Fanatik yazarlarının Başakşehir - Beşiktaş maçı yorumları
Maalesef Q7’ye mecbur (Ali Ece)
Beşiktaş maça doğru bir oyun planıyla başladı. İlk yarıda rakip ceza alanında 16 kez topla buluşmasını sağlayan bu Medel merkezli pres planında topu kaptıktan sonra kapmadan öncekinin yarısı kadar akıllı davranmadığı için pozisyonları değerlendiremedi.
Kaleci Mert ve oyun kurmaya çalışan Başakşehir savunması ilk 45’te 3 hata yaparken Beşiktaş duran top savunmasında yaptığı tek hatada golü yedi.
Epureanu gibi ligin en tehlikeli korner golcülerinden birisi ancak bu kadar kötü savunulabilirdi: Pepe ıskaladı, Atiba adamını kaçırdı. Epureanu’nun duran top savunmasında Atiba ile eleştirilmesi ise en büyük hataydı.
Lens’in kötü performansı ise öncelikle kendi hatası: Lens böyle oldukça Beşiktaş Quaresma’ya mecbur. Quaresma yokken Beşiktaş her şeyi denedi, özellikle son 10 dakika çok uğraştı ama disiplinli derin savunmayı aşamadı.
Gecenin sorusu (Ali Ece)
Beşiktaş, maç öncesi rakibe göre hücum çalışıyor ama duran top savunması çalışmıyor mu?
Maçın starı (Ali Ece)
Epureanu hem maçın tek golünü attı hem de savunmada hatasız oynadı.
Maçın olayı (Ali Ece)
Oğuzhan ve Tolgay’ın alternatif olarak düşünülmeyecek kadar formsuz olması ve Beşiktaş’ın 100’den fazla isabetsiz pas yapması.
Kısa mesaj (Ali Ece)
Puan farkı 6 oldu, bu farkı kapatmak için kısa sürede başka bir Beşiktaş performansı gerek.
Vasat ligin vasat maçı (Cem Dizdar)
Geçen sezon şampiyonluk yarışında dört takım olunca kaliteli addedilen ligimizin gerçek seviyesi bu sezon netleşti! Vasat! Dün akşam da onlardan birini izledik.
Başakşehir, eldeki oyuncuların yapabileceklerine uygun organizasyon prensibinden taviz vermeden oynadı ilk yarı. Az ve özdü gol için yaptıkları.
En iyi uyguladıkları pozisyonda kıl payı VAR’a takıldılar ama kornerden yine ülke vasatına uygun bir gol bulmayı bildiler. Hem de Atiba’yı ekarte ederek.
Beşiktaş ise şablonları var görünmesine rağmen başta Lens ve Love gibi uygulayıcılara takılınca çırpınıp durdu. İkinci devre Babel’in işleriyle açıldı. Böylece Beşiktaş görünür hale geldi.
Yine de 1-0 önde oynamayı iyi bilen Başakşehir ceza sahası önüne kapanınca görünürlük ve gayretten sonuç alamadılar. Maçın sonundaki şuursuz Beşiktaş baskı ise sadece teselli ikramiyesi olarak kayda geçer sanırım.
Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Maçın iki takım açısından da bu kadar düşük hızda ve ‘düşüne taşına’ oynanmasının nedeni ne olabilir? A) Yaş ortalaması. Diğer şıkları siz bulun!..
Maçın starı (Cem Dizdar)
Epureanu ve Da Costa ikilisi... Hem oyunu geriden başlatma hem savunmayı sağlamladıkları için... Bir de ülkedeki futbol işleyişi yüzünden onca yılı heba olan kaleci Mert Günok.
Maçın olayı (Cem Dizdar)
Yedekten gelerek sıkışık maçları çevirebilecek potansiyeli olan Oğuzhan ve Tolgay gibi oyuncular yerine genç Güven’in sahaya gönderilmiş olması. Beşiktaş’ta sorun gerçekten büyük görünüyor.
Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Başakşehir enerjisini tasarruflu kullanırken maç içinde onca yıpranmaya rağmen skoru bulamayan Beşiktaş’ı sisli günler bekliyor gibi..
Klopp gibi başla Avcı gibi bitir (Serkan Akcan)
Başakşehir de Beşiktaş da geriden oyun kuran, pasla çıkan ve baskı kuran bir takımlar. Beşiktaş’ın çift santrforlu, merkezi düz geçip ön alan baskısına dayalı planına karşı Başakşehir’in uzun pas oyunu golü erken getirdi.
