MENÜ

Gökhan İnler, Süper Lig için iddialı!

Adana Demirsporlu futbolcu Gökhan İnler, kurduğu İnler Spor ve Eğitim Vakfı (İSEV) ile birçok alanda sosyal sorumluluk projelerini yürütmeye devam ediyor. İSEV tarafından pandemi süreci kapsamında online eğitim sistemine geçen öğrencilere tablet desteği veren İnler, sokak hayvanlarına da sahip çıkıyor.

Gökhan İnler, Süper Lig için iddialı!

Skorer'den Tuncay Hoş'a açıklamalarda bulunan Gökhan İnler, 2017'de İSEV'i kurduğunu hatırlatarak, "Bu ülkenin bir çocuğu olarak katkıda bulunmak istedim. Ülkeme bir şeyler vermek istedim. Ablamla konuştuk. Ben de yokluğu gördüm. Ablam 'vakıf kuralım' dedi. Bayağı şeyler yaptık. Başta çocuklarımız olmak üzere tüm insanlarımıza, hayvanlarımıza, doğamıza destek olmak için yola çıktık. Biz spor ve eğitim vakfıyız. Hem spora hem de eğitime öncelikli olarak katkı vermek istedik. Sportif imkanlara sahip olamayan birçok okulun spor araç gereçlerini gidererek, çocuklarımıza her türlü spor eğitimi için destek olduk. 'Haydi Türkiyem Spora' başlığıyla bir kamu spotu hazırladık. Birçok ünlü isimle burada çocuklarımızın ve büyüklerin spor yapmalarını teşvik ediyoruz. Pandem sürecinde bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. 'Okumayı Sev' adında kütüphane projesi yaptık. Kitap okuma imkanı olmayan çocuklarımızı da unutmadık. Kütüphanesi olmayan okullara kitaplıklar kurarak onlarca okula kütüphane desteği sağladık. Sosa, Atiba, Mert Günok, Aziz Behich, Skrtel gibi birçok futbolcu arkadaşım destek oldu. 30 tane kütüphanemiz var. Virüs nedeniyle okula gidemiyoruz. Pandemi günlerinde çocukların kitaplardan uzak kalmaması için dünya klasiklerinden oluşan e-kütüphane kururak İSEV sitesinden herkesin ücretsiz okumasını sağladık. Eğitimin online olmasından dolayı derslerini izleme imkanı bulamayan öğrencilere tablet yardımında bulunduk. Dışarda binlerce çocuk var. Aynı zamanda bu öğrencilerimize düzenli kitap ulaştırarak onlarında düzenli okumalar yapmasını yardımcı oluyoruz" dedi.

Haberin Devamı

"TECRÜBELERİMİ ANLATIP YOL GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORUM"

Gökhan İnler, evinde beslediği 3 köpeğin dışında onlarca sokak hayvanı ile ilgilendiğini belirterek, "Düzenli olarak barınakları ziyaret ediyoruz. Gerek barınaklardaki hayvanlar gerekse barınaklar dışında yaşayanlar için mama ve sağlık desteği sağlıyoruz. Ayrıca sokak canlarımız için ünlü isimlerle birlikte kamu spotu hazırladık. Hepimizin yüreğini burkan Hatay'daki orman yangınları için kolları sıvadık. Cenk Tosun'la başlattığımız kampanyada binlerce fidan bağışı gerçekleştirdik. Doğa ve çevre temizliği için çalışmalar yapıyoruz. En son İSEV gönüllüleri ile birlikte Kilyos Halk Plajı'nın temizliğini yaptık. İzmir depremi sonrasında depremzede ailelerimiz için topladığımız bağışlardan eşya yardımı, kira desteği gibi yardımlar yaptık. Deprem travması yaşayan çocuklarımızın psikolojik destek alabileceği bir organizasyon gerçekleştirdik. Başarılı öğrencilerimiz için de burs desteği sağlıyoruz. Pandemi süreci öncesinde birçok etkinliklerde çocuklarımız ile bir araya gelip, başarı motivasyon konuşmaları yaptım. Sosyoekonomik düzeyi zayıf bölgelerimizde bulunan okullarda spor etkinlikleri yaptık. Salgın sonrasında bu çalışmalarınıza devam edeceğiz. Çocuklar için yazdığım kitap da son aşamaya geldi. Onlara kitabımda tecrübelerimi anlatıp yol göstermeye çalışıyorum" diye konuştu.

