Ertuğrul Erdoğan: Rakibin psikolojisi avantajımız oldu

Galatasaray, 20 yıl sonra Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenerken, 3 gün sonra da Galatasaray Doğa Sigorta, Fenerbahçe Beko’yu Ataşehir’de mağlup edip bu salondaki ilk galibiyetini aldı. Normal sezonda en son 2003 yılında rakibini deplasmanda mağlup eden, Play-Off’ta ise 2011’de Fenerbahçe’nin Sinan Erdem Spor Salonu’nu kullandığı yıl bir dış saha galibiyeti alan Sarı-Kırmızılılar, tarihi bir başarıya da imza attı. Bu başarının mimarı coach Ertuğrul Erdoğan, FANATİK’e konuştu.

‘Ara bize çok iyi geldi’

Fenerbahçe’yi deplasmanda yenmek elbette kolay değildi. En önemlisi mental olarak hazır olabilmekti. Yaşadığımız sakatlıklar sonrası inişli çıkışlı grafik çizdik. Türkiye Kupası’ndan sonraki ara bize çok pozitif geri döndü. Hem sakatların bir bölümü sağlıklı hale geldi. Hem de Eurocup’a da verilen ara nedeniyle mental olarak toparladık. İyi bir hazırlık süreci oldu. Antrenman sayısı olarak da, dinlenme süresi olarak da çok dikkatle geçtiğimiz bir süreçti. Bunun da faydasını gördük.

‘Roberson’dan katkı aldık’

Yeni guard Roberson da, kısa oyuncudan hissettiğimiz skor eksikliğini giderdi. Özellikle Yiğit’in sakatlığından sonra bu bölgede çok zorlanlıştık. Bu anlamda Roberson’dan önemli katkı aldık. İlk maçına zor bir deplasmanda çıktı ama beklediğimizden fazla katkı verdi. Bir de en önemlisi biz oyuncularımıza hep şunu vurguladık. Her oyuncumuzun, Fenerbahçeli her rakibiyle mücadeleye girmesini, sonuna kadar bırakmamasını ve oyunu kontrol ederek oynaması telkininde bulunduk. Top kayıpları biraz işimizi zora soktu ama aldığımız hücum ribauntları ile bunu dengeledik. Son 4.5 dakikadaki savunma bölümü bizim açımızdan çok önemliydi. Bir de rakibimizin psikolojisi bize avantaj sağladı. Bu şekilde çok maç kaybetmişlerdi. Maç sonunda bunun psikolojik avantajını da yaşadığımızı söyleyebilirim.

‘Büyük etki yarattı’

9 yıl sonra gelen deplasman galibiyeti, rakamlar istatistikler önemli olabilir ama ben oynanan oyundan, mücadeleden de memnunum. Önemli bir derbi galibiyeti. Camiamiz için de çok önemli. Zamanla olarak da futbolun arkasından gelmesi büyük bir etki yarattı. Daha da önemlisi Fenerbahçe’yi bu yıl ikinci kez yeniyoruz. Başarının tesadüfi olmadığını gösterdik. Takımım adına mutluyum. Sonuçta sadece bir derbi galibiyeti. Sezon devam ediyor. Ve önümüzde çok önemli maçlar var. Bu galibiyetin prestij olarak kredisi olacak. Bu krediyi iyi kullanıp ligde iyi bir noktaya gelmemiz lazım. Geride kalan maçlarda üzerimize daha büyük sorumluluk düşüyor. Akıllı ve temkinli olarak çalışmaya devam ederek sezonu tamamlamamız lazım.

‘Disiplinli oynayan taraftık’

Son 4 dakika 8 sayı geri düştüğümüzde, ne ben, ne de oyuncuların üzerinde bir panik havası, bir şaşkınlık yoktu. 40 dakika boyunca, ne olursa olsun o mücadeleyi ortaya koyacağımızı içselleştirmiştik. Skordan ziyade alacağımız ribaundun, yapacağımız savunmanın ve boş oyuncuyu bulacak pasın değerini bilerek oynamaya konsantreydik. Şun net bir şekilde söyleyebilirim, daha özgüvenli ve daha disiplinli oynayan taraf bizdik.

‘Anadolu Efes bir gömlek yukarıda’

Sezon sonuna daha çok uzun bir süreç var. Mart ve nisan ayları çok önemli. Play-Off’ta ayrı seviyede bir basketbol oynanıyor. Ayrı bir konsantrasyon seviyesinin gerektiği bir ortak oluyor. Şu anda final ve şampiyonluktan bahsetmek kolay değil. Gözüken o ki, Anadolu Efes tabii ki oynadığı basketbol ve kadro kalitesi olarak ligin üzerinde. Euroleague’in de bir gömlek üzerindeler. Onların finale kalması sürpriz olmaz. Ardından Karşıyaka, Tofaş, Fenerbahçe ve biz geliyoruz. Darüşşafaka ve Telekom da iyi basketbol oynuyor. Geçen yıldan daha iyisini yapmak istiyoruz. Dengede giden bir lig olacak. Play-Off’un da çok sert geçeceğini düşünüyorum. Mücadele olarak geçmiş yıllara oranla daha üst seviyede bir lig oynuyoruz. Bizim Galatasaray olarak hedefimiz, kalan maçları tek tek düşünüp maksimum galibiyetle Play-Off’a en avantajlı noktadan girmek.

Gökhan German