sportif başarıyı kovalayacağız. Herkesten sevgi, saygı ve destek bekliyoruz. Spor Toto Süper Ligi'nde yarışın kızışacağı dönemler olacak. Türkiye Kupası statüsü tam olarak belli değil. Zor bir sezon geçireceğiz. Milli takımlara oyuncular vereceğiz. Kadroyu en iyi şekilde kullanmaya çalışacağız. Elimizdeki kadro değişkenliği olan bir takım. Sakatlar ve genç oyuncuları göz önünde bulundurduğumuzda eksik bile sayılabilir" diye konuştu.

"FAIR - PLAY RUHUNU ÖN PLANA ÇIKARMALIYIZ"
Güneş, seyircilerin de daha dikkatli olması gerektiğini ifade ederek, "Seyircimizin yeni dönemde daha dikkatli ve sorumlu olmasını bekliyorum. Tüm futbolseverlerin dikkatli olması gerek. Fair-Play duygusu içinde maç izleme duygusunu öne çıkarmalıyız. Taraftarlarımızın yeni bir statüde izleyecekleri ligde her iki tarafı da alkışlaması, kazananı daha fazla alkışlamasını istiyorum. Oyuncularımızı yuhalamak yerine hak edeni alkışlamak, kaybedenin de emek verdiğini bilmek gerektiğini düşünüyorum. Kaybedenler, bu alkışı hak etmek için daha fazla çaba gösterecektir. Taraftarlarımız bizi yurt dışında da iyi temsil etmeli. Kazanmak ve kaybetmekten çok fair-playı öne çıkarmayı önemsiyorum" dedi.

"ÇOCUKLARIMIZ, ÇALMANIN, ÇIRPMANIN BENİMSENMEDİĞİ BİR GELECEK İSTİYOR"
Güneş, gelinen ortamda çocukların zehirlendiğini de ifade ederek şöyle devam etti: "Kimse gelinen noktaya, 'Oh' demesin. Herkes bu rahatsızlıktan nasibini alacaktır. Hiç ilgisi olmayanda nasibini alacaktır. Çocuklarımızı zehirliyoruz. Bu, gelecek nesillerdeki insan tipini etkileyecek. Çocuklarımız çalmanın, çırpmanın benimsenmediği bir gelecek istiyor. Çalışırken rahatlık, güven istiyorlar, şüphe istemiyorlar. En çok çocuklar etkilendiği için herkes rahatsız olmuştur. Hep birlikte suçun karşısına geçmeliyiz. Suçu yanımıza alırsak bunu asla düzeltemeyiz. Suçun bir cezası olmalı kim olursa olsun. Bilmeden yapılan suçların düzeltilmesi için çaba gösterilebilir ancak aksi kabul edilemez. Hasta olmak istemiyorsak önce mikropları engellemeliyiz. Herkes el atmaya çalışıyor. Keşke daha önce el atılsaydı. Bu durum polis ve savcıların işi. Onların kararlarını bekleyeceğiz. Bir suç yapılır ve onu örtbas etmeye çalışırsak yeni
suçların oluşmasına neden oluruz."

"KANUNLARDAN ÇOK KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMEKTİR ÖNEMLİ OLAN"
Güneş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Kanunlardan çok kendimizi değiştirmek önemli. Komünizmle yönetilen bir ülkede demokratik anlayışa geçtiğinizde anlayışı değiştirmediğiniz sürece bir şeyin değişmediğini görürüz. Herkesin kendi işini yaptığı bir ortam görmek istiyoruz. Medyanın medya, yöneticinin yöneticilik, teknik heyetin teknik konularla ilgilenmesini diliyorum. Herkes her şeyi konuşursa bir yere varamayız. Herkes kendi birimi içinde kalmalı. Bu konuda adımlar atılıyor. Maç sonunda futbolcular, hakemler, teknik adamlar konuşmalı. Çünkü işi yapanlar onlar. Sistem, kurumlar, taraftar, oyuncu ve medya kendini gözden geçirmeli ve yenilenmeli. Başkasını değil kendimizi değiştirmeliyiz. Kendimizi değiştirirsek dünya da değişecek. Şüpheleri yok etmeli, hataları düzeltmeliyiz. Oyuncu daha özgür bir ortam içinde oynamalı. Futbolu oyun olarak görmeliyiz."

Düzensizlikler ve haksızlıkların giderilmesi gerektiğini de vurgulayan Güneş, "Adil olmalı ve dik durabilmeliyiz. Cesur olmalıyız. Başkalarının baskılarıyla karar vermemeliyiz. Özgür ortamı kullanmak istiyoruz. Baskı altında olan oyuncu gelişim gösteremez. Her birim kendi arasında sorunu çözmeli ancak birimler kendi aralarında iletişim kurabilmeli. Futbolu oyun ve eğlence olarak görme anlayışını geliştirmeliyiz. Futbol, insanları bir araya getirmek için büyük bir neden olmalı. Şu anda bir resmiyeti olmasa da en güçlü birim Kulüpler Birliği'dir. Resmiyeti olmamasına rağmen kulüpler olmadan taban birlikleri olmaz. Taban birlikleri fikir ortaya koymalı. Etki alanı olmalı. Antrenörler, oyuncular ve hakemler kendi içlerinde değerlerini iyi korumalı."