Haberin Devamı

"TECRÜBELİ BİR AĞABEY OLARAK KULÜBE VE GENÇLERE YARDIM ETMEMİ İSTEDİLER"

Gökhan İnler, Süper Lig'den sonda TFF 1'inci Lig temsilcisi Adana Demirspor'a gelişi ile ilgili olarak, "Sezon bittikten sonra Başakşehir'in kararını bekledim. Onun için süreç biraz uzadı. Orada şampiyonluk yaşadık. Bana başka sayfa açmak istediklerini söylediler. Ben de 'Tamam sıkıntı yok' dedim. Süper Lig'den teklifler vardı. Neden Adana Demirspor'u seçtim? Tarihe geçmiş bir kulüp ve orada bir hedef var. Başakşehir forması giyerken onlara karşı oynadım. İnsanlarda bu enerjiyi ve sevgiyi hissediyorsun. 26 senedir Süper Lig'e çıkamamış bir takım. Ben de bunu büyük bir hedef olarak gördüm. Beni de çok istediler. Tecrübeli bir ağabey olarak kulübe ve gençlere yardım etmemi istediler. Bence güzel bir proje" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

"TFF 1'İNCİ LİG'İN MÜCADELE GÜCÜ YÜKSEK"

Süper Lig ile TFF 1'inci Lig arasındaki farkların neler olduğu sorulan Gökhan İnler, "TFF 1'inci Lig, zor bir lig. Her maçta herkes birbirini yenebiliyor. Her takımda genç oyuncular var. Onlar da kendilerini gösterip Süper Lig sahnesine çıkmak istiyorlar. Mücadele gücü yüksek bir lig. Belki taktiksel olarak Süper Lig gibi değil. Ama fizik olarak herkes çok koşuyor. Her maç herkes yüzde 100 hazır olmak zorundasınız" yanıtını verdi.

"İNŞALLAH BU SENE GENÇLERLE BİRLİKTE SÜPER LİG'E ÇIKACAĞIZ"

Adana Demirspor'da havanın iyi olduğunu anlatan Gökhan İnler, "Zor bir periyoda girdik. 1 ayda 6 maç var. Her 3 günde bir maç oynayacak. Her oyuncu çok önemli. Herkes zihin olarak, fiziksel olarak iyi olmalı. Bir de kazandın mı senin motivasyonunu daha da artırır. Chedjou, Mehmet Akyüz, Anıl, Volkan Şen gibi tecrübeli oyuncularımız var. Biz bu takımın ağabeyleriyiz. Hoca da çok çalışıyor, o da her şeyini veriyor. İnşallah bu sene gençlerle birlikte Süper Lig'e çıkacağız. Her maçımız final havasında. Süper Lig'e çıkmak kolay değil. Kimse sana hediye etmiyor. Çalışan başarır" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"BENİM İÇİN MÜTHİŞ BİR DENEYİMDİ"

Gökhan İnler, "İsviçre'de Zürih'te 2 şampiyonluk yaşadıktan Serie A ekibi Udinese'ye transfer oldunuz? Burada patlama yapıp İtalya'nın köklü kulübü Napoli'nin değişilmez oyuncusu oldunuz. O dönemi anlatır mısınız?" şeklinde yöneltilen soruya, şu şekilde cevap verdi:

"İsviçre'de 2 şampiyonluktan sonra bir aşama daha yukarıda Serie A geldi. Birkaç takım vardı. Udinese'yi seçtim. Udinese, İtalya'nın Altınordu'su gibi. Oyuncuları satan, gençlere yatırım yapan bir kulüp. Juventus ve Inter gibi organizasyonları var. Süperler. Bir genç için müthiş bir deneyim. Açık söyleyim çok zordu. İngilizce biliyordum, İtalyanca bilmiyordum. Ama öğrendim. Yurt dışına gidecek oyuncular için örnek olmalı. Kendisi öğrenecek, sadece beklemeyeceksin. 4 sene müthiş sezon geçirdik. Di Natale, Cuadrado, Sanchez, Benatia, Handanovic gibi yıldızlar vardı. En iyi sezonumuzda pozisyon olarak Şampiyonlar Ligi ön elemeye geldik. Bu genç takımla bu kadar yükselme bizim için müthişti. Ondan sonra Napoli'ye transfer oldum. Beni birden değiştirdi. 10 basamak yukarıda bir kulüp. Büyük bir baskı. Taraftar var, futbolla yatıp kalkan şehir. Adana Demirspor ve Trabzonspor gibi. Napoli'de Mazzari ile süper bir takımdık. Cavani, Lavezzi, Hamsik gibi oyuncular vardı. Benim için müthiş bir deneyimdi. Orada baskı vardı. Her maçta iyi olmak zorundasın. Şampiyonlar Ligi'nde oynadık, Serie A'da da forma giydik. Benim için zordu ama başardım. Çünkü çok çalıştım. İki kez İtalya Kupası'nı aldık. Bir de Süper Kupa'yı kazandık. Napoli'de idol olduk. Beni çok seviyorlar. Her şeyimi verdim. Maradona'dan 25 sene sonra biz kupa kaldırdık."

