Fanatik yazarlarının Bursaspor - Galatasaray maçı yorumları
Oyun değil oyuncular kazandı (Mehmet Demirkol)
Savunma hataları, Bursaspor’un hızlı kanat oyuncularına uzak kalış Galatasaray’ın en büyük sorunuydu. Başta da benim öve öve bitiremediğim Marcao...
yun kurmakta ağır, 2. topları almak için fazla uzaktılar. İki savunma kanadının hücum öncelikli oluşu savunma için sorun yarattı. Donk’un varlığı ile defakto 3’lüye döndüğünde rakibi daha rahat karşılamak mümkün olmalıydı öyle olmadı.
Bursa çok enerji harcadı ve maçı istediği kıvama getirdi. Ya da öyle olmalıydı. Ancak 2-0’dan sonra yaptıkları savunmaya çekiliş Galatasaray orta sahasını rahat ettirdi.
Emre ve Mariano’nun çıkışlarından doğabilecek tehditlerin üzerine gitmediler. Maçı kıvama getirdiler ama meyvelerini toplamakta yetersiz kaldılar.
İlk yarı sonunda gelen gol Büyük Takımı hareketlendirdi. Oyun olarak hiçbir zaman mükemmele ulaşamadılar belki ama iyi kalite fark yarattı.
Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Santrfor konusu ne zaman çözülecek?
Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Feghouli attığı şahane golün yanısıra rakibe en fazla dert çıkaran oyuncuydu. Uzun süre takıma giremedikten sonra bugün ligin ikinci yarısında yaptığı istatistik göz kamaştırıcı. Meseleye el koydu resmen.
Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Galatasaray’ın tıpkı Hamza Hamzaoğlu dönemindeki gibi son düzlükte sorunu çözme iradesi koyduğu kesin. O gün hep gol yiyen bir takımken, 6 haftada kaleyi kapatmışlardı. Dün de deplasmanda gol atmakta zorlanan bir takım olarak 2-0’dan bir dönüş yaptılar.
Ndiaye rüzgarı tersine çevirdi (Erman Özgür)
Maça iyi başlayan ve ilk yarı planı hem savunma hem de hücumda tutan taraf Bursaspor’du. Samet Aybaba’nın savunma arkası çabuk oyuncuları kullanma çabası özellikle Yusuf üzerinden karşılığını buldu.
Badji-Aytaç ikilisinin temposuna Ndiaye-Donk karşılık veremedi. Feghouli ve Belhanda yeterince sorumluluk alamadı. Bursaspor’un sezonun en iyisi diyebileceğim ilk yarı oyununda ise tek problem Galatasaray’ın uzatmalarda Ndiaye ile bulduğu gol oldu.
Bu gol maçın da kırılma anı oldu. Belhanda ile kazanılan penaltı Diagne ile gelen gol adeta maçı 55’te yeniden başlattı. Ancak rüzgar tersine dönmüştü. Feghouli, Onyekuru’nun pasında harika bir gol atarak Galatasaray’ın geri dönüşünü ilan etti.
Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Marcao ve Luyindama iklisinin uyumu nasıldı? Galibiyete rağmen özellikle ilk yarıda kolay çalım yiyen ve kolay hata yapan savunma tandeminin performansı tedirgin edici.
Maçın starı (Erman Özgür)
Belhanda ve Feghouli yine Galatasaray’ın kazandığı bir maçın baş rolündeydi. Geri dönüşün kahramanları olurlarken, bir diğer kahraman da maçın ilk yarısındaki kurtarışı ile Muslera oldu.
Maçın olayı (Erman Özgür)
Galatasaray’ın kötü oynadığı ilk yarının uzatmalarında Ndiaye ile bulduğu gol maçın en önemli anıydı. Maçın 2. yarısı için adeta Galatasaray’ın maçı çevirmesi adına bu gol direncinin düşmesini engelledi.
Kısa mesaj (Erman Özgür)
Bursaspor 0-0’ı ne kadar doğru oynadıysa 2-0’ı o kadar kötü oynadı. Hücum etmek yerine savunma yapmaya odaklanması mağlubiyetin sebeplerinden biriydi.
Tempoyu düşürüp kazanmak! (Cem Dizdar)
Bizim ülkede daha çok gol aramanın aynı zamanda gol yeme riski barındırdığı inancı yerleşiktir. Oysa böylesi doğrusal bir ilişki yoktur. Doğru oyun, çok gol için uğraşırken aynı zamanda mümkün mertebe pozisyon vermeden maçı bitirmeyi hedefler.
Tıpkı dün akşamın ilk devresi Galatasaray’ın yapamadığı gibi. Emre Taşdemir/Onyekuru hattı Yusuf Erdoğan tarafından topun ele geçtiği az sayıdaki pozisyonda tarumar edildi. Üstüne Marcao/Luyindama uyumsuzluğu da eklenince Bursa’nın işi kolaylandı. Az ama öz iş yaptılar.
Evet, Galatasaray oyunu öne taşıma konusunda daha etkin ve arzuluydu. Donk destekli Ndiaye, Belhanda, Feghouli üçlüsü topu önde tutmayı başarıyor olsa da ceza sahası önünü dolduran Bursa kalabalığını devre sonuna kadar aşamadılar.
Baskılı ama etkisizdiler. İkinci devre ise enine genişletmeyi başardıkları oyundaki baskılarının sonucunu aldılar. Sahada yarattıkları geniş pencerelerde topu doğru yerlere göndererek Bursa takımını savurup ardından sistemli biçimde tempoyu düşürerek maçı kazandılar.
Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Başlangıçta hemen herkesin tam desteğini alan VAR’a rağmen kararların gerek saha içi gerek saha dışında bu denli şiddetli itiraza uğraması ülkemizin hangi özelliğini gösteriyor?
Maçın starı (Cem Dizdar)
İlk devredeki yüksek etkisiyle Yusuf Erdoğan. Galatasaray’da ise Ndiaye takımını maçın içine çeken isimdi.
Maçın olayı (Cem Dizdar)
Futbol ekonomisinin içinde bulunduğu krize rağmen büyük maliyetle Galatasaray’a alınan Mbaye Diagne’nin etkisizliği... Saivet ve Feghouli gollerinin benzer niteliği...
Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Galatasaray yarışı bırakmaz. Ancak hala maçların bazı bölümlerini o kadar kaybediyor ki, geri almak için her defasında yüksek enerji harcamak zorunda kalıyor.
72. dakikada daha önceden sarı kartı olan Emre, Bursasporlu Badji’ye faul yaptı. Hakem Suat Arslanboğa, avantaj oynattı. Top oyun dışına gittikten sonra rakibinin umut vaadeden atağını önlediği için ikinci sarı kartı göstererek oyundan atması gerekiyordu.
Terim zor kararlar alacak (Umut Eken)
Mental açıdan Galatasaray'ı en fazla zorlayacak mücadeleydi. Düşünün takım otobüsünde stada gelirken Başakşehir'in maçını dinliyorsunuz. Rakibiniz mağlup ama ortalama iki dakikada bir net pozisyona giriyor.
Gerçekten yıpratıcı bir seans. Sonrasında 90+7'deki gol haberini alıyorsunuz ve ısınmaya çıkıyorsunuz. Teknik ekip için de oyuncu kadrosu için de çok zor.
Galatasaray'ın ilk yarım saatteki afallamasını bu sebeplere ve daha fazlasına bağlamak mümkün. Taktik dışı bir durum bu.
Skoru 2-0'a getiren defolar ise çok bariz. İçeride dışarıda fark etmiyor. Marcao-Luyindama ikilisi ileriye çıkıp, geniş alanda oynadıkları anlarda mutlaka bir sakarlık yapıyor.
Bursaspor'un ilk golünde Marcao'nun yaptırdığı orta, sonrasında Luyindama'nın yumuşattığı top. Sonrasındaki ikinci gol ise yine Mariano'nun arkası! O gol aslında Galatasaray'ın tekrar oyuna dönmesinin de asıl sebebi.
Maç öncesinde ve yarım saat boyunca mental bir yıkım yaşayan takım, artık silkiniyor. Zira sonrası olmak ya da olmamak mücadelesine dönüşüyor. Tam bu sebeple, bir geri dönüşün fitili ateşleniyor.
Galatasaray ileri gittikçe varolan bir takım. Başakşehir'in yaptığı gibi skoru korumaya odaklı bir ekip değil. Bu bakımdan şampiyonluk yarışındaki rakibiyle bile kıyaslanamaz. Rakibi neredeyse 11 savaşçıyla oynuyor. Terim'in ekibinde ise sonuç ne olursa olsun halı saha kıvamında mücadele edenler var.
Fatih Terim'in istediği bu değil muhtemelen. Galibiyete rağmen ortaya konan mücadeleden memnun olamaz. O da farkında. Ondandır ki, hayati dakikaları forvetsiz oynadı, kontra kovaladı. Güvenmedi çünkü sahadakilere...
Terim milli takım dönüşü zor kararlar alacak. Çünkü bu fotoğraf, hep bahsettiği felsefesinin çok uzağında!
Harika geri dönüş (Metin Karabaş)
Başakşehir’in, Kayseri deplasmanında iki puan kaybettiği günde Galatasaray, Bursaspor’a konuk oldu. Zirve ile aradaki farkı 6’ya indirme şansını yakalayan Sarı-Kırmızılılar oyuna çok kötü başladı. 14.dakikada Aytaç ceza sahası içerisinde müsait pozisyonda Muslera’yı geçemedi.
15’te ise Yusuf sağ kanattan atağa kalktı, verdiği pasta golü attı: 1-0. Galatasaray’da orta alan savunmaya yardım etmediği gibi, hücumda da yokları oynayınca Bursaspor iyice ağırlığını koydu.
Yeşil-Beyazlılar 42. dakikada son derece organize bir atakla rakip kaleye geldi. Saivet de bu güzel atağı ceza sahası dışından attığı harika bir şutla taçlandırdı: 2-0. 45+2’de Ndiaye kafayla farkı 1’e indirip geri dönüşü başlattı: 2-1.
Biraz toparlanmak yetti (Metin Karabaş)
Galatasaray ikinci yarıya daha iyi başladı. Orta saha oyuna girip ve mücadele edince Sarı-Kırmızılılar maça ortak oldu. 56’da Belhanda ceza sahasında yerde kaldı. Hakem VAR incelemesinin ardından penaltıyı verdi.
Diagne topu ağlara gönderdi: 2-2. 63. dakikada ise Feghouli ceza sahası dışından muhteşem bir gol attı: 2-3. Sarı-Kırmızılılar skor üstünlüğünü yakaladıktan sonra, topu kendilerinde tutmayı başardı.
Terim’in takımı böylelikle ihtiyacı olan tempoyu da belirledi. Bursaspor ise ciddi düşüş yaşadı. İkinci yarıda daha doğru işler yapan Galatasaray, rakibini 3-2 mağlup etti ve Başakşehir ile farkı 6’ya indirdi.