Galatasaray'ı seçtim

Sarı-Kırmızılılar’ın yeni prensi Felipe Melo, Galatasaray Dergisi’nin ekim sayısına konuk oldu. Brezilyalı yıldız, futbola nasıl başladığından, avrupa macerasına, milli takımdan Aslan’a geliş macerasına kadar tüm merak edilenlere yanıt verdi. Melo, futbol hayatında birçok şeyi erken yaşadığını söyleyerek, “Flamengo’ya çok erken, 9 yaşındayken gelmiştim. Orada da bir ayrılık vardı. Sonra Avrupa’ya gidişim de erken oldu. Ama bunların tamamı olumlu gelişmelerdi benim için. Hayatı daha çabuk öğrendim, yabancı ülkelerin lisanlarını konuşmaya başladım. O yüzden olumsuz anlamda hiç etkilenmedim” diye konuştu. Felipe Melo’nun Avrupa macerası İspanya’da başladı. Önce Mallorca’ya, ardından Santander’e geçti. Ancak asıl patlamayı Almeria’da yaptı: “Almeria’da çok güzel günler geçirdim. İyi maçlar çıkardım. En sonunda kulüp için oldukça iyi bir teklif getirdim. Almeria gibi bir kulübün reddedemeyeceği, hayal edemeyeceği bir teklifti. Fiorentina, kulübe rüya gibi şartlar sunmuştu. Her 3 taraf için de çok olumlu bir transfer oldu.”

‘Galatasaray benim için fırsat’

Fiorentina’nın kalbinde ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Felipe Melo, “Orada da iyi oynadım. Ardından çok önemli bir bedelle, 25 milyon Euro’ya Juventus’a gittim. Şimdi Galatasaray’dayım ve bu benim için fırsat” diye konuştu. Transfer döneminde başka kulüplerin de kendisiyle ilgilendiğini belirten Brezilyalı yıldız, “Arsenal ve Real Madrid’ten teklif geldi. Ancak bir futbolcu için önemli olan, özel hissettirilmesidir. Galatasaray Yönetimi bana bunu hissettirdi. Burayı seçmemdeki en önemli neden, yöneticilerin bana gösterdikleri değer ve destekti. Kariyerimdeki hiçbir transferde böyle bir ilgi görmemiştim. Onları pişman etmeyeceğim” ifadelerini kullandı. Galatasaray’a transferindeki süreci de anlatan Melo, “Prosedürler çok hızlı gelişti. Taffarel ve Elano’yla konuştum, çok olumlu bilgiler aldım. Daha sonra da Fatih Terim’le telefonda görüştüm” dedi. Herkes Melo’yu İstanbul’a beklerken, yıldız oyuncu Almanya kampının son iki gününe katıldı.

‘Veron 1 numara’

Fatih Terim’den övgüyle bahseden Felipe Melo, “Gördüğüm kadarıyla ülke çapında büyük saygı gören biri. Futbolu iyi analiz edebilen, detaylarını bilen, sahada sizin gibi düşünebilen, maça önemli müdahaleler yapan bir teknik adam” diye konuştu. Felipe Melo, en beğendiği oyuncular sorulduğunda ise, “Kendi mevkimde Dunga ve Juan Sebastian Veron beni çok etkiledi. Essien de izlemekten keyif aldığım bir isim. Ayrıca Xavi-İniesta gerçeği de var. Her an skoru değeştirecek, önemli oyuncular. Onları izlemek de çok etkileyici. Ancak benim için 1 numara Veron” yanıtını verdi.

‘En büyük hayalim milli takım’

Brezilyalı yıldız, kendisi için en unutulmaz anın, milli takıma seçilmesi olduğunu söyledi. Melo, o dönemde FIFA’ya verdiği röportajda, haberi duyunca evin içinde çığlıklar atarak koştuğunu söylemişti. Yıldız futbolcu, “Yeniden Brezilya forması giymek istiyorum. En büyük hayalim bu. Milli formayla 22 maça çıktım. Bunların sadece 1’inde berabere kaldık, 1’inde de yenildik. 20 maçı ise kazandık. Ayrıca tüm maçlara 11’de çıkarak, Brezilya futbol tarihine geçtiğimi düşünüyorum” dedi. Felipe Melo son olarak Galatasaray’da kendisine güvenenleri pişman etmemek için elinden geleni yapacağını söylerken, “Kapasitemi biliyorum. Özgüvenim sonsuz. Kendime ve Tanrı’ya olan inancım da öyle” ifadelerini kullandı.

‘Robben’e yaptığım yanlıştı’

“2010 Dünya Kupası’nda çok iyi maçlar çıkarmıştım. Hollanda maçında 2-1 gerideydik ve işler istediğimiz gibi gitmiyordu. Bir noktadan sonra maçın artık dönmeyeceğini düşünmeye başladık. Robben de çalımlarıyla motivasyonumuzu düşürdü, gerilmemize neden oldu. Asla yaptığım hareketin doğru olduğunu söylemiyorum. Futbolda bu tip olaylar olabiliyor. Portekiz maçında da Pepe bana çok daha sertini yapmış ama sarı kart görmüştü. Bunlar biraz hakemin yorumuna kalıyor. Önemli olan ders çıkartmaktı, ben de payıma düşen dersi aldım.”

‘10’u ben talep ettim’

“Arda ayrıldıktan sonra 10 numara için bir talebim oldu ancak kesinlikle baskıcı davranmadım. Aradan bir süre geçti. 10 numarayı bana verdiklerini arkadaşımdan öğrendim. İnternette görmüş, bana haber verdi. Benim için sürpriz oldu. Ama kesinlikle numara takıntım yoktur.”

‘Çimleri yemek istiyorum!’

“Galatasaray taraftarları beni inanılmaz motive ediyor. Flamengo’da da benzer tribünler önündeydim. Galatasaray taraftarları ne Juventus’a, ne de başka bir Avrupa takımınınkine benziyor. Beni farklı bir havaya sokuyorlar. Taraftarın bana verdiği destekle tekmeye kafa atasım, çimleri ısırasım, yiyesim geliyor.”

‘Pitbull, mücadele demek’

“Kazanmaya alıştırılmış şekilde büyüdüm. Küçüklüğümde, yenilince kimseyle konuşmazdım. Hâlâ rakiplerimi yenmeyi istiyorum, kazandığımda bundan büyük keyif alıyorum. Kaybettiğimde ise yavaş yavaş da olsa bazı dersler çıkarmayı deniyorum. Pitbull benim için sürekli mücadele, en son ana dek savaş anlamına geliyor.”