Haberin Devamı

"NAPOLİ, MARADONA DEMEKTİ"

Hayatını kaybeden Maradona ile ilgili konuşan İnler, Napoli'ye ilk gittiğinde efsane ismin posterinin asılı olduğunu ifade ederek, "Onun sayesinde biz Napoli'yi seçtik. Biz onunla büyüdük. Herkes çok çok üzüldü. Çünkü Maradona, Napoli'nin çocuğu. Napoli, Maradona demekti. Bu takımda oynamak için benim için gururdu. Onun için ben de vakıf yaptım. Benim içimde bir his var. Bu taraftarlara bir şeyler geri vermek istiyorum. Durumu olmayan insanlar da vardı. 1 biletle 3 kişi maça giriyordu. Her şey para değil. Oraya takımını desteklemeye, stres atmaya gidiyorsun. Sokağa bile çıksam kendim çıkamıyordum. İstanbul'da çıkabiliyorsun mesela. Büyük baskı vardı" dedi.

"KANTE'Yİ ALTYAPI OYUNCUSU SANDIM SOYUNMA ODASINDA KARŞILAŞTIK"

Napoli'den sonra Leicester'a geçişi ve yaşadığı şampiyonlukla ilgili konuşan Gökhan İnler, "Güzel bir masaldı. Nasıl kazandığımızı biliyorum. Ben geldiğimde Leicester'ı kimse tanımıyordu. Manchester United ve Arsenal gibi tabi tanımıyordu. Ranieri beni çok istiyordu. Onun için seçtim. İlk günümü çok iyi hatırlıyorum. Söylersem şaşırırsınız. Kante'yi gördüm. Girişte oturuyordu küçük çantasıyla birlikte. Ben de selam verdim. Ben altyapının oyuncusu, genç zannettim. Soyunma odasına girdim, bir baktım o da girdi. 'Ben de yeni oyuncuyum, Fransa'dan geldim' dedi. Tanıştık. Maşallah, süper çocuk. Bugün de aynı, hep gülüyor. İdmanlara başladık. Herkes saldırıyor. Ranieri'nin elinde Vardy, Mahrez, Drinkwater, Huth, Fuchs, Simpson, Wes Morgan ve Okazaki vardı. Meşhur oyuncular değillerdi. Bazılarının sıkıntıları vardı. Vardy ve Simpson'ın özel hayatında sıkıntıları vardı. Normal ve kompakt takımdık. İtalyanlar biraz değiştirmek ister. İlk haftalarda gördü ki olmadı. Beni de yavaş yavaş oyuna koydu. İtalya'dan sonra İngiltere'de zorluk geçirdim. Uyum sağlayamadım hemen. Farklıydı biraz. Defansif, sonra hücuma hızlı çıkışları çalıştık.

Vardy, Mahrez, Albrighton gibi hızlı hücum oyuncularımız vardı. Kante, sağ taraftan ortaya çıktı. Drinkwater ve Kante orta sahada. Ben yedek. Bir başladık. 1-0, 2-1 galibiyetler. Biz aradan sıyrılıp gidiyorduk. Takımın ruhunu ortaya çıktı. Güzel şeyler söyledi. Başkan da her maça gelirdi. Bir aileydi. Herkes işini yapıyordu. Ben senden daha iyiyim diye bir şey yoktu. Ne oldu? Mucize oldu. Unutulmaz bir şey" diye konuştu.

"KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ HAYAL ETTİĞİM FORMAYI GİYMEK BENİM İÇİN UNUTULMAZ"

Beşiktaş'a geliş süreci, ayrılışı ve Başakşehir'de yaşadığı şampiyonluk sürecinden bahseden Gökhan İnler, "Çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım. Herkes bilir bunu. Küçüklüğümden beri hayal ettiğim formayı giymek benim için unutulmaz. Giydim ve şampiyon olduk. İyi bir takımdık. Şampiyonlar Ligi'nde unutulmaz maçlar çıkardık. Güzel bir seneydi. Keyif aldım. Futbolcu olarak herkes oynamak ister. Ben de daha çok oynamak isterdim. Başkana; 'oturacağıma 2 sene, oynamak istiyorum. Opsiyon bulabilirsem ayrılacağım. Bana o paraları ödemek zorunda değilsiniz. Zaten Beşiktaş'ın ihtiyacı var' dedim. Çalışkan birisiyim. Parayı hak etmek istiyorum. Yüzde 100'ümü vermeye çalışıyorum. Her gün olmaz. İçim de çok rahat. Kimse de bana bir şey diyemez. Başkan 'okey' dedi. İtalya'ya geri gidebilirdim. Sonra Başakşehir geldi, bana projesini anlattı. Yeni bir kulüp. 3 sene kontrat verdiler. Ailem de İstanbul'daydı. Ortamı bozmak istemedim. Vakfım da var. Ben de kabul ettim. Onlar da beni çok istediler. 3 sene sonra Başakşehir'de şampiyon olduk. Başakşehir her sene şampiyonluğu zorlayan bir takımdı. Başkan, yöneticiler ortamı iyi tuttular. Virüsten ödemeler de aksadı. Ama başkan bizi ve yabancıları zor durumda bırakmadı, krizi iyi yönetti. Motivasyonlar düşmedi. Bu sene de pandemi başladı. Bir faktör daha var. Büyük kulüpleri ve Anadolu kulüplerinin taraftarı var. Taraftarlar seni gaza getirebilir. Bazen iyi oynamıyorsunuz, taraftarla yenebiliyorsunuz. Pandemiden sonra Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaşlı oyuncular seyircilerin yokluğunu hissettiler. Başakşehir, ortalama 5 bin kişiye oynuyorduk. Büyük kulüplerin gibi taraftarımız yoktu. Biz bu baskıyla oynamayı biliyorduk. Belki de ötekiler bu baskıyı hissedemeyince o ateşi belki yükseltemediler. 2 sene önce Galatasaray'ın 8 puan önündeydik. Final maçını Galatasaray'la oynadık. Türk Telekom Stadı'nda 52 bin kişi vardı. Herkes o ateşi biliyor. Onların arenasında oynuyorsun, bu farklı bir şey. Ama düşünün 52 bin kişi yok misal, 11'e 11 oynuyorsun, belki biz o maçı kazanırdık" şeklinde konuştu.

SORU-CEVAP

Gökhan İnler ile yapılan kısa soru cevaplar ise şöyle:

*Türkiye'de birlikte oynadığınız en iyi yerli ve yabancı oyuncu hangisi?

"Bir sürü var. En iyi yabancı Quaresma. Yerli oyuncu olarak da Emre abimiz. Emre (Belözoğlu) bizim kaptanımızdı. Başakşehir'de onunla rekabete girmiştik. Kalitesi zaten belli."

*Çalıştığınız en iyi teknik adam?

"Herkes benim için önemli. Yoksa ben buralara gelemezdim. Herkesten bir şey öğrendim. Birisini öne çıkarmak benim tarzım değil."

*Bu sezon şampiyonluktaki favoriniz?

"Zor bir soru. Takım söylemek kolay bir şey değil. Bayağı iyi takımlar var. Beşiktaş toparladı. Fenerbahçe iddialı ve sağlam kadro kurdu. Galatasaray hep orada. Başakşehir, Şampiyonlar Ligi ile birlikte iyi performans yapabilir."

*Kazandığınız en değerli şampiyonluk hangisi? Manevi değeri en yüksek?

"Hepsi. Leicester'daki özel bir şampiyonluk. Zürih'teki şampiyonluğum ilkiydi. Son maçta Basel'i deplasmanda yenerek 25 sene sonra mutlu sona ulaştık. Çocukluğumda tuttuğum Beşiktaş'taki şampiyonluk da güzel. Başakşehir'de Türkiye'de şampiyonluğa ulaşan 6. takım olduk. Napoli'de Maradona'dan sonra 3 kupa kaldırdık."

*Napoli taraftarı mı, Beşiktaş taraftarı mı?

"Beşiktaş taraftarı... Napoli'de Beşiktaş taraftarının sesini herkes duydu. 5 bin kişilik taraftarla, San Paolo Stadı'nı inlettiler. Napoli de ailemin bir parçası. Sonuçta orada büyüdük. Hedefimde jübile vardı. Onu söylemeyeyim, sürpriz olsun."

DHA

YORUM YAZ