Fanatik yazarlarının Genk - Beşiktaş maçı yorumları
UEFA Avrupa Ligi I Grubu 4. maçında Genk'a konuk olan Beşiktaş, 87. dakikaya kadar 1-0 çönce götürdüğü karşılaşmada, skoru koruyamayarak sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrıldı. Fanatik'in birbirinden değerli yazarları da, Siyah Beyazlıların 90 dakikalık mücadelesini enine boyuna değerlendirdi.
Plan iyi sonu kötü (Ali Ece)
Üst üste yaşanılan hayal kırıklıklarından sonra Beşiktaş teknik heyeti, kendi takımının durumunu iyi analiz etmiş. Rakip Genk ve İstanbul’daki kötü yenilgi de hesaba katılınca Beşiktaş, Belçika deplasmanında daha doğru bir oyun planıyla maça başladı: Rakip kaleci topu ayağına aldığında başlayan tam saha pres, verimli oldu
İlk yarıda Beşiktaş’ın oyun kurucusu ve rakibi kırıcısı bir nevi bu tam saha presti. Golü getirmekle kalmadı, ilk yarıda rakibe de net pozisyon imkanı tanımadı.
unda da anahtar, presi ezbere yapmak yerine topu kazanamayınca bilinçli şekilde topun arkasına doğru yerleşerek geçmek oldu. Pektemek’in Q7’ye asisti çok iyiydi.
B Karşı karşıya pozisyonda topun altına girebilseydi, Pektemek daha ilk yarıdan 11’de başlamadığı maçın kahramanı olmayı başarabilirdi.
İkinci yarıda da Beşiktaş son 10 dakika hariç akıllı oynadı ancak son vuruş kalitesizliği devam edince 3 puan elden kaçtı.
Gecenin sorusu (Ali Ece)
Beşiktaş yönetiminin devre arasında net golcü transferi konusunda planı var mı? Bu konuda somut çalışmalar yapılıyor mu?
Maçın starı (Ali Ece)
Genk’in 2 milyona aldığı 20 yaşındaki Sander Berge.
Maçın olayı (Ali Ece)
Genk oyuncularının fair play’den bihaber küçük kurnazlıkları.
Kısa mesaj (Ali Ece)
Atanın ve tutanın net olmayınca, uzun süre iyi oynamana rağmen maçın skoru net galibiyet olmuyor.
Sonu kötü bitti (Cem Dizdar)
Zor zamanlar geçiren Beşiktaş için ‘çıkış maçı’ olarak sunulan karşılaşmanın ilk 35 dakikası geçmiş yıllardan çağrışımlar taşıyordu. Üstelik 12. dakikada Lens’in sakatlığıyla plan değiştirmek zorunda kalmış olmasına rağmen.
Topa sahip olma, onu gezdirme konusundaki rahatlık üst düzeye çıktığında Oğuzhan’ın tek topla Pektemek’i kaleciyle karşı karşıya bıraktığı pas maçın gösterişli anlarından biriydi.
İlk devrenin son 10 dakikasında oyun elden gittiyse de soyunma odasına önde girmek önemliydi. Bu durum ikinci devrenin planı için Şenol Güneş’e ciddi rahatlık sağladı.. Ve Beşiktaş, bu rahatlık avantajını özellikle orta saha baskısında kaptığı toplarla pozisyonlara girdikçe daha net gösterdi.
Zaman zaman baskı yemiş olsa da maç boyu kontrolü kaybetmeden doğru oynadı Beşiktaş. Ta ki o son ana kadar!.. Oyun seviyesi iyiydi ama sonuçlandırma konusundaki sıkıntıları maçı kazanmalarını engelledi.
Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Rize maçında aslında yanlış yere koşarak en zor pozisyondan fantastik bir gol çıkaran Mustafa Pektemek’in karşı karşıyayı kaçırmasını nasıl açıklayalım?
Maçın starı (Cem Dizdar)
Son zamanlarda konu Beşiktaş, soru ‘maçın adamı’ olunca ilkin Ricardo Quaresma’yı zikretmeden olmuyor. Ve maçı kaybetmeyi engelleyen Tolga Zengin elbette...
Maçın olayı (Cem Dizdar)
İlk maçta olanlar ve kulübün genel problemleri düşünüldüğünde bu maçta kazanmanın kapısından dönmüş olmak bile başlı başına olaydır...
Kısa mesaj (Cem Dizdar)
İyi oynamak 'evet' ama maçı elde tutmayı becerebilmek de şart. Bu da takımın gelişmişlik seviyesinin göstergelerinden biridir.
Böyle olur Kartal ikramı (Orhan Yıldırım)
UEFA’da evinde farklı yenildiği Genk karşısına çıkan Beşiktaş, Belçika’da farkını ortaya koydu. Mustafa ve Babel ile gol üstüne gol kaçırdı.
Genk farktan kurtuldu. Maçın sonlarına doğru yorulup oyundan düşen Kartal, iki puanı resmen ikram etti. Ancak gruptan çıkma şansını diğer maçlara bıraktı.
Q7 affetmedi
Beşiktaş, sadece Genk’i değil; herkesi şaşırttı. Savunmayı önde kurup, Belçika ekibinin üstüne gitti. İlk dakikadan itibaren yüklendi.
Çok pas yaparak, rakibi oyundan düşürdü. Özellikle orta alanda yapılan pres ve kapılan toplar, tehlike yarattı. Nitekim 16’da böyle bir pozisyonda kazanılan topta Quaresma şık gole imza attı: 0-1.
Golden sonra Mustafa öyle bir gol kaçırdı ki!... Bomboş kale yerine topu kaleciye nişanlamasa, maç 20. dakikada bitecekti.
Ah Babel ah
İlk yarıda sahanın her yerinde üstün olan Kartal, Tolga’nın geri paslardaki handikabı yüzünden sıkıntı yaşadı.
İkinci devrenin başında Babel, müsait durumda zoru yapıp topu kafa ile dışarı attı. Genk’in en etkili ismi Samatta ise Pepe’nin sıkı markajında silik kaldı.
Atamazsan, yersin
Güneş’in ekibi tam dört tane net golü kaçırdı. Futbolun altın kuralı anında devreye girdi.
Atamayana atarlar misali topu bitime dakikalar kala ağlarında gördü. Risk alıp yüklenen Genk, 87’de Berge’nin uzaktan attığı golle eşitliği buldu: 1-1.
Golden sonra da, ev sahibi takım kaçırdı. Atılanlardan çok, kaçanlar geceye iz bıraktı.