Fanatik yazarlarının Anderlecht - Fenerbahçe maçı yorumları
UEFA Avrupa Ligi'ndeki temsilcilerimzden Fenerbahçe, gruptaki 3. maçında dün Anderlecht'e konuk oldu. Mücadelede 2-0 yenik duruma düşen Sarı Lacivertliler, 4 dakika içinde buldukları iki golle beraberliği yakaladı ve deplasmandan 1 puanla ayrılmayı başardı. Fanatik'in usta yazarları da, Belçika'daki 4 gollü karşılaşmayı en ince ayrıntısına kadar analiz etti.
Süper Lig’e hazırlık!
Mucizelere çok inanan biri değilseniz, güncel şartlarla Fenerbahçe’nin Europa League’i, Süper Lig’e bir hazırlık olarak görmesinin daha mantıklı bir yol olduğunu kabul edersiniz...
Bu açıdan bakıldığında 2-0’dan dönmek de, 2 gol atmak da önemli bir kazanım olarak görülebilir. Öte yandan orta sahada bu kadar pas hatasıyla oynayıp hiç bir defansif direnç gösterememenin de üzerinde durmalı.
Anderlecht’in ilk yarıda 2-3 kez 8-9 Fenerbahçeli’yi geçerek kaleye kadar inebilmesi bir SOS işareti. Fenerbahçe’nin, rakibi sadece kartlık fauller yaparak durdurabilmesi de... Şut kalitesindeki korkunç düşüklük de...
Sevinilecek tek şey Frey’in gol atması. 3 net pozisyondan sadece rakibin hediyesini vurabilse de. Benim asıl aklıma takılan şu: Gerkens’in hatasıyla gelen golün ardından 2.’yi de yedikten sonra dağılan rakibe karşı 2 değişiklik lazım mıydı? Slimani ve Benzia ne kadar iyi olmasalar da oyunun ruhunu bozmak doğru muydu?
Gecenin sorusu? (Mehmet Demirkol)
Slimani sen misin?
Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Bakkali... Sahada kalite kokan tek oyuncuydu. Tek başına parladı. Ayağına her top gelişinde ‘bu seviyenin üzerindeyim’ dedi. Devler Ligi seviyesini hak eden tek adamdı. Öte yandan Frey’in de gol attığı bir maçta en azından bir mansiyon alması lazım.
Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Hakem kalitesi. Kabakov avantaj ve kart uygulamaları açısından oyunun kalitesinin de altında kaldı. Özellikle avantaj uygulaması. Maçın sonunda Hasan Ali’ye verdiği sarı kartta uyguladığı dışında oyunun akışını hiç okuyamadı.
Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
Üçlüleri geçtim. Birbirini iyi anlayan 2 tane ikili bulsa Cocu mesafe kaydedecek.
Beraberlik kazanç sayılabilir (Erman Özgür)
Hızlı hücum etmeyi seven Anderlecht’e karşı 3’lü savunmayı top rakibine geçtiğinde 5’leyen Fenerbahçe ilk yarım saati iyi oynarmış gibi gözükse de rakibinin etkisiz olduğu bu periyodun kıymetini bilemedi.
Sonrasında kalabalık savunmamızın arasından ceza sahasına sızan Bakkali’nin attığı gol ile oyun üstünlüğünü vermemiş olmamıza rağmen skor üstünlüğünü kaptırdık. Fenerbahçe, 2. yarıya hücum iştahını artırarak gelmesine rağmen Bakkali’nin, Eljif’le birebir kalarak attığı gol ile yine şok oldu.
Ancak Gerkens’in Fenerbahçe’nin aradığı fırsatı yaratan geri pası ve Frey’in golü rüzgarı tersine çevirdi. O rüzgarın etkisi ile kısa ve çabuk paslarla geldiğimiz bir anda bu kez Hasan Ali ile geri dönmeyi başardık.
