Fanatik yazarlarının Çaykur Rizespor - Fenerbahçe maçı yorumları
Futbol fobisi! (Mehmet Demirkol)
Cocu kararı verildiği gün söylediğimi tekrarlamam gerekiyor. Beenhaker, Hiddink, Rijkaard, Riekering, Advocaat...
Futbol kültürü açısından Hollandalı bakışı burada işlemiyor. Kardeş ekol İspanyol futbolu gibi... Bu maalesef sürekli tekrar eden bir sorun. Ve verilen karar büyük risk taşıyordu.
Galatasaray’ın deplasman fobisi var ya hani! Fenerbahçe’de bildiğiniz futbol fobisi var. Çok ciddi bir kalite sorunu var. Üstüne büyük bir güven sorunu.
Misal geçen haftanın yıldızı Hasan Ali’nin dün yaptığı ortalardan hiçbiri gol bölgesine inmedi. Tamamına yakını ön direğe yerden gitti ve Rize savunması kolaylıkla topladı.
Asıl sorun geriden topu çıkartmayı üstlenen bir tek oyuncu olmayışı. Herkesin ayakları titriyor. Çok ağır, hep yana ve çok yüksek bir top kaybı yüzdesiyle oynuyorlar. 2. bölgeden 3. bölgeye topu rakip yerleşmeden geçirmek diye bir şey yok.
Benzia dışında topla ilişkisi vasat bir tek oyuncu yok. Okan Buruk bundan çok iyi yararlandı. Geçen sene Fenerbahçe’yi 3 kez yenmişti.
Kocaman’ın planına dönen Cocu ise Beşiktaş maçındaki mücadeleye kandı. Top yapmak isteyene karşı bu işe yarar da pusuya yatmışa karşı olmuyor. Olmaz.
Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Ali Koç bekleyecek mi? Taraftar Ali Koç, Cocu’yu çoktan yollamıştır. Bakalım Başkan sezonu yakmak pahasına güveniyor mu Holandalı’ya...
Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Aslında Okan Buruk demek doğru olur. Ama sahadakilerin emeğine de saygı duymak lazım.
Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Okan Buruk muhtemelen işe Fenerbahçe maçıyla başlamaktan memnundu. Misal Kayseri ya da Malatya’yla evinde oynuyor olsa rakibi bozmak bu kadar kolay olmazdı. Fenerbahçe krizdeyken istenen bir rakip...
Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
SOS... SOS... SOS...
Rizespor cezayı kesti (Erman Özgür)
Tam anlamıyla felaket bir ilk yarı oynadı Fenerbahçe. Yeni oluşan bir takımın kapanan savunmalara karşı organizasyon yapmakta zorlanmasını anlayabilirim ama top rakibe geçtiği anda bu kadar dağınık olmasını, rakiplerine uzak kalmasını anlamam mümkün değil.
Maçın başında çabuk atak oynayacağı belli olan Rizespor’a karşı, top rakibe geçtiği anda oyunculara bu kadar uzak kalırsanız, onlar da üstüne cezayı keserler. Bu oyunun sonucunda golün her türlüsünü yersiniz.
Nitekim Fenerbahçe de önce akan oyunda yan toptan, sonra çabuk atakta defans arkasına atılan toptan ve son olarak durak toptan yediği gollerle daha ilk yarıda Rizespor’a teslim olmuştu.
İkinci yarıda Frey hamlesiyle dizilişte değişikilik yapan Cocu orta sahadaki pas oyunundan vazgeçip direk kaleye gitmek istese de pozisyonları sonuçlandırma anlamındaki beceriksizlik Fenerbahçe için umutsuz bir ikinci yarı getirdi.
Oyun anlamında maçın hiçbir anında rakibine üstünlük sağlayamayan Kanarya, oynadığı oyunla 3 puanı sonuna kadar hak eden Rize’ye farklı mağlup oldu.
Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Derbi 11’i kalabalık savunmaya karşı doğru bir tercih miydi? Topa daha fazla sahip olacağın maçta rakibi açmanız gerekir. Bu nedenle Cocu, Jailson- Topal ikilisinden birinden vazgeçmeliydi.
Maçın starı (Erman Özgür)
Fenerbahçe’yi maç boyunca kazandığı her topta geri koşturan, adam eksilten, gol atan ve 90 dakika aynı performnası devam ettiren Umar Aminu maçın yıldızıydı.
Maçın olayı (Erman Özgür)
Rizespor’un 6 haftadır galip gelememesine rağmen Okan Buruk’un gelişiyle beraber gösterdiği harika performans gecenin olaydı.
Kısa mesaj (Erman Özgür)
Fenerbahçe bu kadar büyük bir değişim içerisindeyken, bu tip sancılı maçları daha çok oynayacak.
