ABD'den Çarşı'ya destek!
Aralarında Çarşı grubu üyelerinin de bulunduğu 35 isim hakkında 'hükümeti yıkma girişimi' iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet cezası istenmesi, ABD'de yankı buldu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, “Barışçıl protestoları destekliyoruz. Türkiye'nin ifade özgürlüğüne sahip çıkmasını istiyoruz” dedi.

Siyah-Beyazlı taraftarlardan oluşan ‘Çarşı Grubu’ liderlerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi için Gezi Parkı protestolarında ‘Hükümeti yıkma’ girişiminde bulundukları gerekçesiyle hazırlanan iddianame ABD’nin de gündemine girdi. Listede yer alan isimlerin ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanması için hazırlanan belgeyle ilgili olarak günlük basın toplantısında sorulan bir soruya cevap veren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, konunun takipçisi olduklarını söyledi. Harf, “Bu haberleri tabii ki izliyoruz. Biz, ifade ve toplanma özgürlüğünü, barışçıl şekilde protesto etmek hakkı da dahil olmak üzere Türkiye’de ve dünyada destekliyoruz. Türkiye’nin bu temel özgürlüklere sahip çıkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Medya özgürlüğü şart’
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın mahkeme kararı olmadan kişilerin web sayfalarını incelemesini ve devletin internet üzerindeki kontrol mekanizmasının artmasının da doğru olmadığını belirten Harf, “Biz düzenli olarak medya özgürlüğü hakkındaki endişelerimizi Türk yetkililere söylüyoruz. Türkiye’de her türlü medyaya açık ulaşım sağlanması konusunda ısrar ediyoruz. Bu tür konuşmalara da devam edeceğiz” dedi.
MİNİ YORUM
Çarşı’nın sesi Amerika!
Özellikle Gezi Olayları sırasında ABD’nin bir numaralı haber kanalı olan CNN, yaşananları detaylı bir şekilde aktarmış ve olaylar sırasındaki polis şiddetine karşı ön saflarda bulunan Beşiktaşlı Çarşı Grubu’yla ilgili detaylı haberler yapmıştı. Eski CNN Türkiye temsilcisi Ivan Watson’ın Türkiye’den sınır dışı edilmesi, Amerika’da basın özgürlüğünü zedeleyici bir durum olarak görülmüş, Türkiye hükümetinin bu duruşu, Amerikalı birçok basın kurumundan tepki almıştı. ABD’de geçtiğimiz Ağustos ayında siyahi bir vatandaş Michael Brown’ın polis kurşunuyla öldürülmesinin ardından Ferguson Bölgesi’nde çıkan ayaklanmalar, Gezi Olayları’nı çağrıştırmış ve polisin uyguladığı şiddet neticesinde Çarşı’nın Gezi Olayları’ndaki hareketi tekrar gündeme gelmişti. Bence Çarşı’ya karşı hazırlanan iddianame, dava aşamasına gelirse Amerikan Medyası’nda bu konu yine enine boyuna tartışılacak ve birçok ulusal haber kanalında konu olacaktır.
Barbaros Tapan