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, basın toplantısının ikinci bölümünde sorulara cevap verdi. Güneş, "Yeni bir statü ve şike konuşmalarıyla başlayan bir lig var. Bu sezon yeni bir lig mi olacak?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:

"Olanlardan ders alacağız ancak geriye takılıp kalmayacağız. Başkalarının mutsuzluğu üzerine kendi mutluluğumuzu kurmamalıyız. Geçmişten bu güne kadar savaşlar olmuştur. Hala da oluyor. Bu savaşların yapılmasını önlemek için mücadele etmeliyiz. İnsanların zaafları vardır. Konuşarak, hesap görerek değil dersler çıkararak konuları kapatmalıyız. Sahaya, 'Ölmeye ölmeye geldik' diyerek gelirseniz bir sonuca varamazsınız. Kazandığımızı zannettiğiniz anda kaybedebilirsiniz. Mesela, '1996'da, 2005'te böyle oldu' dememeliyiz. Annem, babam okumadı diye ben de mi okumamalıydım? İnsan mutsuz olursa devlet de mutlu olamaz. Ben açlığı da tokluğu da biliyorum. Futbol para veya bilim değildir. Bu bir oyundur. Bu oyun bana ait dersen yalnız kalırsın. Yeni bir vizyon çizmeliyiz. İyi niyet var ama daha gayretli olunmalı. Benim söyleyecek sözüm var ancak hayata geçirecek zamanım yok."

"PLAY - OFF SORULMADI DİYE BUNU YIKMAYA ÇALIŞMAKLA BİR YERE VARAMAM"
Güneş, cevabını şöyle sürdürdü: "Tek başına iyi olmanız bir şey ifade etmez. Acılarınız ve iyi günleriniz geride kalmıştır. Bugüne nasıl iyi bir oyun, huzurlu bir ortam sunarız bunu düşünmek gerek. Buraya gelen çocuklar, taraftarlar karşısında eğiliyoruz, çünkü onlar geleceğe yön verecekler. Kurumları insanlar yönetiyor ve hatalar yapılıyor. Suçlamıyorum. Davranışlar düzeltilsin diyorum. Play - off için bize sorulmadı diyebilirim ama buna karşı durmak, yıkmaya çalışmakla bir yere varamam. Birlikte yaşarken ortak fikirlerin hayata geçebileceği bir sistem olması gerek. Konuşarak karar verilmeli. Benim oyuncularımla ilgili kararım belli olmasına rağmen antrenörlere 10'larca kere hata yapmamak için tekrar tekrar soruyorum. Sorumluluklarımız varsa hoşgörülü olmalıyız. Play-off sistemine karşıyım ama konuşacağız."

"SUÇU ÖRTMEK İÇİN KANUN DEĞİŞTİRİLİYORSA BU YANLIŞTIR"
Güneş, "Kulüpler Birliği 55. maddenin değişmesi için girişimler yapıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya da, "Benim konum farklı. Kanunlar nasıl yapılır bilmem. Ama uygulama için şunu söyleyebilirim. Kanunlar daha iyi bir ortam için yapılıyorsa evet derim. Suçu örtmek için yapılıyorsa hayır derim. Kanunla huzur bulunmaz. Uygulayıcılara göre kanunlar değişir. Son dönemde hep hukukçular konuştu. Sonra magazinciler konuştu. Ne için konuştuklarını bilmiyorum. Futbol kanun değil, oyundur. Kanundan, bilimden faydalanır ama bunların kendisi olmaz. İki kez mahkemeye gittim. Birinde şahittim, diğeride kendi davam. Titriyordum. Çocuklarımız da polisten korkuyor. Bizim için koyulan kanundan korkulur mu?" şeklinde cevap verdi.

"ASIL MAĞDUR OLAN BİZİZ. ŞAMPİYONLAR LİGİ'NE SON ANDA ALINDIK"
Güneş, Şampiyonlar Ligi'nde de başarılı olmak istediklerini ifade ederek, "Biz kupa almadık ancak kendimizi şampiyon ilan etmiştik zaten. 82 puanı çöpe atmamıştık biz. 1996'da da bunu söylemiştim. 2 puan daha alsaydım mı büyük bir başarı elde etmiş olacaktık. Biz başarılı olmuşuzdur. Zaten kendimizi şampiyon olarak görüyoruz, Fenerbahçeliler de emek vermiştir. Bizim onların antrenörü ve futbolcusuyla sorunumuz yok. Başkaları da bizden rahatsız olmasın. Son anda Şampiyonlar Ligi'ne alındık. En büyük mağdur biziz demek isteyip de kimseyi üzmek istemiyorum. Ama mağduriyetimizi söylemeyipte bunu içimize atmak istemiyoruz. Son anda benim bir çok oyuncum gitti. Buna rağmen işimizi devam ettiriyoruz. Transfer yaptık. Geçen sene oluşan başarılı kadroyu yıktık. Şimdi de iyi oyuncularımız var. İnşallah daha iyi olacağız. Şampiyonlar Ligi heyecan verici ama şehrin davranışı ve heyecanı yeterli değil. Bir maçta kazandığımız 3 puanın sevinci kadar bile sevinemedik. Şampiyonlar Ligi'nin ne olduğunu kavrayamadık. Planlama yapamadık. Eksiklerimiz vardı. Birinci de olabiliriz, sonuncu da olabiliriz. Her sonucu bekliyoruz. Ülkeyi iyi temsil etmek istiyoruz. Sorumluluğumuzu taşıyacağız" dedi.

