MENÜ

Cahit Sıtkı Tarancı, Federer'i izlemiş olsaydı...

Erkekler tenisinin yeniden 1 numarası olan Roger Federer, yeteneğini tutkuyla birleştirebilen ender insanlardan.

Cahit Sıtkı Tarancı, Federer'i izlemiş olsaydı...

Cahit Sıtkı Tarancı'nın 35 Yaş Şiiri'ni herhalde bilmeyen yoktur. Büyük usta, yaşlılığa hayıflanıp gençlik günlerine duyduğu derin özlemi anlattığı o şiirinde 35 yaş için yolun yarısı der ama bizzat kendisi 46 yaşında göçüp gider bu hayattan. Kendi ömrü düşünüldüğünde "iyimser" olduğunu bile söyleyebileceğimiz bu dizeler, belki de hiç kaleme alınmamış olabilirdi, şayet Cahit Sıtkı Roger Federer'in son birkaç yılda yaptıklarına şahit olsaydı.

Hiç kuşku yok ki yetenek, her insana bahşedilen bir şey değil. Ancak genelde spor, özelde de tenis dünyası yeteneğine ihanet eden pek çok sporcunun hikayesiyle doludur. Allah vergisi o kabiliyetin hak ettiği başarılarla buluşması için sporcunun zihinsel anlamda da doğru yolda olması gerekir ki işte büyük sporcuları diğerlerinden ayıran da tam olarak budur. Bunların üstüne bir de insani değerleri koyabilenlerse efsane olarak anılırlar.

Federer'in bir tenis efsanesi olduğu zaten su götürmez bir gerçek. Fakat bir noktadan sonra efsane mertebesi bile onun layık olduğu payeyi açıklamakta kifayetsiz kalıyor. Çünkü onun için tenis, para kazanılan bir meslek kolundan çok daha fazlası. O, bu oyunu dünyada hiç kimsenin sevemeyeceği kadar çok seviyor. Yeteneğinin, profesyonelliğinin ve insani vasıflarının üstüne bir de oyuna olan tutkusunu ekleyerek milyonlarca insana ilham veriyor.

Teniste adettendir, belli bir yaştan sonra başta basın mensupları olmak üzere herkes size ne zaman emekli olacağınızı sorar. Federer de şimdiye dek sayısız kez bu sorunun muhatabı oldu ve olmaya da devam ediyor. Ne var ki Federer'e "Tenisi bırak." diyemezsiniz. Nedeni ise icra ettiği spora ne kadar tutkulu olduğunu anlatan şu cümlelerinde gizli:

"2009 Fransa Açık şampiyonluğumdan bu yana hakkımdaki emeklilik söylentilerini duyuyorum. Açıkçası böyle düşünenleri anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü tenis oynamanın harika bir eğlence olduğunun farkında bile değiller. Mutu olmam için illa ki yılda üç Grand Slam kazanmam gerekmiyor. Vücudum, zihnim, eşim ve çocuklarım tenis oynamamı istemezse bu sporu yarın da bırakabilirim, hiç problem değil."

Yunus DİLBER / fanatik.com.tr

Beşiktaş - Fenerbahçe maçı kaç kaç? (Bjk-Fb canlı)

Haberin Devamı
YORUM YAZ