Fanatik yazarlarının Fenerbahçe - Hatayspor maçı değerlendirmeleri
Süper Lig'in 26. haftasında Fenerbahçe, Hatayspor'u sahasında 2-0 yenerek rahat bir nefes aldı. Karşılaşmaya genç futbolcular Arda Güler ve Çağtay Kurukalıp damgasını vururken, sarı lacivertliler Serdar Dursun'un golleriyle galibiyeti aldı. Fanatik yazarları bu mücadeleyi köşelerini taşıdı. Özellikle Arda Güler tüm yazarların beğenisini topladı.
ARDA BELÖZOĞLU (FAİK ÇETİNER)
Maçtan önce, 'Gençler sahaya' diye yazmıştım. Taraftar, sosyal medya baskısı mı, yoksa İsmail Kartal cesareti mi, bilemem Fenerbahçe maça ilk defa 2 genç (Çağtay Kurukalıp, Arda Güler) ile başladı. İsmail Kartal’ın gençler ile kulübedekileri de sahaya sürüşünü anlamak zordu. Mesela Ozan Tufan neden sağ bek idi, Nazım oynasa, Burak oynasa, kaptan da orta sahaya geçse ıslıklanmasaydı.
Szalai, Pelkas, Valencia neden yoktu? Gençleri bu oyuncularla birlikte oynatmak daha akılcı olmaz mıydı? Neyse ki bugüne kadar övgüyle bahsettiğimiz Hatayspor sahaya futbolu unutmuş bir takım görüntüsüyle geldi. Onun cevabını Ömer Erdoğan versin diyelim, Fenerbahçe’ye dönelim. İlk yarıda çok iyi mücadele ettiler. Pozisyon bulamadılar ama, pozisyon da vermediler.
İlk maçın heyecanına rağmen Çağtay ışık verdi. Arda Güler sahanın en iyisiydi. Kısa zamanda bu takımın Emre Belezoğlu’su olur. Penaltı öncesi kazandığı topla pozisyonu yoktan var etti. Devre golsüz bittiğinde takıma protesto yok, alkış vardı. İsmail Kartal’ın devre arası hamlesi şaşırtıcıydı.
SON 30 DAKİKADA DOĞRU HAMLELER
Ozan Tufan’ın yerine Berisha’yı sahaya sürdü. Neden? Son 30 dakika doğru hamleler yaptı. Szalai’yi, Pelkas’ı sonra Mert Hakan’ı oyuna aldı. Serdar Dursun’un penaltılarıyla da ihtiyacı olan galibiyete kavuştu. Galibiyette kaleci Altay ile iyi mücadele eden Crespo ve Zajc’da önemli rol oynadılar. Demek ki neymiş, sahada formasını terletenler çoksa, gerisi fasarya..
ARDA GÜLER PARLADI (MEHMET DEMİRKOL)
Hatay’ın ilk yarıdaki maçta kalabalık çıkışlarda orta saha verdiği açıklar maçı Fenerbahçe açısından ligin ilk yarısının belki de en iyi performansı haline getirmişti. Hatay’da bu kez ciddi eksikler vardı. Ve Fenerbahçe perşembe yorgunuydu.
Bu sebeplerle Ömer Erdoğan daha kompakt kalıp Fenerbahçe’nin orta sahada oyunu kuran oyuncularına sert baskı yapmaya karar vermiş olmalı. Ve hızla çok da pas yapmadan rakip kaleye yüklenmek... Bunu ilk yarıda istedikleri seviyede yapamadılar. Ama 2. yarının başında ufak değişikliklerle rakibi zorladılar.
YAŞININ ÇOK ÜZERİNDE...
Fenerbahçe ise Arda dışında adam geçip alan kat edebilen bir oyuncusu olmayışının sıkıntısını çekti yeniden. Arda gerçekten yaşının çok üzerinde bir olgunluk ve soğukkanlılıkla yeteneklerini sonuna kadar sergiliyor. Tisserand’ın gol yapamadığı serbest vuruş ‘asist’inin hızı, ivmesi, gol gölgesine düşüşü Alex ayarındaydı desem abartmış olmam.
İlk 45 dakikada topu ayağına yapıştırdı. Hiç basit hata yapmadı, geri pas yapmadı. Hep doğru yere hareketlendi ve doğru yerde topa buluştu. Böyle bir oyuncuyu iki santrfor arkasında ’10’da görmezsek çok yazık olur. Bunu yapmalı.
SERDAR'IN HIRSI
Bunun dışında Fenerbahçe’nin standart ağır paslaşan risk almadığı için riski büyüten oyununda göze çarpan isim Serdar Dursun’du aldığı 2. penaltı hırs ve konsantrasyonunun çok iyi anlatıyor. Maçı seyretmeyip sadece bu pozisyonu görenler için hemen her pozisyonda aynı ısrarla topa koştuğunu haber verelim.
PENALTILARDA YANILMADI (DENİZ ÇOBAN)
Kariyerinde ilk kez ligde üç büyük takım maçında sahaya çıkan, Trabzon Bölgesi hakemi Yasin Kol’un, maç süresince bazı faul ve kart hataları oldu. Şansı yanındaydı oyuncular da iyi niyetliydi. Maçın skoru ve gidişatı nedeniyle maç sonu eleştirilmekten kurtulan hakem, özellikle kart konusunda kendisini geliştirmeli diye düşünüyorum.