Sonuçta oyun olarak maç boyunca baskı altında kalmadığımız bir maçı önce zora sokup sonra çevirmeyi başardık. İçerde bu takımı daha rahat yenebileceğimizi düşünürsek 1 puanı kazanç sayabileceğimiz bir sonuçla sahadan ayrıldık.
Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Cocu’nun seçimleri doğru muydu? Hızlı hücum eden Anderlecht’e karşı çift santrforda ısrar etmesi, maçın her anında gol bulabileceğimiz hissini verirken, kazanmak için de doğru hamleleri yaptı.
Maçın starı (Erman Özgür)
Bakkali sıradan Anderlecht’in neredeyse tek özel oyuncusuydu. Birebir de adam geçme özelliğinin yanında attığı 2 golde de ustalık vardı.
Maçın olayı (Erman Özgür)
Fenerbahçe’nin geri dönüşünde başrolde olan Frey’in 1 gol, 1 asistlik performansı hala Fenerbahçe için yeterli olmadığını düşünsem de gecenin olayıydı.
Kısa mesaj (Erman Özgür)
Öne geçmiş olsak maçı çok rahat kazanabileceğimiz bir rakiple oynadık.
Cocu pişman mıdır? (Serkan Akcan)
Cocu’nun Anderlecht deplasmanına 3-1-4-2 ile başlaması rakibin de benzer taktikle oynaması neticesinde orta sahaları kullanılamaz hale getirdi. Eljif ve Benzia başta olmak üzere anormal pas hataları Fenerbahçe’nin kısa paslarla merkezden gidişini imkansız hale getirdi.
Slimani ve Frey gibi fizikli forvetlere yüksek top da gitmeyince rakip ceza sahasında topla buluşma sayısı gözle görülür oranda azaldı ve ilk yarı oyunun momentumu Anderlecht’e geçti. Bakkali, 96 doğumlu ve Fas ile Belçika arasında kalıp Avrupalı olmayı tercih eden bir kenar forvet. Onun iki golüyle 50’de 2-0 geri düşmek korkutucuydu.
Frey, kalitesiyle değil mücadelesiyle tanımlayacağımız bir santrfor. Ama kısa süreli de olsa bu tanımın dışında oynadı. 1 gol 1 asistle geri dönüşü hazırlayan oyuncuydu. Fenerbahçe’de santrforlardan biri genelde diğerini tamamlamıyor. Sanırım Cocu, Soldado’yu Avrupa listesinin dışında bıraktığına pişman olmuştur
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Fenerbahçe 57’de geri dönmüş ve maçı 2-2’ye getirmişken 3’lüden vazgeçip oyuna daha ofansif bir hamle yapılamaz mıydı?
Maçın starı (Serkan Akcan)
Frey 1 gol 1 asistle geri dönüşün fitilini ateşledi. Fas asıllı Belçikalı forvet Bakkali de attığı 2 golle Anderlecht adına maçın adamıydı.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Fenerbahçe’nin 50’de 2-0 yenik duruma düşmesinin ardından 7 dakikada maçı 2-2’ye getirmesi.
Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Avrupa Ligi’nde hakem kalitesi de vasatın üzerine pek çıkmıyor. Maçın Bulgar hakemi yarısı alakasız olmak üzere Fenerbahçe’ye tam 7 sarı kart gösterdi.
Milat olabilir! (Mehmet Ali Sabuncu)
Teknik heyetin kader maçlarına çıktığı bu dönemde rakip, UEFA Ligi’nde Belçika devi Anderlecht’ti. Cocu önde, Benzia-Slimani ve Frey ile maça başladı, yanında Ayew’i oturttu. Belçika ekibi ise gruptaki ilk puanını alma peşindeydi. Gelelim maça; 2’de Santini ile başlayan atakta kale önünde Skrtel dikkatliydi.
