Fanatik yazarlarının Türkiye - Andorra maçı yorumları
Saçmalığın kıyısından dönmek (Ali Ece)
Andorra maçından önce bu elemelerde oyun kurmaktan çok rakibin oyununu kırıp hatalarından faydalandığımız oyun sekanslarında başarılı olduk.
Fransa zaferi bunun zirve noktasıydı, İzlanda yenilgisi ise dip noktası olmuştu çünkü rakip İzlanda zaten kendi sahasında ağırladığı takımın oyununu kırarak sonuca giden bir takım.
Andorra şüphesiz iki rakibimizin çok gerisinde bir ekip. Daha çok topun arkasına geçip mümkün olduğu kadar az gol yemek A planı olan hatta B ve C planı da aynı olan Andorra karşısında mutlaka erken bir gol bulmak gerekiyordu.
Kalecilerinin şutlar karşısında topu en az iki hamlede kontrol edebilmesini de hesaba katarak Şenol Güneş oyuncularımıza “Kaleyi görünce şut atın” talimatı vermiş.
İlk yarıda maalesef oyuncularımız ilk iki kelimeyi duymamış gibi çoğu zaman rakip savunma kalabalığında kaleyi bile görmeden şut kastılar.
İlk 45’in büyük bölümünü böyle harcadık. 2. yarıda daha da saçma oynamayı başardık.
Günün sorusu (Ali Ece)
Gole ihtiyaç varken Enes ve Deniz Türüç gibi iki ofansif oyuncu sahaya girmeyecekse neden kadroya alındılar?
Maçın starı (Ali Ece)
Andorra teknik direktörü Koldo Alvarez.
Maçın olayı (Ali Ece)
Andorra’nın ilk kez Euro elemelerinde bir deplasman maçında 89 dakikayı gol yemeden oynaması.
Kısa mesaj (Ali Ece)
Artık milli takımımızın hocası kim olursa olsun zamanını ligdeki yabancı sınırı tartışmasıyla harcamasın!
Son nefeste (Cem Dizdar)
FIFA sıralamasında 135. basamakta olan Andorra’nın anlattığı bir şey varsa, o da “Savunma futbolu oynamak o kadar da zor değil” olmalı. Sert oynadılar ama onları uzun süre fazlasıyla dirençli kılan biraz da bizim oyun anlayışımızdı.
O yaştaki Emre Belözoğlu, stoperlerin önüne gelip top alıp, oyun kurmaya kalkarsa rakip kendi alanını kolay savunur elbette. Hala iki uluslararası stopere oyun kurma hakkı tanımıyoruz nedense!
Neyse ki devre sonuna doğru Andorra gol yememek için içeri büzüştü de doğruya yakın baskı oyununu bulabildik. O sıkışıklıkta Emre Belözoğlu’nun sağa sola atacağı uzun mesafeli yön değiştirmelere gerçekten ihtiyaç var mıydı?
Gerek Fenerbahçe gerek milli takım abartılı biçimde Belözoğlu oyunu oynamaya çalışıyor. Bakalım bu sıkıntıyı ilk hangi hoca görecek?
Onca çabadan sonra böylesi bir maçta gol bir kornerden geldiyse bunun üzerine de eni konu düşünmek gerek... Her şeye rağmen kazanmak ve yarışta kalmak önemli.
Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Böylesi bir maçta topla oyuna çıkacak stoper Merih olmalıyken, top hükmü sınırlı olan Çağlar ’ın üstelik kanat beki gibi ileri çıkması nasıl açıklanmalı? Ve bu zemine kim, ne zaman ciddiyetle el atacak?
Maçın starı (Cem Dizdar)
Andorra kalecisi Gomes diyecektim ama sahanın en yaşlısı 1979 doğumlu Lima diyeceğim... Sahi olgun ve yabancı sever ülkemizde kimse bu oyuncuyu izlememiş mi?
Maçın olayı (Cem Dizdar)
Biz neden her düzeyde hakeme en çok itiraz eden oyun tipinin temsilcisiyiz? Grubun en zayıf takımıyla oynanan maçta bile dördüncü hakem Şenol Güneş ’i uyarmak zorunda kalıyorsa bu dert üzerine ciddi ciddi düşünmemiz gerek.
Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Fransa galibiyetinden buraya... Zaman zaman sansasyonel galibiyetler yetmez. Bir seviyede kalıcı olup oradan yükselmeye başlayamamak temel sorunumuz olan metodoloji eksikliğimizin göstergesidir...
Çok kritik galibiyet (Metin Karabaş)
Türkiye, 2020 Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçında Andorra’yı konuk etti. Millilerimiz beklendiği gibi çok etkili başladı. Özellikle kanat akınları ile rakip kalede tehlikeli pozisyonlar yakalayan Ay-Yıldızlılar baskıyı kurmakta zorlanmadı.
Çok kaçırdık, 2. dakikada Yusuf ceza sahasında kafayı vurdu kaleci son anda topu auta gönderdi. 22’de Zeki, İrfan Can’ın ortasına kale ağzında bomboş pozisyonda zoru başardı ve topu auta gönderdi.
38’de Zeki ceza sahasına gönderdi Cenk kale ağzında dokudu yan direğe çarpan top dışarı gitti.
Rakip yarı sahaya yığdılar (Metin Karabaş)
Devreye golsüz girilince, Şenol Güneş ikici yarıya Güven-Kenan değişikliği ile başladı. Milliler ilk yarıda olduğu gibi oyunu yine rakip yarı alana yığdı.
Ay Yıldızlılar 0-0’lık skorun devam etmesine ve Andorra’nın savunmanın göbeğini sürekli kalabalık tutmasına rağmen orta atmaktan başka bir taktik geliştirmedi.
Her geçen dakika üzerimizdeki baskı arttıkça Cenk ve Özellikle İrfan Can’da fiziksel düşüş başladı. 75’ten sonra ise iyice panikledik ve takım oyunundan koptuk.
İlk dakikadan itibaren tüm gol girişimlerini kenardan yapılan ortalarla arayan millilerimiz alternatif bir taktik geliştiremedi.
Umutlar iyice azalırken 89. dakikada Yusuf kornerden ortaladı Ozan kafayı vurdu ve öne geçtik. 1-0. Bu gol aynı zamanda maçın da skoru oldu.