Bunu kolaylaştıran Güneş’in Klopp tarzıydı elbette. Fakat Klopp gibi karşı pres yapmak için çok yüksek efor gerekir. Beşiktaş için bu efor ilk yarım saatte harcanmıştı bile.
Beşiktaş’ın iştahını kıran önce Elia’nın attığı ama VAR’ın iptal ettiği uzun pas sonucu gelen gol, ardından da Epureanu’nun ağlara gönderdiği toptu. Tabelaya bakmazsak ilk yarı Beşiktaş’ın yeni tarzı tatmin ediciydi.
Fakat Avcı, takımını 2014/15 sezonundaki ayarlarına döndürerek ikinci yarıyı domine etti. Topun karşısına geçti, iyi savunma yaptı ve mesafelerini koruyarak dağılmadan oynadı.
Güneş, Klopp gibi başlayarak şah çekti, Avcı da 3 sezon önceki gibi maçı bitirerek rakibini mat etti. Başakşehir sadece ligimizin değil Avrupa liglerinin en az gol yiyen takımlarından biri. Bu müthiş bir istikrar ve elbette büyük bir antrenör başarısı.
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Karius, ne zaman form tutacak? Elia’nın sayılmayan golü ve Epureanu’nun duran top golünde Karius’un hatası görmezden gelinemeyecek kadar büyük değil mi?
Maçın starı (Serkan Akcan)
Epureanu hücum çıkışlarında doğru pası tercih etti, rakip kaleye gitti, Başakşehir’in 3 şutundan 2’sine imzasını koydu ve golünü attı.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Başakşehir’in yine gol yemeden bir maçı bitirmesi. 11. hafta sonunda kalesinde sadece 4 gol gördü, tam 8 maçı gol yemeden bitirdi ve son 4 maçtır Mert’i geçebilen olmadı.
Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Herkes o kadar kötü oynuyor ki, Başakşehir bu sezon da şampiyon olamazsa bir daha hiç olamaz.
Güneş tutulması (Orhan Yıldırım)
Derbide yaşanan karşılıklı puan kayıpları, Kartal’ın iştahını açmıştı. Quaresma’dan yoksun maça çıkan Beşiktaş, son yıllarda kendisine ters gelen Başakşehir’i bu kez yenip zirveye yerleşmek istiyordu.
Ancak işler yine ters gitti. Avcı’ya karşı sadece bir galibiyeti bulunan Güneş, yanlış kadro tercihleri, yetersiz hamleler ile bir kez daha üç puan bıraktı. Taraftarını üzen Beşiktaş, ligi unutup Genk maçına döndü.
Orta saha olmayınca (Orhan Yıldırım)
Başakşehir, çok koşan, mücadale eden bir ekip. Ayrıca alan savunmasında da çok başarılı bir takım. Güneş, böyle bir rakibe karşı göbeği boş bıraktı. Hem de, Love ile Mustafa’yı çift forvet oynatarak.
Kanatlardan da verimli atak gelmeyince; Kartal oyundan düştü. Buna karşılık çok pas yapıp sakin oynayan Avcı’nın ekibi, maçı istediği gibi yönlendirmesini bildi.
Herkes golü izledi (Orhan Yıldırım)
Ani atak değil, karambol yok.. Beşiktaş öyle bir gol yedi ki, amatör maçlarda olmaz. 18’de Visca’nın köşe atışından gönderdiği topu herkes izledi. İleri çıkan Epureanu affetmedi: 1-0.
Kartal ikinci yarıya hızlı başladı. Ev sahibi takım da, skoru korumayı tercih edince, tempo her geçen dakika arttı. Caner ve Babel ile sol kanadı etkili kullanan Beşiktaş, Love, Mustafa ikilisi ile gol bulamadı.
Kontratağa dönen Başakşehir iki net pozisyonda farkı açamadı. Kartal’ın son saniyedeki gollük pozisyonunda Mert kalesine duvar ördü..
VAR’ın gözünden kaçmadı (Deniz Çoban)
Dün akşam oynanan maç, uygun bir futbol ikliminde oynandı. Gereksiz sertlikler yaşanmadı. Geçen hafta Malatyaspor- Galatasaray maçında başarısız bir yönetime imza atan Özkahya’nın bu maçtaki performansına söyleyecek söz yoktu.
Bitiş düdüğünü çaldığında, arkasında tartışılacak bir pozisyon bırakmadı. Başakşehir’in ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü, yardımcı hakem Hakan Yemişken’in gözünden kaçsa da VAR’ın gözünden kaçmadı.
Pepe’nin Mossoro’ya, Vida’nın Bajic’e faullerinde çıkmayan sarı kartlar Halis Özkahya’nın maçtaki iki hatasıydı.