Bu kez olmadı: 0-0

Avusturya’dan alınan 1 puan bizi üzmedi ama galibiyet “Bu iş tamam” dedirtecekti. Yine de kaybedilmiş bir şey yok, Euro 2012 yolumuz açık. Grup ikinciliği için son maçta Azerbaycan’ı yenmek bile yeterli olabilir...

Hiddink eziyeti

EURO 2012 için kritik sınava çıkan Milliler, Avusturya’yı geçemedi. Hollandalı çalıştırıcı sahada tel tel dökülen oyunculara 90 dakika tahammül etti. Dalgasını geçip, ilk ve son oyuncu değişikliğini uzatmalarda yapıp yuhalandı.

Viyana’da güzel ortamda başlayan karşılaşma, karşılıklı ataklarla sürdü. Emre ve Selçuk İnan’ın yokluğunda orta saha oyun kuramadı. Hiddink anlaşılmaz şekilde, Mehmet Ekici yerine Yekta’yı tercih ederek, yaraya tuz biber bastı! Serbest adam rolünü üstlenen Arda; soldan, sağdan, ortadan bindirmelerde bulundu. Ancak o etkili ara paslarını atacak birini bulamadı. Burak sağda çakılı kalınca Umut da yalnızları oynadı. Önce Arda çalımlarla girip şansını denedi, kaleciden dönen topu Umut tamamlayamadı. Sabri’nin ortasında bu kez Burak’ın kafa şutu etkisizdi. Arda’nın ara pasında Yekta da final vuruşunda etkisiz kaldı.

Avusturya’da ise bu yarıda devşirme oyunculardan, Arnautoviç ve Alaba etkiliydi. Fakat bunu skora yansıtmakta yetersiz kaldılar.

Burak direğe takıldı!

Hiddink oyuna müdahale etmedi, tiyatro gibi izledi. Kulübeye yaslanıp, Oğuz Çetin’i çizgiye gönderip takımı yönlendirmeye çalıştı. Yakından, uzaktan kumanda kullandı! Bitime beş dakika kala kurtarıcı diye yanına çağırdığı Gökhan Töre’yi yeniden ısınmaya yolladı. Her geçen dakika eriyen umutlar, ancak 69’da dirilir gibi oldu. Sabri’nin sağdan ortasına Burak iyi yükselip kafayı vurdu ama üst direkte patladı. Ardından Selçuk’un uzaktan denemesinden de sonuç çıkmadı.

Ekibimiz bu statta son dakika golüne alışıktı. Euro 2008’de Hırvatlar’ı Semih’in golü ile yakalamıştık. Bu kez farklı kalede Burak, kaleci Grünwald tarafından indirilince penaltı kazandık. Beklentimiz tarihin tekerrür etmesiydi. Ancak Arda, topu kaleciye nişanladı. Viyana’da bıraktığımız iki puan, Belçika’nın iştahı kabartırken, bizi karanlığa doğru bir adım daha itti.

Orhan Yıldırım