Gençlerin babası Samet Aybaba FANATİK'e konuştu

Bursaspor Antalya kampına 32 oyuncuyla geldi. Yaş ortalaması kaç biliyor musunuz? 22.5...

Evet yanlış duymadınız, sadece yirmi iki buçuk... Sezon başında Batalla, Aziz Behiç, Titi, Ekong, Harun gibi birbirinden önemli yıldızlarını kaybetti bu takım. En büyük şansı ise Samet Aybaba’ydı.

Belki birçok teknik adamın bu şartlarda sezona bile başlamadan kaçacağı şartlarda gençlere sarıldı, Timsah’ı öze döndürürken yine birbirinden önemli yıldız adaylarını vitrine çıkardı. Peki nereden geliyor bu cesaret? Merak edenler için biz sorduk, tecrübeli hoca anlattı...

Söz gençlerin babasında:

‘Puan tablosu farklı olmalı’

“Son iki senesi son maçta kümede kalmış bir takım. Geldiğimizde kadronun büyük kısmını değiştirmemiz gerekti. Futbol şehri olması nedeniyle alttan yapacağımız hamleleri ligde oynayan birkaç oyuncuyla pekiştiririz dedik. Dışarıdan 2-3 oyuncunun yanı sıra daha çok altyapıdan bir takım kuralım istedik. Böyle futbol şehirlerinde mücadele etmeden coşkulu oynamadan kazanamazsın, karşılığı olmaz. Sezonun ilk yarısında bunu başardık. Ancak puan tablosuna tam olarak hak ettiğimiz gibi yansıtmadık.”

‘Yarı yarıya bütçe düşürdük’

“Bütçeyi 27 milyon Euro’dan 13’e çektik, 6-7 milyon Euro’luk da oyuncu sattık. Böyle bir futbol şehrinde bunu başarmak kolay değil, daha doğrusu buna kalkışmak kolay değil. Tüm bunlar göz önüne alındığında gerçekten iyi gittik. Sivasspor’dan ayrılıp buraya gelmemin nedeni tek kelimeyle futbol şehri olması. Bu futbol şehrini ayağa kaldıralım istedik.”

‘Daha sabırlı Bursa’

“Yaş ortalamamız 22.5 şu anda. Avrupa’nın en genç takımıyız. Aşağıdan gelen oyuncularımızı her anlamda geliştirmeye çalışıyoruz. Altyapıyla çok yakından ilgileniyorum. Vakıfköy’ün içini tamamen yeniledik, herkes katkıda bulundu buna. Biz geldikten sonra daha sabırlı bir Bursa taraftarı oluştu. Bunun sebebi, doğru mesajlar verdik camiaya hep. Bu ortamı daha önce de yakalamıştık zaten Ertuğrul hocayla yaşanan şampiyonluk öncesi gelmiştik buraya. Altyapı kökenli oyuncuları toplamıştık. Sercan, Volkan, Serdar Aziz, Eren, Muhammet ve daha birçoğu... Orada oluşturduğumuz takım mesajı vermişti, taraftarın aklında oradan gelen bir güven var. Şimdi ekonomik anlamda durumu da görüyorlar ve sarılıyorlar. Her şeyi yapmaya çalışıyoruz.”

‘Yabancıya karşı değilim’

“Ben 1990’da Ankaragücü’ne hoca oldum. Hakan Kutlular’ı, Murat Hacıoğlu’nu falan ben aldım altyapıdan. Kayseri’ye gittim öyle, Trabzon’da öyle. Hep kendi çocuklarımızın başarılı olduğu takımlar hayal ettim. Çünkü böyle olunca aileleri geliyor arkasından. Şehir yaklaşıyor, sahipleniyor. Çok güzel bir duygu. 1990’dan beri yaptığım ve devam edeceğim bir şey bu. Yabancıya asla karşı değilim. Futbolun içindeki her şeye saygım var. Ama tek isteğim bizim evlatlarımızın da bu işin içine girmesi”

‘5 sene böyle gidersek...’

“Başkanımız bir proje hazırlamış. 5 sene böyle gidersek kulüp artıya geçiyor. Oyuncu izleme grubumuz gayet iyi. Bize gelen oyuncular hakkında rapor veriyorlar. Sıkıntısız işleyen bir yapı var orada da. 3 yıllık bir plan yaptık, sözleşmemiz de öyle. Arkanda müthiş bir taraftar var. Bu planı uygulamaya devam edersek 3 yıl sonra müthiş bir Bursaspor ortaya çıkacak.”

