Fanatik yazarlarının Fenerbahçe - Bursaspor maçı yorumları
Alıcı’sı VAR! (Ali Ece)
Fenerbahçe’nin en değerli transferi şüphesiz taraftarının geri dönüşü. Maç öncesi ve maç esnasında Kadıköy eski Kadıköy gibiydi. İyi zemin de atmosferi tamamlayan faktör oldu. Çok eleştirilen “Topal ile Josef’i beraber oynatma” olayı yeni değildi.
Ancak ikisi de daha önceki teknik adamların oynattığından farklı görevlendirildiler. İlk golde Mehmet Topal penaltıyı kazandırdı. 2. gol Josef’in ayağından gelirken öncesinde Barış’ın baskısı golü doğurdu. Giuliano çok akıllı keserken Soldado da iyi bir asist yaptı.
Ancak Slimani hazır olduktan sonra Soldado’nun işi zor çünkü Fenerbahçe ön tarafta yeterince top tutamıyor, bunun sebeplerinden birisi de Soldado’nun fizik kondisyon açısından yüzde 100 hazır olmaması. Benfica rövanşında daha iyi olması gerekiyor.
Ayew de yüzde 100 hazır olmasa da adaptasyon sürecini atlatınca Fenerbahçe’nin anahtar oyuncularından olmaya aday bir kumaşa sahip.
Gecenin sorusu (Ali Ece)
Penaltı VAR’dır, yoktur ancak ayda 180 lira ödeyen birisi olarak ben neden Riva’daki VAR hakemi kadar farklı açılardan tartışmalı pozisyonun tekrarını izleyemiyorum?
Maçın starı (Ali Ece)
Barış Alıcı topu her ayağına aldığında tat verdi, topsuz oyunda da çok faydalıydı
Maçın olayı (Ali Ece)
Fenerbahçe taraftarının genç Barış’ın her hareketini alkışlaması. Türk futbolunun düzelmesi adına umut veren bir tavır.
Kısa mesaj (Ali Ece)
Fenerbahçe dün gece sadece iyi mücadele ederek kazandı, Benfica maçında daha fazlası gerek!
Tribünde barış sahada Barış! (Serkan Akcan)
Fenerbahçe, Bursa’yı pozisyona boğmadı, futboluyla silip süpürmedi ama yıllardır hasret kaldığı bambaşka bir sezon başlangıcı yaptı. Slogan çok net; camiada barış, herkesle barış ve elbette sahada Barış! Ali Koç’un ortaya koyduğu vizyon, centilmen tavır ve naif üslup sadece Kadıköy’ün değil futbol dünyasının iklimini değiştirdi.
Saha dışındaki barış çok değerli ama en az onun kadar değerli olan Fenerbahçe’nin saha içinde de harika bir Barış’a kavuşması. Altınordu’da harika bir alt yapı eğitimi, açık bir ufuk ve pırıl pırıl bir saha duruşu. Ayew ile kanatları değişerek oynadı, hücuma büyük hareket kattı.
Sanırım Cocu’nun Fenerbahçe’deki Lozano’su olacak. Hocalar değişse de Josef ile Topal’ın yan yana oynama durumu değişmiyor. İki golde de var olmalarına rağmen iç sahada Bursa ile oynarken aşırı ‘önlem’ içeriyorlar. Üretimde bir Eljif Elmas ya da Ekici etkisi yarattıklarını söylemek zor.
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Fenerbahçe neredeyse orta yapmadan maçı bitirdi. (1/4) Slimani gibi gerçek bir santrforla oynarken de öncelik forvetlerin topla içeri kat etmesi mi olacak?
Maçın starı (Serkan Akcan)
Barış Alıcı harika oynadı. İkinci gole doğrudan katkı yaptı, hem sağda hem solda Fenerbahçe’yi rakip kaleye taşıyan oyuncuydu.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Kadıköy’ün yıllar sonra sezonun açılış maçında böylesine coşkuyla dolması.
Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Dünya Kupası’nda VAR ile pozisyonlar daha çabuk analiz ediliyordu. Umut Meler’in kulaklıktan VAR hakemleriyle diyalogları oyunu fazla soğuttu.
Halil Umut Meler, ‘VAR’ı doğru kullandı (Deniz Çoban
Fenerbahçe lehine verilen penaltıya video başında Ali Palabıyık “olur” verdi. Çünkü ‘Hakem bu kararında yüzde yüz hatalı!’ diye düşünmedi. Bu pozisyonun penaltı olduğunu düşünmüyorum.
Fenerbahçe’nin ikinci golü öncesi faul beklentisi vardı ancak Meler’in ‘devam’ demesi doğruydu. Bursaspor lehine verilen penaltı öncesi ofsayt tespiti yapıldı. Meler, kenara gelmeden golü iptal etti.
