Caroline Wozniacki'nin şarkısı: Kaybolan Yıllar
Kadınlar tenisinin 2 numarası Caroline Wozniacki, sezonun ilk Grand Slam turnuvası olan Avustralya Açık'ta kariyerinde ilk defa finale yükseldi. Danimarkalı raket, yarı finalde karşılaştığı Elise Mertens'i 6-3 ve 7-6(2)'lık setlerle devirdi.
Kuşkusuz Caroline Wozniacki için pek çok tanım cümlesi kurulabilir. Ancak içlerinde birçoklarına göre en vurucu ve en çok kabul görecek olanı, "Grand Slam kazanamadan 67 hafta 1 numarada kalan tenisçi" tanımlaması olsa gerek. Danimarkalı tenisçinin bu başarısı(?), aslında kadınlar tenisinin içler acısı hâlinin son dönemlerdeki en büyük delaletlerinden. Ancak tam da bu noktada ciddi bir paradoks söz konusu.
WTA Turu'nda yıllardır süregelen istikrarsızlık problemi, dünya 1 numarası olduğu dönemde Wozniacki açısından geçerli değildi. Tam tersine o, majör turnuva kazanamadığı hâlde katıldığı her turnuvada aldığı istikrarlı sonuçların karşılığı olarak bu kadar uzun süre zirvede kalabilmişti. Ancak elit bir tenisçi olarak addedilebilmesi için CV'sindeki o eksik bölümü doldurabilmesi gerekiyordu ama bu, şimdiye kadar mümkün olmadı.
Wozniacki'nin yıllar önce Grand Slam kazanamamasının temelinde yatan neden ise oyun stilinden başka bir şey değildi. Üç setlik maçlarda bile iki elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar winner üretebilen güzel tenisçi, en nihayetinde yine bir Avustralya Açık sonrası kadınlar tenisinin zirvesine veda etmek zorunda kalmıştı. Ne var ki o günden bugüne çok şey değişti. Bunlara Wozniacki'nin oyunu da dahildi.
Eskiden topları sürekli filenin orta kısmından kortun risksiz bölgelerine yollayan ve buna atletizmini de ekleyerek rakiplerini hataya zorlayan Danimarkalı tenisçi artık çok daha başka bir kimlikle boy gösteriyor kortlarda. En azından gücünün yettiği rakipler karşısında son derece derin ve geniş açılı vuruşlar yapmaktan çekinmiyor. Ayrıca servisi de eskiye oranla çok daha efektif.
Bugün Mertens karşısında maçı bitirmeye çalışırken bir anda türbülansa girmesini saymazsak kusursuza yakın bir oyun sergiledi Wozniacki. Finalde karşısına kim gelirse gelsin onu zorlu bir mücadele bekliyor. Fakat Caro mutlu sona ulaşır ve 29 Ocak 2012'de kaybettiği 1 numarayı 6 yıl sonra aynı gün -bu defa tartışmasız bir biçimde- geri alırsa işte bu, müthiş bir geri dönüş hikayesi olur.
Yunus DİLBER / fanatik.com.tr
