Arama

Popüler aramalar

'Yeniden başladım'

Sarı-Kırmızılılar'ın tartışılan file bekçisi Zapata, Fanatik'e konuştu. Maç ve idman eksiğini hızla kapattığını ifade eden Kolombiyalı, “Hagi'nin yönetiminde çok iyi yerlere geleceğiz. Buna gönülden inanıyorum” dedi.

'Yeniden başladım'

Galatasaray’ın devre arasında kadrosuna kattığı Robinson Zapata ile Sarı-Kırmızılılar’ın Bucaspor galibiyetinin hemen ertesinde görüştük. Kolombiyalı, birkaç gün sonra taşınacağı evine çıkmadan önce otelinde son zamanlarını geçiriyordu. Zapata ile buluşmamızda mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Tecrübeli kaleci yaklaşık bir aydır tek başına yaşıyordu. Ancak sonunda ailesinin yanına gelecek olması onu keyiflendirmişti. Onu daha fazla bekletmemek için hemen röportaja başladık:

Öncelikle forma numaranı sormak istiyorum. 87’nin anlamı nedir?

Bu sayının bana uğur getireceğine inanıyorum. Anlamına gelince, eşimin doğumgünü 8 Nisan. Kızımın doğumgünü de 7 Mayıs. Eşim ve kızım her zaman aklımdadır. Ben de bu yüzden bu iki rakamı tercih ettim.

6-7 ay futbol oynamadın. Maç eksiğine rağmen neden transfer edildiğin tartışılıyor?

Evet bu doğru ama o dönem sürekli çalıştım. Belli bir program çerçevesinde antrenmanlarıma devam ettim. Ama ne yazık ki gerçek bir takım çalışmasının içinde olamadım. Tabii bu ufak bir dezavantaj. Artık bu işin düzeleceğine inanıyorum çünkü geldiğimden beri takımımla beraber çok iyi çalışıyorum.

Mondragon’la arkadaşlığın ne zamana dayanıyor?


Mondragon benden yaş olarak büyük. Ama zamanında o Kolombiya’nın en büyük takımlarından Deportivo Cali’deyken, ben rakip takımda olmama rağmen benimle ilgilenirdi. Daha iyiye gitmem için hep tavsiyelerde bulunurdu. Daha da ilginci, 96-97 yıllarında ben America Cali’deyken Türkiye’de başarılı olmuş bir başka kaleci Cordoba’nın yedeğiydim. Bu iki isim de Kolombiya’nın gelmiş geçmiş en iyi kalecileri. Bir bakıma, bana da iyi bir yol çizdiler çünkü onlar olmasa Türkiye’den hiç kimse beni düşünmezdi. Hatta belki Kolombiya’nın haritada yerini bile bulan olmazdı.

Galatasaray’ı nasıl buldun, sana göre nasıl bir ekibe geldin?

Galatasaray zaten bildiğim bir takımdı. 3 sene önceki Steaua eşleşmesinde de daha iyi tanımıştım. O zamanki takım çok güçlüydü. Ancak onları eleyip Şampiyonlar Ligi’ne kalmayı başarmıştık. Şu anki takımı da o zamanki kadar güçlü buluyorum. Kadromuzda hem yerli hem yabancı bir çok milli futbolcu var. Bu takım şu an istenen sonuçları almasa da gelecekte daha iyiye gideceğimizi düşünüyorum. Daha iki hafta öncesine kadar dağınık bir ekiptik. Kewell ve Neill milli takımdaydı, sakatlarımız vardı. Bir ara 9 kişi idman yapıyorduk. Şimdi tüm bu isimlerin takıma ekleneceğini düşünürsek, gücümüz artacaktır.

Sen kendi açından adaptasyon süreci için neler söyleyebilirsin?

Düşündüğümden daha sıcak bir ortamla karşılaştım. Yerli, yabancı tüm arkadaşlarım çok yakın davranıyor. Türkçe öğrenmem için de yardımcı oluyorlar. İlk olarak, saha içinde kullanacağım önemli kelimeleri öğretiyorlar. Herkesle dostum tabii ama özellikle vatandaşım Pino, aynı dili konuştuğumuz Culio, İnsua ve Rumence sayesinde Stancu’yla iyi anlaşıyorum.