‘Sivas’a altyapı kazandırdık’

“Sivasspor’da çok önemli bir başkan var. Onunla Süper Lig’e çıktıktan sonra oturduk, konuştuk. ‘İki tane adam almayalım, altyapı projesini hayata geçirelim’ dedik. Murat Dizdar’ı getirdik. Amaç o bölgede futbolla öne çıkmaktı. Nitekim çok kısa sürede Sivas futbolun önemli bir merkezi haline geldi, çok daha güzellikler olacak önümüzdeki dönemlerde.” ‘Emre Kılınç kadrodışıydı’ “Mesela Emre Kılınç o dönemde biz geldiğimizde kadro dışıydı. Biz onu kazandık, sonra onun yerine transfer yapmadık ve Sivasspor bugün altyapı projesine sahip. Oyuncuya güveneceksin, güven vereceksin, gerektiği yerde müdahaleni edeceksin kısıtlı bir şekilde. Sınırsız bir rahatlık veriyorum oyuncuya, ancak sınırı ben koyuyorum gerektiği yerde.”

‘Eskişehirliler hesap sormalı’

“Şehir kulübü o duruma getirenleri cezalandırmalı. Eskişehirspor’da Fuat Çapa bence yılın hocası. Ben de oradayken her gün Vali’ye gitmek zorunda kalıyordum. Şu anda o da çok sıkıntılı günlerde. Yöneten bu işlerin önlemini alacak. Ne suçu var koskoca Eskişehir’in. Biz futbolun içinden gelenler tarihi bir hata yaptık. İşin ekonomisini iş adamlarına bıraktık. Girmedik para işinin içine. Yıpranırız diyerek girmedik ama ikinci hatayı yaptık. Yönetimlere en azından bir futbolu bilen adam sokmadık. Bu işler düzeldiğinde artık Fatih hoca, Mustafa hoca, Rıza hoca, Aykut hoca, gerekirse ben... Başkan olmamız lazım. Batan takımlara bakın bir tane futboldan anlayan adam yok. Futbol pastasının tadını alan içinden çıkmadı yıllarca.”

'Emre Kılınç kadrodışıydı’

“Mesela Emre Kılınç o dönemde biz geldiğimizde kadro dışıydı. Biz onu kazandık, sonra onun yerine transfer yapmadık ve Sivasspor bugün altyapı projesine sahip. Oyuncuya güveneceksin, güven vereceksin, gerektiği yerde müdahaleni edeceksin kısıtlı bir şekilde. Sınırsız bir rahatlık veriyorum oyuncuya, ancak sınırı ben koyuyorum gerektiği yerde.”

‘Başkanlar artık iyi takım vermeli’

“Hep adımızın feda ile anılması enteresan tabi. Ancak kötü günlerde güzel şeyler yapabilmek de mutluluk bizim için. Bir yandan da başkanlar ne zaman bir araya gelecek de, ‘Ya bu takım iyi, bu takımı Samet’e verelim’ ne zaman diyecek diye de merak etmiyor değilim.”

‘Beşiktaş’ın borcu 10 kat’

“Beşiktaş’ı aldığımızda borç 475 milyondu, 350’ye kadar indirdik. 11 tane oyuncu gönderdik. Yeniden ayağa kalktık. Şimdi borç 3 milyar TL. Ben bu konulara girmeyeyim pek ama bundan rahatsız olan kimse yok mu! Herkesin rahatsız olması, genel olarak tavır koyması lazım. Bunu genel futbol için söylüyorum.”

‘Değer verirsen potansiyel çıkar’

“Dorukhan U19’daydı aldık, oynattık. Mert Hakan’ı Menemen’den aldık, kaç maç oynattık. Benim oyuncum şu an biliyor ki Lato ne kadar değerliyse o da o kadar değerli. Bunu hissedince oyuncu kendisini daha iyi ifade edebiliyor.”

'Milli Takım'ı bekliyorum'

“Milli Takım’da şu an Lucescu var. Konuşmak doğru değil. Ama o olmadığı zaman neden biz olmayalım! Orada şu an yeni bir heyecana, yeni bir sevgiye ihtiyaç var. Soyunma odasına başka şeylerin girmesi, duygunun bayrağın girmesi gerekiyor. Bunlardan uzaklaştık gibi geliyor bana. Yani mesela kendi ligimizden bir iskelet kadro, üstüne gurbetçi kardeşlerimiz gibi. Yani onlardan kurulu bir iskelet değil de, onlardan katkı alacağımız bir takımdan bahsediyorum. Böyle bir milli takım yaratmak herkes ister.”

‘Takım olamıyoruz’

“Takım olma özelliği olmadığı sürece ne kadar yetenekli olursak olalım başaramayız milli takım bazında. Heyecan yok, duygu yok. Bizim dışımızda gelişmiş çocuklar gibi. Kavrayamıyorlar tam olarak milli takımı. Bizim ülkemizde böyle değil bu iş. Avrupa’da oluyor belki ama bizde duygu olacak. Onları da geliştirmek lazım. Benim kafamdaki milli takım kadrosunun omurgası kendi liginden olmalı.”

Fotoğraflar: Gökay Akın

Haber: Ömer Necati Albayrak ve Tunç Kayacı