Fanatik yazarlarının İsveç - Türkiye maçı yorumları
Nihayet... (Ali Ece)
İlk 45'te topa sahip olduğumuz kadar üstün mü oynadık? Yoksa İsveç, İtalya'ya yaptığı taktiksel numarayı bize de mi yaptı?
ilk yarıyla ilgili kafamızı karıştıran uzun süredir en pozitif gözüktüğümüz devreyi oynamamız ve buna rağmen devreye yenik girmemiz.
Lucescu dönemi veya öncesi en büyük çelişkimiz stoperlerimizin Türkiye formasıyla, oynadıkları kulüp takımlarındakinin yarısı kadar bile verimli olamamaları.
Bu sadece Çağlar ve Kaan için değil dün sahada olmayan Ömer Toprak için de geçerli! Okay ile Mehmet Topal beraber ilk 11'de olunca gol yeme ihtimalimiz düşmüyor, aksine yetenek toplamımıza orantılı etkili kolektif hücum yapamadığımız için sürekli geri düşüyoruz!
Halbuki en zengin olduğumuz mevkimiz ofansif orta saha. Topa sahip olmalıyız ama daha önde ve o topla daha fazlasını yapabilecek oyunculara sahibiz: İşte Emre Akbaba ve Yunus girdikten sonra oynadığımız oyunun estetiği ve istatistiği...
Gecenin sorusu (Ali Ece)
Emre Akbaba, Oğuzhan, Yunus üçlüsünün veriminden sonra bir dahaki maçta Okay artı minimum ikisi 11'de başlayacak mı?
Maçın starı (Ali Ece)
Emre Akbaba sadece golleri atmadı, Oğuzhan ile Cenk arasındaki eksik parçayı yapbozun son parçası edasıyla tamamladı, herkesin performansını yüzde 100'e çıkardı.
Maçın olayı (Ali Ece)
Maçtan önce Barış Manço çalma inceliğini gösteren ABBA, Cardigans vs çıkarmayı başaran İsveçliler'in müziğe futboldan daha yetenekli olmaları.
Kısa mesaj (Ali Ece)
Luce'nin çağırıp da gelmediği 8 oyuncu kimdir halen merak ediyor musunuz?
Aslan Emre (Metin Karabaş)
Rusya’ya 2-1 yenildiğimiz maçın on birinde hem savunmada hem de orta alanda değişikliklere giden Lucescu, sahaya form düzeyi daha yüksek oyuncularla çıktı.
İlk yarıda özellikle topa hakimiyetimiz ve hücum aksiyonlarını doğru yapma noktasında başarılıydık. Topun bizde olduğu anlarda rakip savunmayı zorlasak da İsveç’in uzun toplarında defansımız aksadı.
Nitekim 34. dakikada yediğimiz golde de savunmamız Rusya maçındaki gibi acemiydi. Bu sorunun yanı sıra iyi futbolculardan kurulu bir topluluktan öteye geçmekte zorlandı. Ta ki Emre Akbaba oyuna girene kadar.
Emre iştahı ve bireysel becerisi ile özlediğimiz heyecanı yaşattı. Galatasaraylı oyuncu attığı gollerle galibiyeti getirirken, Lucescu’ya da şimdilik nefes aldırdı.
Bu geri dönüşler her zaman iyi gelişmeleri çağrıştırsa da Lucescu’nun da bu çocuklar kadar inanması gerekir.
Gecenin sorusu (Metin Karabaş)
Lucescu elindeki verimli kadroya takım savunmasını öğretebilecek mi?
Maçın starı (Metin Karabaş)
Oyuna sonradan girdi ve iki gol attı. Hem A Milli Takıma galibiyeti getirdi hem de Lucescu’ya nefes aldırdı. Alkışlar Emre’ye...
Maçın olayı (Metin Karabaş)
Rusya maçında adeta dökülen Şener ve Hasan Ali ’nin bu maçta yedek kalması.
Kısa mesaj (Metin Karabaş)
Bir kez daha görüldü ki Lucescu’nun tüm bahaneleri yersiz ve komik. O da oyuncuları kadar inanır ve çok çalışırsa başarmamak için hiçbir neden yok.