Şimdi değilse ne zaman? (Serkan Akcan)
Fenerbahçe’nin başına geçen antrenörde ilginç bir aydınlanma meydana geliyor. İki stoperin önüne iki ön stoper koyunca bayağı savunma antrenörü olduklarını zannediyorlar. Ne kadar savunmacı o kadar iyi savunma devri biteli çok oluyor.
Fenerbahçe’nin geri dörtlüsü de merkezi de o kadar ağır ki, Rize 11 dakikada 3 gol birden atarak tüm defoları ortaya çıkardı. Ama Cocu teşhisi yine yanlış koydu, tedaviyi de yanlış yaptı.
Frey oyuna girdikten sonra hala 6 savunmacıyla sahadaysan meselenin ciddiyetinin farkında değilsin demektir. Topal’ın sözleşmesinde banko oynar maddesi mi var? Eljif ve Ekici’nin hakkı yeniyor bu takımda.
Cocu, Rize maçının ikinci yarısında bile hücumcularla oynamaya cesaret edemiyorsa ne zaman edecek? Ha bir de Josef ile Jailson’un 8 numara performanslarının mukayesesi mümkün değil. En azından şimdilik...
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Ali Koç da dahil, Cocu’ya dair umudu olan kimse kalmış mıdır?
Maçın starı (Serkan Akcan)
Boldrin sadece Rize’nin değil, sahanın en iyisiydi. Her top onda toplandı, takımını kusursuz organize etti.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Çaykur Rizespor’un Fenerbahçe’ye 11 dakikada 3 gol birden atarak bu sezon ilk kez kazanması.
Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Avrupalı sportif direktör getirince Avrupa standartlarına yükselmiyorsun. Reyes’i, Harun’u, Frey’i almak için Comolli olmaya gerek yok, bunu adın Cemal olsa da yaparsın zaten. Mühim olan zihniyeti değiştirmekti.
Çakır ve ekibi hata yapmadı (Deniz Çoban)
Dün oynanan maçta hakem ekibini zora sokacak bir pozisyon yaşanmadı. Çakır ve ekibi kariyerlerine yakışan bir maç çıkarttılar. Maçın sonlarına doğru Çakır ve ekibinin Riva ile olan ‘VAR’ sistemi bağlantıları kesildi. Aynı sorun bir önceki gün Trabzon’da da yaşanmıştı. Önlemini şimdiden almak gerekir.
Sabredin 27 maç kaldı! (Mehmet Ali Sabuncu)
Beşiktaş kadrosunu bozmayan Cocu, ligde galibiyeti olmayan ve yeni hocalı Rize karşısındaydı Karadeniz'de. Akhisar'ın başındayken geçen sene Fenerbahçe'yi oynadığı her maçta kontratak futbolla mahveden Okan Buruk bir yenisini ekleme peşinde maça başladı.
5'de Boldrin'in frikiği heyecan yarattı ama sonuçsuzdu. 13'de Musa'dan topu kapan Ayew, Benzia'ya pozisyon yarattı ama kale sahasında Cezayirli kötü vurdu. 20'de Ayew, Saadane tarafından düşürüldü, tehlikeli noktadan vuruşu Benzia yaptı, gerilerden gelen Reyes'in kafa şutu kötüydü. 26'da Aminu'nun çaprazdan şutunda Harun başarılıydı.
29'da Jailson sağdan ortaladı, yakın mesafeden Ayew'in şununda gole izin vermeyen yan direkti! 30'da Mehmet Uslu'nun uzun ortasında Vedat'ın kafasında top ağlara gitti. 1-0 35'de Harun'un açıldığını gören Aminu topu aşırtarak durumu 2-0 yaptı.
41'de Samudio uyuyan Fenerbahçe defansınını arasından kafayla farkı 3'e çıkardı. Arka arkaya yenilen gollerle neye uğradığını şaşıran Fenerbahçe devreyi 3-0 yenik kapattı.
Yeni devre Frey'in isabetsiz şutuyla başladı. 51'de Benzia'nın şutu buna ilave oldu. 56'da geriye dönmeyen Fenerbahçe'ye kontratakla 4. golü atmaya çalışan Aminu'nun topuna Şener ayak koydu. 82'de bir topu da direkten dönen Ayew'in şutunda ve 90+2'de Slimani'nin şutlarında Gökhan başarılıydı.
Yine Okan Buruk! (Mehmet Ali Sabuncu)
Maç bu sonuçla bitti, yine Okan Buruk yapacağını yaptı, takımının ilk galibiyetini geçen sezon mahvettiği Fenerbahçe karşısında aldı. Sahada futbol adına hiçbirşey yapmayan, taktiği bile olmayan, özel seçilerek transfer edilen ama saha içinde birbirinden haberi olmayan futbolculardan kurulu Fenerbahçe'de, yönetim artık neye sabreder, neye sabretmez bilinmez ama cefakar taraftarını düşünerek düğmeye basmalı artık. Hep iyi yüzünü gördüğümüz, taraftara 'sabredin"diyen Ali Koç'un tersini gösterme zamanı geldi.