Maçın 17. dakikasında Ribeiro’nun, Rossi’ye müdahalesinde çıkan sarı kart yeterli diyebilirdim ama MHK’nin son yorumlarına göre kırmızı kart gösterilmesi gereken bir pozisyondu.
66. dakikada El Kaabi’nin Crespo’ya müdahalesinde hakem penaltı düdüğü çaldı. Bu pozisyonda hakem takdirine saygı duyuyorum. 79. dakikada Kaleci Munir'in, Serdar’a müdahalesi net penaltıydı, hakem yanılmadı.
ARDA'NIN GECESİ (SERKAN AKCAN)
İsmail Kartal, Hatayspor’a karşı Ozan Tufan’ı sağ bek, genç Çağtay’ı sol bek, 2005’li Arda Güler’i merkezde sahaya sürdü. Bu yeni tercihler arasında en dikkat çekici performansı Arda Güler sergiledi. Futboluyla tribünleri tek başına hareketlendirdi.
Ozan tempo açığını fazla gösterdi, Çağtay ise bazı basit top kayıplarına rağmen ilk maçında 90 dakika sahada kalabildi. Arda Güler belli ki frikik yeteneğine güveniyor ve ne zaman tehlikeli bölgede faul kazanılsa topun başına gelip, tecrübeli! ağabeylerine yalvarır gibi, 'Ben atayım’ diyor.
Elbette buna karar verecek olan teknik direktördür ve frikikçi, penaltıcı kim önceden belirlenir. Fakat bu çocuk bu kadar ısrarla atmak istiyorsa güvendiği bir yeteneği vardır, bir şans verelim demek gerekmez mi? Sosa gibi Serdar Dursun da topun başına geçip vurdu, Arda yine istediğiyle kaldı.
Arda, yüksek özgüveni, topa yatkınlığı, yeteneği ile dün gece Kadıköy’ü aydınlatan Fenerbahçeli futbolcuydu. Oyunda kaldığı 73 dakikaya 14/22 ikili mücadele, 6/8 adam geçme, yüzde 90 pas isabeti, 9 sahipsiz top kazanma ve 3 top kapma istatistiğiyle görkemli bir performansa imza attı.
EĞER KAYBEDİLECEKSE...
Fenerbahçeli bir çok futbolcu formsuzluk denizinde yüzdüğünden can simidi olarak kahramanlık hikayesi peşinde koşuyor. O yüzden Serdar Dursun ne frikiği ne penaltıyı bırakıyor, Giresun deplasmanında Pelkas 60 metrelik driplingin üzerine gol arıyor.
Rossi de ilk yarı biterken solundan kaleye giden Zajc’a vermedi, sağdan kaleye akan Arda’yı görmedi ve kendi zorlayıp fırsatı harcadı. Fenerbahçe, şimdi zor bir fikstüre giriyor. Taraftarın İsmail Kartal’dan beklentisi tribünlerin heyecanını yükseltecek Arda Güler gibi yeni yüzleri daha fazla izlemek ve kaybedilecekse gençlerle kaybetmek.
SERDAR DURSUN SEZONA BAŞLADI (MEHMET ALİ SABUNCU)
Fenerbahçe, Slavia Prag maçını da düşünerek genç Arda ve Çağtay’lı bir kadro ile Hatayspor’u karşısına aldı. Yasin Kol’un düdüğü ile maç başladı.
İKİ PENALTI BİR DİREK
12’de Samuel sağdan ceza alanına girdi, ön direkte Serdar Dursun dokunamadı. 23’te Çağtay’dan topu kapan El Kaabi kaleye aşırttı, Altay yükseldi, golü çıkarttı. 26’da Ozan Tufan kale önünde topu kafayla havaya dikti! 35’te Arda çalımlarla kaleye yaklaştı, ayak içiyle şutladı, top dışarı gitti ama cesaretliydi, alkış aldı. 44’te Rossi Onur’u geçti, vuruşu etkili ama isabetsizdi. Aynı dakikada El Kaabi şutladı, Altay başarılıydı. Devre golsüz bitti.
58’de Kamil Ahmet kaleye gönderdi, Altay yumrukla çıkardı. 60’ta Saint-Louis tek başına şutladı, golü Altay çıkardı. 67’de Crespo düşürüldü, penaltıyı Arda’nın kullanması için tribünler yıkıldı ama Serdar Dursun kullandı, topu filelere gönderdi: 1- 0. 73’te Serdar’ın vuruşunda top çataldan dışarı gitti. 81’de Serdar, kaleci Munır tarafından düşürüldü, yine penaltı ve yine Serdar durumu 2-0 yaptı. Ataklar maç bitene kadar devam etti ama skor değişmedi.
GENÇLERE GÜVEN HOCAM...
Arda çok faydalı, Çağtay hataları var ama olacak. İsmail hocam çekinmeden oynatın ki kenardaki forma sattırmak için gelenler, gençleri bir görsün. Neymiş efendim Ozan İngiltere’de kilo vermiş, yapmayın hocam adam topa vuramıyor. İşe yarasa Watford niye yollasın.
Güya siz çağırmışsınız, öyle lanse edildi. Yok hocam ben inanmadım. Bari siz yapmayın, onların yerine de gençleri oynatın, size güveniyorum. Bir sözüm de Serdar Dursun’a; bir sonraki oynadığın maçı da kurtarırsan, bu maçın değeri anlaşılır...