Bu Zafer Kaptan'ın

Beşiktaş’ta devre arasında Bernd Schuster’in gidişinin ardından teknik direktör arayışı başlamış ve takımın başına Tayfur Havutçu geçmişti. 100. yılda takımın kaptanlık pazubandını takan başarılı futbol adamı, Tigana döneminde de takımda yardımcı antrenörlük görevini üstlendi. Alman hoca Bernd Schuster’in ardından kulübeye oturan Tayfur Havutçu, Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda üst üste aldığı olumlu sonuçlarla başarısını ispatladı.

‘Tıpkı Guardiola gibi’

Galatasaray zaferi sonrasında “Kupayı almış bir hocayı neden gönderelim, Tayfur Havutçu’yu takımın başında görmek isteriz” diyen basın sözcüsü Mete Düren’i doğrulayan futbolun patronu Serdal Adalı, kupa zaferini şöyle özetledi: Tayfur Havutçu’ya inancımız tam... Barcelona’da Guardiola neyse, bizde de Tayfur Havutçu o olabilir. Ona güveniyoruz ve bizi zaferlere taşıyacağına inanıyoruz” dedi.

Bobo ‘elveda’ dedi

Türkiye Kupası zaferi sonrasında Beşiktaş’ın Brezilyalı yıldızı Bobo çarpıcı bir açıklamada bulundu. Sambacı, “Artık Beşiktaş’taki misyonumu tamamladım. Bu benim son maçımdı ve ayrılıyıorum” diye konuştu.

İbrahim Üzülmez’le 4 soru 4 cevap

- Bir tarafta 141 milyon dolarlık Beşiktaş diğer tarafta İstanbul Belediye... Bedelleri arasında uçurum var ancak futbol arasında fark yoktu...
3 Beşiktaş’ın daha istekli, arzulu, hırslı olacağını düşünmüştüm. Beklentilerimin çok altında bir futbolla karşılaştım. Beklediğimin altında bir maç çıkardılar. Bunun en önemli nedeni Guti ile beklentilerin fazla olduğu oyuncuların performanslarından uzak kalmaları. ‘Beşiktaş’ın çok önemli yıldızları var’ diyoruz ama bu oyuncular böylesi önemli maçlarda ön plana çıkamayınca, kıymeti kalmıyor!
- Belediye puan maçlarında Beşiktaş’a hep sorun çıkarmıştı. Bu bir finaldi ancak değişen bir şey olmadı. Beşiktaş’ta, Belediye fobisi oluşmaya mı başladı?
3 Biraz Belediye tarafından bakmak lazım. Çok iyi mücadele ediyorlar. Takım savunmasını iyi uyguluyorlar. Bu tür takımlara karşı ofansta çoğalamazsanız, sadece Bobo’yu ileride bırakıp, Necip-Fernandes ikilisinden birini ileri süremezseniz, zorlanırsınız. Dün gece de öyle oldu. Belediye 2-1 öne geçtikten sonra Beşiktaş biraz baskı kurdu, 2-2’den sonra daha da yüklendi. Diğer bölümlerde Belediye çok iyi mücadele etti. Yine de Beşiktaş kalibresindeki bir takımın maçı penaltılara taşımaması gerekirdi. Beşiktaş’ın fobisi oluştuğuna da inanmıyorum. Her büyük kulübe ters gelen bazı ekipler vardır.
- Guti’de önemli bir düşüş var. Almeida 11’e giremedi. Beşiktaş gitgide Quaresma ve Simao’nun ayağına bakan bir takıma dönüşmeye başladı gibi...
3 İkisi de futbol olarak mükemmele ulaşmasalar da çok mücadele ettiler. Zaten Simao daha Beşiktaş’a gelmeden önce beğendiğim oyunculardan biriydi. Çok yetenekli, potansiyeli fazla bir oyuncu. Hücumcu olup da defansif anlamda savunmaya yardım eden tipte bir oyuncu. Savunmacı arkadaşlar da bunu söylüyor. Quaresma da maksimumunu vermeye çalışıyor. İstekli, arzulu, gayretli ama bazı pozisyonlarda arkadaşlarına biraz daha destek olursa çok daha önemli bir oyuncu olur. Quaresma ve Simao’nun diğerlerinden daha istekli olduklarını kabul etmeliyiz.
- Beşiktaş Avrupa biletini cebine koydu. Ligdeki son iki maç formalite icabı oynanacak. Yeni sezon için neler yapılmalı? Transferdeki tercihler nasıl olmalı?
3 Yıldız gelecek, başarı gelecek diye bir kural yok. İsmi büyük olmayan, futboluyla büyüyen oyuncular daha önemli. 100. yılda Giunti örneğini hatırlayın. Beşiktaş’ın çok fazla paralar verip, yıldızlar alıp, ligi
4., 5. sırada bitirmesindense gençlerle sahaya çıkmasını tercih ederim. Beşiktaş çok büyük kulüptür, sahaya formasını koysanız, zaten ligi beşinci bitirir. Transfer elbette önemlidir ancak başarı şart değildir. Beşiktaş yıldız değil, faydalı olabilecek oyuncuları kadrosuna katarsa, ligin açık ara favorisidir, şampiyon olabilir. Elbette bunun için tek bir şart var; yönetimin birlik ve beraberliği sağlaması...