6’da Gerkens’in şutunda Harun iyi yer tuttu. 9’da Hasan Ali’nin ortasında Slimani’den önce Didillon kalesini iyi korudu. 25’de Benzia’ın şutu heyecan yarattı. 30’da Slimani’nin pasında Benzia çaprazdan kaleyi gördü, ancak defansta Bornauw hata yapmadı. 35’te topla buluşan Bakkali ceza alına girip şutladı, topa Harun bişey yapamadı! 1-0. 39’da Frey’in şutunu kurtaran Didillon inanılmazı başardı. 44’te Kums’un frikiğinde golü direk önledi!
İlk kez yüzü güldü (Mehmet Ali Sabuncu)
İlk yarı bu sonuçla bitti. 50’de Bakkali falsolu vuruşla durumu 2-0 yaptı. 53’te Frey çaprazdan kaleye şutladı, durum 2-1 oldu. Pozisyonda Gerkens’in hatası çoktu. 57’de Hasan Ali’nin golü maçı yeniden başlattı, imza töreninden sonra ilk defa Cocu’nun yüzü güldü! 2-2. 82’de Eljif ile Fenerbahçe galibiyete çok yaklaştı ama vuruş kötüydü.
İsteğe dikkat! (Mehmet Ali Sabuncu)
Maç bu sonuçla bitti. Fenerbahçe oyun olarak diğer maçlara göre iyiydi. Şut, istek ve sonuç olarak geçmişi unutturur muydu bilemeyiz ama camia ve yeni yönetim için umarım galibiyet olmasa bile futbol ve sonuç bu sezon için ilk olur, milat olur..
Sorun Cocu'dur! (Haşim Şahin)
Frey de Fenerbahçe’nin futbolcusu değil bana sorarsanız. Ama hiç olmazsa sahada kaldığı sürenin tamamında koşuyor, soluksuz kalırcasına rakibi bozuyor. Peki, bu Reyes aşkı nedir, Phillip Cocu neden bu kadar ısrar ediyor Meksikalı’da?
Tamam, İsviçreli gol attı nihayet. Ama yine de 1,5 kişi eksik oynuyor Fenerbahçe Reyes ve Frey’den ötürü. Unutmuş değilim, her futbolcu aynı zamanda iyi bir koşucu olmalıdır. Fakat koşmak değil, boğuşmak değil asli görevi bir futbolcunun.
Sadece kadro kalitesiyle izah edilemez herhalde Fenerbahçe’nin az pozisyona girip de çok pozisyon vermesi. Mesela karşılaşmanın ilk 30 dakikasında sadece Slimani’nin cılız şutu var rakip kaleye Sarı Lacivertliler adına. Nitekim, geçen hafta oynadıkları Sivasspor maçının büyük bölümü geride kalırken rakibin 13 şutuna karşılık sadece 3 şut çekebilmişti sarı lacivertliler.
Unutmayalım, futbol takım oyunudur. Dişlilerden biri bile aksarsa, iş rayından çıkar. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin ana sorunu kadro kalitesinden ziyade teknik direktör yetersizliğidir kanımca.
Kenar yönetiminin aczinin bu bkadar sırıtmasına rağmen skor 0-2’den 2-2’ye geliyorsa deplasmanda, kadro o kadar da kötü değil demek ki.
Çünkü canı çıkıyor koşmaktan, rakiple boğuşmaktan Sarı Lacivertlilerin.
Biliyorum Alex’i, Anelka’sı, Pier van Hoojdonk’u yok Fenerbahçe’nin. Ama Benzia, Jailson, Eljif ve hatta Valbuena’sı var elinin altında Phillip Cocu’nun ve hiç de küçümsenecek türden değil yeteneği ve tekniği bu futbolcuların.
Demem o ki, ana sorunu kadronun kalitesi değil, Phillip Cocu’dur Fenerbahçe’nin. Kabul etmek zor belki, ama gerçek budur ne yazık ki. Takım 0-2’den geriye dönmüş ve skoru eşitlemiş ama Sayın Cocu oyundan Slimani ile Benzia’yı alıyor. Bilmiyorum, başka söze gerek var mı artık?