Hagi’nin kişiliği ve teknik adamlığı hakkındaki görüşlerin neler?

Bizim ilişkimiz 5 sene öncesine dayanıyor. Hagi, futbolu çok iyi bilen ve oyunu çok iyi okuyan bir teknik direktör. Onun hocalık bilgilerine güvenimiz tam. Elbette Galatasaray’ın daha üst sıralarda olması gerekiyordu. Ama unutulmasın ki bu takımın sezon başında hocası o değildi. Umarım, kupayı kazanıp Avrupa Kupaları’na katılacağız. Ligde de elimizden geldiği kadar üst sıralara tırmanmak istiyoruz.

1994 Dünya Kupası’nda Kolombiya’ya karşı Hagi’yi izlemiş miydin?

Hagi, o zaman bizi perişan etmişti. O dönem, Pele dahil birçok otoriteye göre 94 Dünya Kupası’nın şampiyon adaylarından birisiydik. Ben o zaman America Cali genç takımındaydım. Hagi, bize karşı çok iyi oynadı ve bizi resmen yıktı. O maçın ardından dakikalarca ağlamıştım. Hagi, dünyanın en büyük yıldızlarından biriydi.

Seni biraz yaşlı buluyorlar. Bunu nasıl karşılıyorsun?

Buna sadece gülüyorum. Kaleciler zaten 30 yaşın üzerinde gerçek performanslarını sergilerler. Ayrıca ben fiziksel olarak 22 yaşında bir genç gibi hissediyorum. Ama olgunluğum da 45 yaş seviyesinde.

Sen, Ufuk ve Aykut arasındaki rekabet hakkında neler düşünüyorsun?

Ben sakin yapılı biriyim, sert ve fevri davranışlarım yoktur. Artniyetli hiç bir düşüncem olamaz. Tatlı bir rekabet yaşamaktan yanayım. Sonuçta sadece biri sahaya çıkacak. Biz üçümüz, çok iyi anlaşan, sürekli şakalaşan arkadaşlarız. Bizim mevkimiz en çok eleştirilen mevki. Çünkü hatalarımız çok göze batar, affı olmaz.

Türkiye’deki yeme içme alışkanlıklarıyla ilgili neler söyleyebilirsin?

İlk dikkatimi çeken çay oldu. Burada herkes çok fazla çay tüketiyor. İlk başta bana bu çok garip geldi ama artık ben de alıştım. Her gün 3-4 fincan çay içiyorum. Yemekler de biraz daha acı. Tatlılar arasında ise bence baklava tartışmasız bir numara.

Beşiktaş’a Portekiz’den birçok yıldız geldi. Fenerbahçe’de de birçok yıldız var. Buna karşın siz yeni transferler olarak rakiplerinize nasıl bir karşılık verebilirsiniz?

Esasında biz biraz daha avantajlı sayılırız. Çünkü çok büyük isimler olmasak bile başarıya aç ve takım için elinden gelen her şeyi yapacak insanlarız. Sürekli galibiyeti düşünen oyuncularız. Ama bunlar, ilerde daha iyi ortaya çıkar. Şu an fazla yorum yapmaya gerek yok. Lig bitince daha iyi bir değerlendirme yapılabilir.

Taraftarı ve yeni stadyumu nasıl buldun?

Çok ama çok etkileyici bir taraftar kitlesine sahibiz. Bu açıdan çok şanslıyız. Dünya çapında bir değerlendirme yapsak Galatasaray taraftarı ilk 5’e girer. Ben 2006 yılında yarı finalde Boca Juniors’a karşı oynamıştım. Libertadores Kupası yarı finaliydi. O zaman da çok değişik bir deneyim yaşamıştım. Ama bizim Boca’dan kat kat daha iyi bir taraftarımız var.

Bünyamin Osman / Fanatik Çok Özel

Haberin Devamı