"FORVETE MESSİ'Yİ İSTİYORUM"
Güneş, "Dengeli bir kadro kurduğunuza inanıyor musunuz?" şeklindeki soruya da, "Birinci ve ikinci takım yok. Bir tane takım var o da Trabzonspor. Daha iyi kadro oluşturmak için isim verebiliriz. Ama alabilir miyiz? Bugün oluşturulan kadro budur. Forvet kimi istiyorsunuz diyorlar, 'Messi'yi istiyorum.' Alabilir misiniz? Mesela kaleci Buffun'u istiyorum. Alabilecek misiniz? Sizden ricam kısır döngüde olmamanız. Trabzonspor'a yanlış yerden vurmayın. Ne eksiktir ona bakmak yerine, nereden kavga çıkarabilirim diye bakmamak gerek. Kırgınlıklar bitsin. Kavga olmasın. Yeni bir vizyonla önümüzü açın. Siz çocukları etkiliyorsunuz. Gazetelerden, televizyonlardan kaçmasın kimse. Değişmemiz gerek. Avrupa tribünlerindeki huzurlu ortamları burada istiyoruz ancak bunun için hiçbir şey yapmıyoruz. Kısaca, farklı takımlarımız yok. Belirli bir menajerle çalışmıyoruz. Elimizdeki kadroyu en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bizim menajerlerle işimiz olmaz" ifadelerini kullanarak cevap verdi.

"BU BİR İTİRAFTIR. ELDEKİ KALİTELİ OYUNCULARIN AYRILMASI BİR TRAVMADIR"
Tecrübeli teknik adam, "Psikolojiniz nasıl?" sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Hayal ettiklerinizle ortaya koyduklarınız bir olmayabilir. Aldığımız oyuncular gidenlerin önüne geçebilecek oyuncular. Bunu zaman gösterecek. O gün de oynattığımız oyuncular eleştiriliyordu, şimdi niye gitti diye eleştiriler var. Gidenler hakkında konuşmak bize artı katmaz. Gelenlerden nasıl faydalanırız bunu düşünmek gerek. Şikayetçi olmaktan çok çözüm üretmekten yana olduğumu yineliyorum. Yerli oyuncularımız ayrıldıktan sonra üç mevkimiz boşaldı. Eldeki kaliteli oyuncuların ayrılması büyük bir travmadır. Bu bir itiraftır. Mevcut durum böyle oldu. 12 yabancı sayısı doğru değildi. Yerli oyuncu konusunda soruldu bana ama alacağımız oyuncular bıraktıklarımız olmalıydı. Böyle olunca yabancıya yöneldik. Yerli oyuncuda sayısal bir azlık var. Aday oyuncular vardı, onları alınca da eleştiriliyoruz. Burak'ı böyle kazandık. Egemen'i de öyle. Sakatlarımız vardı, dalgalı zaman geçirenler vardı, bu nedenle böyle bir karar aldık. Yaptığımız şey bugünü kurtarırken gelecekle ilgili yapılanmaktı. Yaptığımızı yıktık yeniden yapıyoruz. Biz zoru severiz. Giden oyuncu gitmiştir zaten. 'Şu kadar para verilse kalırdı' demek doğru değil. Rakamsal olarak dengeleri zaten bozduk" diye konuştu.

"ÜNAL HOCAYI DAHA ÇOK ÖN PLANDA GÖRECEKSİNİZ"
Güneş, bundan sonraki süreçte yardımcısı Ünal Karaman'ın ön plana çıkacağını da belirterek, "Ünal hoca sahaya çıkacak. Takımı taşıyacak ben de ona yardımcı olacağım. Kulübede ben de olacağım. Dışarıda değilim. Ama Ünal hocayı daha çok göreceksiniz" dedi.

"SOL AYAKLI BİR STOPER ALAMADIK"
Tecrübeli teknik adam, "Yapılan transferlere onayınız var mı?" şeklindeki soruya ise, "Oyuncular alındığına göre onayım vardır demektir. Sol ayaklı bir stoper alamadık veya bulamadık. Egemen tipi bizim için önemli bir oyuncu karakteriydi" ifadelerini kullandı.

YUNUS EMRE SEL - TRABZON / DHA

3

Haberin Devamı
YORUM YAZ