En güvendiğimiz Ata sporumuz!

Olimpiyat tarihinde Türkiye’nin en başarılı olduğu ve 2016 Rio’da da madalya beklediğimiz branşların başında yine güreş gelecek. Aslında 2008 ve 2012 Olimpiyatları’yla (1 altın-2 bronz) birlikte gözle görülen bir düşüş yaşayan ata sporumuzda beklenen verim alınamayınca, eleştiride beraberinde gelmişti. 2012 Londra sonrası federasyon başkanlığına, minderin tozunu yutmuş ‘Asrın güreşçisi’ unvanlı Hamza Yerlikaya getirildi ve 2.5 yıllık süreç içerisinde güreşte hissedilir derecede, kıpırdanmalar yaşadı. Yerlikaya’dan görevi alan Musa Aydın döneminde de son yıllardaki en iyi konumuna geldi.

18 kotadan 14’ünü aldık

Bunun en büyük göstergesi de Türkiye’nin olimpiyatta hak tanınan 18 kotadan 14’ünü alması oldu. Bununla da bitmedi... Kadın güreş tarihinde ilk kez olimpiyatlara 5 kota alan milli takımımız erkekler serbest stilde ise fire vermeden 6’da 6 yaparak Rio’ya gitmenin gururunu yaşıyor ve bunu madalyalarla taçlandırmanın peşinde.

İyimser tabloya göre...

Gelelim madalyalara... Kağıt üzerinde bakıldığında favoriler bellidir ancak sporun da kendine has cilveleri var. Güreşte de kura çekimi, rakibin durumu, sakatlık sonrası ne kadar hazır olduğunuz, tecrübeniz ve o gün minder üzerinde ortaya koyduğunuz performansınız gibi kriteler sonucu değiştirebilir; ya kürsüye çıkar ya da elenirsiniz. ‘Kaç madalya alırız’ sorusunu iyimser tabloya bakarak oluşturdum. Rıza Kayaalp ile Taha Akgül kürsünün en güçlü isimleri. Madalyanın rengi saydığımız kriterlere bağlı olsa da gönlümüz tabii ki altından yana. İşte grekoromen, erkekler serbest ve kadınlar serbest stildeki madalya adaylarımız...

Sakatlık sonrası ne kadar hazır?

Serbest stilde hiç tartışmasız gözler Taha Akgül’de olacak. 125 kiloda Avrupa Şampiyonası’nda üst üste altın madalya kazanan ilk güreşçi unvanını elinde bulunduran, Dünya’da da 2013 üçüncü, 2014 ile 2015’te de şampiyon olan Akgül tek eksiği olan olimpiyat madalyasını da almak için mücadele edecek. Her ne kadar sıkletinin en iyi 4. güreşçisi olarak gösterilse de rakiplerini genelde tuş ve 10 saniye geçirmeden yenen Akgül aynı performansını ortaya koyarsa, altın madalyaya çok yakın isimlerden birisi. Tek handikabı, şubat ayında yaşadığı ciddi sakatlık olacak. 19 santimlik yırtık sonrası hızlı bir tedavi süreci geçiren hatta 2016 Avrupa Şampiyonası’nda risk almasına rağmen, istediği sonucu elde edemeyen Akgül’ün sakatlık sonrası olimpiyata ne kadar hazır olduğu sonucun seyrini değiştirir. Birde dünya 2.’si olan, her ne kadar Avrupa Şampiyonası’nda kötü bir sonuç alsa da Dağıstan Türk’ü olan Selim Yaşar, başarıyı tekrarlarsa gümüş madalya kazanabilir.

Bronzu altına çevirme zamanı

Grekoromenden başlarsak... 2012 Londra’da tek madalyamız (bronz) Rıza Kayaalp’ten gelmişti. 2015 Dünya Şampiyonası’nda yıllardır en büyük rakibi olmuş, Kübalı Nunez Lopez’i devirdi, şampiyon oldu ardından 2016 Avrupa Şampiyonası’nda da 1.’liği bırakmadı. Bu sıklette dünyanın 1 numarası olarak gösterilen Kayaalp, formunun da zirvesinde. Kısa bir süre önce, hafif bir sakatlık geçirip korkutsa da Kayaalp, bu kez bronzu altına çevirmek için elinden geleni yapacaktır. Grekoromendeki bir diğer isim Selçuk Çebi. Tecrübesi yüksek ayrıca 80 kiloda dünya şampiyonu oldu ardından olimpiyata gitmek adına 8 ay gibi kısa sürede 75 kiloya inerek Rio vizesini kaptı. Evet 75 kiloda rakipleri çok güçlü ancak bu kadar fedakarlığın ardından en azından bronz şansını zorlayabilir.

Kadınlarda tarihi kürsü

Kadınlar serbest stilde de Elif Jale Yeşilırmak madalya umudumuz olacak. 2012 Londra’da güreşerek kadınlarda Türk güreş tarihine geçen 58 kilodaki Elif Jale Yeşilırmak, bu kez kürsü için mindere çıkacak. Dünya sıralamasında kendi kilosunun en iyi 4. güreşçisi Yeşilırmak’ın zorlu rakiplerine rağmen, olimpiyat 3.’lüğü için şansı yüksek. Bir de Avrupa şampiyonu kızımız Yasemin Adar’ı unutmamak lazım. İlk olimpiyat tecrübesi olacak.

Hazırlayan: Hatice Yücel