Sabrın sonu! (Metin Tükenmez)
Fenerbahçe’nin bu sezona başlangıcı, başkan Ali Koç’un ortaya koyduğu felsefe doğrultusunda, değişim ve gelişim amaçlı bir sarı-lacivertli takımın salt camiasına değil Türk futboluna örnek olacak bir model ortaya koyacağı şeklindeydi
Bu yaklaşıma kimsenin karşı çıkması da söz konusu değildi. Çünkü hepimizin özlediği bir modeldi ortaya konulan proje.
Ne var ki, bu projenin en çok dillendirildiği şekli gençleştirilecek bir takımdı. Altınordu’dan Barış Alıcı ve yurt dışından Eljif Elmas bu felsefe doğrultusunda transfer edilmişti ve daha yeni gençler de alınacaktı.
Geldiğimiz noktada Fenerbahçe yenilenen bir takım yerine giderek Aatif ve Mehmet Topal’a muhtaç bir ekip görünümü çizmektedir.
Gençleri kulübede oturtan Phillip Cocu, Ali Koç’un söylemlerinden giderek uzaklaşıp deneyimlilere dört elle sarıldı.
Rizespor’un hakkını teslim edelim, çok başarılı bir maç oynadılar. Onlara sözümüz yok. Ancak ligde altı maç sonucunda tek galibiyeti olmayan bir ekibe farklı yeniliyorsanız, güvenmediğiniz gençler de en fazla bu kadar gol yitebilirdi.
Bizim üzerinde durduğumuz konu Fenerbahçe’nin yenilmesi değil. İlk kez de yenilmiyor. Ancak futbol oynamaktan nasıl bu denli uzak olur, sorgulanması gereken budur.
Fenerbahçe kalesine yapılan her orta gol ya da gol pozisyonuyla sonuçlandı. Kos koca Fenerbahçe’nin rakip kalede yarattığı gol durumu ise ortalama iki.
Bir hafta önce oynanan Beşiktaş derbisinin en iyi oyuncusu Hasan Ali Kaldırım’ın kulvarından iki gol yedi Fenerbahçe.
Ancak ikincisi atağa çıkarken kaptırılan bir top sonucu oluştu. Futbolun kırmızı çizgilerinden biridir atağa çıkarken kaptırılan toplar.
Peki, top kaptırıldı, ama stoperler ne iş yapıyor? Hiçbir engelle karşılaşmadan kafa vuran Rizesporlu oyuncular karşısında stoperler neredeydi?
Kanımca Cocu ve futbolcular Fenerbahçe’nin sabrını zorluyorlar. Sabrın da bir sonu vardır…
Galiba Cocu'yla olmayacak! (Haşim Şahin)
Tamam eksiği zaafı var sarı lacivert kadronun, gecikmeli şekillendi buda doğru. Fakat ana sorun bu değil.
Sorun Philip Cocu'nun oyun anlayışı ve tercihlerinden kaynaklanıyor. Kanıtı da en iyi ihtimalle ancak Fenerbahçe'nin çeyrek kalite ve değerinde olan Rizespor'un Okan Buruk'la sihirli değnek değmişe dönmüş haliydi dün akşam.
Yani sadece Fenerbançeli futbolculara fatura çıkarmak hem doğru hemde vicdani olmaz.
Çünkü, koşmayan, istemeyen, mücadele etmeyen oyuncusu yok nerdeyse Fenerbahçe'nin. Ancak uyum, bilinç, bütünleşme yok.
Slimani ve Ayev'in son vuruş yetersizliğinin nedeni de budur zaten. Aslı yerleri ve görevleri dışında ekstra koşuyor, yoruluyorlar.
Dolayısıyla adele yorulması, konsantrasyon kaybı kaçınılmaz hale geliyor. Mehmet Topal ve Jailson ikilisini birlikte oynatmak Fenerbahçe 'de oyunun merkezini işlevsiz kılıyor ne yazıkki altını çizmek isterim.
Pereira, Advorcat, Aykut Kocaman ve nihayet Cocu eğer bu Mehmet Topal'a mecbur kalıyorlarsa, ayıbın büyük kısmı Alper Potuk, Ozan Tufan ve Mehmet Ekici'nin düş kırıklığı yaratmasında kaynaklanıyor biraz da ve bu ayıp da yeter onlara.
Sezon başından beri uymusuz Fenerbahçe ama bu maçtaki kadar geriye koşmak zorunda kaldığına tanıklık yapmamıştık doğrusu.
Bir takım bu kadar zor pozisyona giriyorken eğer çok sık kalesinden topu çıkarıyorsa burada kadro kalitesinden ziyade kurgu ve teknik direktörün tercihlerinde sorun var demektir.
Açıkcası ben istikrar, sabır ve zamana inananlardanım. Ama, galiba sabır ve zaman da ilaç olmayacak Fenerbahçe'ye Phillip Cocu'yla.