Doğru bir uygulamaydı. Bana göre son dakika Skrtel’in eline düşen topta penaltı yoktu. Volkan’la çarpışan Skrtel dağılınca kolu doğal olarak açılmıştı. Meler kararının arkasında durarak doğruyu yaptı.
Maçta dikkatimi çeken bir olumsuzluk da Skrtel’in maçı tek sarı kartla tamamlaması oldu. Bana göre 9 ve 50. dakikada da sarı kartlık hareketler yaptı.
VAR olan Fenerbahçe! (Mehmet Ali Sabuncu)
Kadıköy, şampiyonluk isteği ve hırsı ile dolu tribünlerle karşıladı takımını. Ayew sahada, ilerde de Soldado ile maça başladı Cocu... Bursaspor ise her zamanki gibi deplasman mantığı ile İstanbul’a geldi.
Maç Bursa’nın atağı ile başladı. Soldan Furkan kaleye yüklendi, ortasında Topal başarılıydı. İsla’nın kanadı aksayınca Aybaba’nın talebeleri maçın ilk bölümünde atak gözüktü. 16’da Ekong’un kafa golü, baskının sonucu oluşan kornerden geldi: 0-1.
Baskı golü getirdi (Mehmet Ali Sabuncu)
22’de Topal düşürüldü, Giuliano’nun penaltı golü maçı yeniden başlattı: 1-1. 30’da Bursa defansına Barış’ın müthiş baskısı ve topu kapışı gol getirdi... Giuliano’nun pasında Soldado kafayla indirdi, Josef düzgün vurdu: 2-1. 43’te Yusuf ile başlayan atakta, Lima oluşan karambolde son vuruşu dışarı attı.
‘VAR’ devrede! (Mehmet Ali Sabuncu)
53’te Barış’ın müthiş pasıyla topla buluşan Ayew’in, vuruşu kötüydü. 57’de Neustadter, Lima’yı düşürdü. Hakemin penaltı kararını, ‘pozisyon öncesi ofsayt’ gerekçesiyle ‘VAR’ bozdu! 64’te Ayew’in şutu az farkla dışarı gidince, ilk maçında kahroldu!
88’de Eljif 5 Bursalıyı geçerek atak başlattı, Dirar güzel atağı kötü bitirdi. 90+4 de ceza alanında Volkan-Skrtel anlaşmazlığında top Skrtel’in eline çarptı. Kararsızlığı VAR çözdü; oyun devam etti. Maç da bu sonuçla bitti.
Fenerbahçe rahat olmasa bile sezonun ilk maçında 40 bin taraftarının önünde galip gelerek, lige iyi bir başlangıç yaptı. Bursaspor ise Lima ve Badji ile birlikte, Yusuf’un hızlı oyunuyla sonuca gitmek istedi. Görüntü güzel ama sonuç kötüydü.
Saygıya davet (Haşim Şahin)
Sezonun ilk maçında sahadan 3 puanla ayrılmak önemli. Salı günkü Benfica maçı için de büyük moral elbette. Ama bütün bunlardan daha da önemli olan “ Statda, sokakta, sosyal medyada küfür etmez, çünkü Fenerbahçe büyüktür” şiarının her platformda Sayın Ali Koç ve yöneticilerince dillendirilmesiydi benim için.
Maç da çok keyifliydi doğrusu. Zaten Samet Aybaba çalıştırdığı her takıma kişilik ve özgüven aşılıyor resmen. Gelmesi gereken yere gelemeyen teknik direktörlerimizden. Altyapıdan futbolumuza en çok futbolcu kazandıran hocadır kendisi.
Dün akşam rotasyonla sahaya sürdü takımını Hollandalı teknik direktör. Valbuena’nın pabucunu dama attı Barış Alıcı. Maşallah 40 yıllık Fenerbahçeli futbolcu gibi oynadı.
Özellikle ikinci yarıda takımını ileriye taşıyan tek kişiydi neredeyse. Fenerbahçe’nin ikinci golünün mimarıydı ve 53’te Ayev’in değerlendiremediği pasıysa 10 numaraydı bence.
Ayev çok şey yapmak istiyor, bunun için gerekli fizik güce de sahip. Ama keşke topla vedalaşmak sözkonusu olduğunda Valbuena’yı çağrıştırmasa.
Giuliano geçen sezona göre geri gitmiş. Bir nedeni var mutlaka. Ama bu hali ona yakışmıyor. Phillip Cocu’da bu akşam en yadırgadığım şey ise bu haliyle Soldado’yu 65 dakika oyunda, Alper Potuk’u da o kadar uzun süre kulübede tutmasıydı.
Bir de Tunay Torun’a değinmeliyim. İkinci yarda oyuna girdiği halde en az 4, 5 kasti faul yaptı. Midem bulandı resmen.