Ergin Ataman: Yıldızlar değil takımlar kazanır

Milli takım coach’u Ergin Ataman, Avrupa Şampiyonası öncesinde iddialı olduklarını söyledi. Tecrübeli çalıştırıcı, “Eksiklerimiz var. Favori değiliz fakat turnuvalarda yıldızlar değil, iyi takımlar şampiyon oluyor” dedi.

Son dönemde adı oldukça tartışılan Enes Kanter için de değerlendirmede bulunan Ergin Ataman, “Enes’le hiç tanışmadım. Ama sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla tavır ve söylemlerini tasvip etmiyorum” ifadelerini kullandı.

‘Semih en önde’

“Çok yeni bir takımız. Geçmişte beraber oynamış isimler var ama onlar da dönemsel olarak birlikte oynama fırsatı bulamadılar. Mesela Ersan, bu takımın önemli bir ismi ama geçen yıl aramızda değildi. Kamptaki amacımız, bu oyunların birlikte oynamaya alışmasını sağlamak. Oyuncuların motivasyonu, çalışma isteği hep pozitif. Tabii ki maç tecrübesi ayrı bir konu. Bu nedenle maç sayısını fazla tuttuk, 14 hazırlık maçı yapacağız. Takım havası, çalışma arzusu çok iyi. Kaytarmak isteyen bir isim yok. Çalışma konusunda Semih en başlarda görünüyor, bu da beni ayrıca mutlu ediyor. Ömer’in olmadığı bir şampiyonada Semih’in performansı çok önemli.”

‘Yıldız oyuncumuz yok’

“Kadro kafamda şekilleniyor. Sizlerin ve basketbolu takip edenlerin kafasında bir 10 kişi bellidir. Biz kadroyu geniş açıkladık. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde kadroda olacak isimlere da bu havayı teneffüs ettirmek istedik. Genç oyuncularımız var ama bu sezon tecrübe kazanan ya da Euroleague seviyesinde olan ciddi isimler de var. Ersan ile Furkan zaten belli kapasiteleri. Sinan sezonun en verimli Türk oyuncusu oldu. Cedi Osman ciddi bir yıl geçirdi. Geçen yıl Melih, Euroleague maçlarında çok süre alan bir isim değildi, bu sene ciddi süreler aldı. Ancak şunu da göz ardı etmemek lazım bu oyuncuların hiçbiri Rodriguez, Fernandez, Teodosic, Bjelica gibi takımlarında ilk opsiyon olan isimler değil. Bizde bu rolü üstlenen 3 isim vardı, Dixon, Ersan ve Sinan. Diğerleri yardımcı oyuncu konumundaydı, bu dezavantaj yaratabilir. Sonuçta oyunun kritik dakikalarında top yıldız oyuncuların elinde oluyor.”

‘Kimsenin peşinden koşmam’

“Enes konusunu zaten ilk gün açıkladım. Milli takım oyuncuların keyfi gelip, gelmeyecekleri bir yer olamaz. Benden önceki dönemle ilgili bir şey söyleyemem ama geçen yıl ben Enes’i A Milli Takım’a kazandırmak için çok çaba sarf ettim. Ama bir iletişim bile sağlayamadım. Benim ismim önemli değil ama Türk milli takımı antrenörü bir oyuncuyla görüşmek isterse bir şekilde o oyuncunun görüşmesi lazım. Milli Takım antrenörü olarak hiçbir oyuncunun peşinden koşmam. Geçen yıl son ana kadar her şeye rağmen kadromda yer vermek istedim ama yine bir sakatlık, ameliyat çıktı. Bu sene de böyle bir karar aldık.”

‘Enes’le iletişim kuramadım’

“Yine hiçbir şekilde iletişim sağlayamadım. Sonuçta genç bir takımız ve ben hiçbir oyuncunun kendisini takımın üzerinde görmesine müsaade edemem. Ben kendisiyle hiç oturup konuşamadım. Bir tanışmışlığımız yok. Ama sosyal medya ve basın üzerinden gördüğüm tavırlarını tasvip etmem mümkün değil. Ne zamanki Ay-Yıldızlı formayı kayıtsız şartsız giymek ister, ben olduğum sürece kapı açık olacaktır. Ama Türk Milli Takımı’nda oynayacak oyuncuların her şeyden önce Türkiye’nin ahlak, saygı ve sportif ruhuna uygun olması gerektiğini düşünüyorum. Ben Enes’le ona kırgın olan isimlerle oluşabilecek krizi yönetmeye hazırdım. Ama ben bir beyaz sayfa açıp bu krizi yönetmeye soyunmuşken karşılık alamadım ve bir takım söylemlerle bu krizin biraz daha arttığını gördüm, kapıyı kapattım. İnşallah bir gün her şey normale döner.”

‘Bazıları tarafından kullanıldım’

“Kızılyıldız maçı sonrası yaşananlar farklı amaçlarla, politik bir düzeye çekildi. Ben de orada bazıları tarafından kullanıldım. Özellikle bazı Sırbistan medyası tarafından. Ama Sırbistan’daki gerçek sporseverler neyin ne olduğunu biliyorlar, bunu da deplasmana gittiğimizde gösterdiler. Tabii ki tepki aldık ama bu normaldi. Burada bence konu Ergin Ataman olayı değil. Maalesef dünyada şu anda ciddi bir politik çekişme, soğuk savaş var. Hatta bazı yerlerde bu sıcak savaşa da dönmüş durumda. Spor da böyle ortamlarda bazen bu teröre alet oluyor. O yüzden burada maksimum dikkat gerekiyor. Ev sahibi Almanya, Sırbistan, Türkiye gibi hep ateşli taraftarların olduğu bir grup oluştu. FIBA ve Almanya hükümeti de gerekli tedbirleri alacaktır. Benim gurbetçilerimizden beklentim de Türk Milli Takımı’na zarar verecek şekilde değil, bu takımı yüceltecek şekilde destek olmaları.”



‘Hücum silahımız Dixon’

“Grubumuz gerçekten çok zor. İtalya’nın NBA oyuncularının da katılımı ile 3 tane şampiyonluk adayı var. Fransa ile birlikte bana göre 4 şampiyonluk adayı var. Hepsinin kemikleşmiş kadroları var ve çok tecrübeliler. Almanya ev sahibi. Nowitzki faktörü bulunuyor. Bizde ise oyun kurucu pozisyonunda Dixon harika bir sezon geçirdi. Euroleague takımlarına karşı harika bir performans sergiledi ve Karşıyaka’yı şampiyon yaptı. Şimdi aynı rolü ona milli takımda vereceğiz. Uzun yıllardır Türkiye’de oynuyor, diğer oyuncuları tanıyor ve kamuoyu ona sempati ile bakıyor. En büyük hücum silahımız Dixon olacak.”

‘Karamsar değilim’

“Biz kendimize güveniyoruz. Ama rakiplerin de gücüne saygı duyuyoruz. Türkiye, gruptaki İzlanda dışındaki takımlar içinde tur atlayacak potansiyeli olan bir ekip. Tecrübe olarak onların altında olabiliriz ama bunu da gençlikle, dinamizimle, sert savunmamızla ve bazı sürpriz taktiksel oyunlarla, Almanya’daki taraftar desteğiyle iyi bir takım olmaya çalışacağız. Yıldız oyuncular tabii ki fark yaratabiliyor ama hedefe iyi takımlar ulaşıyor, biz de iyi takım olmaya çalışacağız. Ben hiçbir şekilde karamsar değilim. Hayatım boyunca da öyle bir antrenör olmadım. Burada da favori değiliz ama sonuna kadar zorlayacağız.”

Gökhan German