MENÜ

"Beşiktaş adeta Demirören'e bağlı!"

Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Toplantısı bugün yapılırken, toplam borcun yeni transferlerin maliyetinin dışında 357 milyon lira olduğu açıklanırken, toplantıda söz alan üyeler yönetim kurulunu borçlanma konusunda eleştirdi.

"Beşiktaş adeta Demirören'e bağlı!"

Ceylan Intercontinental Otel'de gerçekleştirilen toplantıda söz alan üyelerden Atıf Keçeci, kulübün herhangi bir harcama yapmadan her yıl 30 milyon lira arttırması halinde bile borcun 15 yılda ödenebileceğini söyledi.

Beşiktaş Kulübü'nün borcunun 357 milyon 570 bin 727 lira olduğu açıklanırken, kulübün bu borcunda yeni oyuncu transferlerinden doğan maliyetin yer almadığı bildirilirken, 31 Mart 2011 itibariyle başkan Yıldırım Demirören'e olan 80 milyon 888 bin 687 lira borcun 30 Haziran 2011 itibariyle 85 milyon 260 bin 660 liraya çıktığı ifade edildi.

Yapılan açıklamaya göre yönetici Serdal Adalı'ya olan borçta ise az da olsa azalma olduğu vurgulandı. 31 Mart 2011 tarihi itibariyle Adalı'ya olan 9 milyon 737 bin 85 liralık borcun 30 Haziran 2011 itibariyle 9 milyon 548 bin 342 liraya gerilediği kaydedildi.


ATIF KEÇECİ: "HİÇBİR GİDERİMİZ OLMASA DAHİ, YILDA 30 MİLYON LİRA ARTTIRSAK BİLE BORCU 15 YILDA ÖDEYEBİLİYORUZ"

İkinci başkan Metin Keçeli'nin yönetim kurulunda olmasının kendileri için olumlu düşünceler yarattığını anlatan Keçeci, şunları söyledi:

"Metin Keçeli kardeşim düşünsün. Bana yanıt versin. Beşiktaş'ın halini çok anlatmaya gerek yok. Yönetim içinde Metin Keçeli var. Emniyet sübabı gibi görüyorduk. Ben de aynı düşüncelerdeydim. Bu arkadaşımızın iki ay önce açıklamaları oldu. Başkanın da bulunduğu bir toplantıda 'Arkadaşlar kendimize soruyor muyuz, ben kendime soruyorum 1.5 yıl içinde ne verdik' şeklinde ifadeler kullanıyor. Bunu Metin Keçeli söylüyor. Keçeli yönetim içinden bu sorunun yanıtını alamamış. Beşiktaş'ın borcu 2010 yılında 307 milyona çıkmış. Çok artmış. 8 milyon avro Tabata'ya, 12 milyon avro Nihat'a verilirse yükselmemesi mümkün değil. Şimdi 357 milyon liraya yükselmiş. Hiçbir giderimiz olmasa dahi, yılda 30 milyon lira arttırsak bile borcu 15 yılda ödeyebiliyoruz"

Beşiktaş Kulübü'nün 2004 yılında vergi borcunun sıfır olduğuna dikkati çeken Atıf Keçeci, "Buna seviniyorduk. Demirören kulübün başına geçtiğinde 2010 yılında borç 14 milyon olmuş. KDV borcu da var. Devlet adına tahsil ettiğiniz parayı yemişsiniz. Mali af çıkmasaydı borç 150 milyon olacaktı" diye konuştu. Kulüpte yanlış harcamaların olduğunu anlatan Keçeci, "Şehir içi ulaşım gideri var. Beşiktaş'ta araba saltanatı var. Ben bunu çözemedim" derken, divan başkanlığından gelen 'Konuşmayı toparlayabilir miyiz?" uyarısı üzerine Atıf Keçeci, "Beşiktaş'ın iki yakası bir araya gelse ben de toplayacağım" şeklinde espri yaptı.


ATIF KEÇECİ, BAŞKAN DEMİRÖREN'İ ŞİKE KONUSUNDA DA ELEŞTİRDİ

Atıf Keçeci, başkan Yıldırım Demirören'in kulüpler birliği başkanı olarak şike durumunda küme düşmenin kaldırılması yönündeki girişimlerini de eleştirerek şunları söyledi:

"Şike ve teşvik sonucu küme kaldırılsın diye Beşiktaş Kulübü olarak, başkan marifetiyle işin lokomotifi olduk. Bir sakıncamız mı var? Ucundan

kıyısından kenarından haklı veya haksız ismimiz karışmış. Niye biz ve Beşiktaş başkanı şike ve teşvik sonucu 58. maddedeki küme düşmenin kaldırılması için uğraş veriyoruz" diye konuştu.

Deplasmana giden konuklara da değinen Keçeci, "Geçen sezon Kayseri'ye gidenler var. Eskişehirspor ile deplasmanda maç oldu. Tren bileti 20 lira, otobüs bileti 25 lira. Bu insanlar Eskişehir'de niye yoktu. Bu zümreyi Beşiktaş'ın sırtından indirmek için gayret içindeyim" dedi.

Üyelerden Şeref Nasır ise eski başkan Süleyman Seba dönemindeki 6 milyon dolarlık borcun Demirören döneminde 400 milyonlara çıktığını vurgulayarak, "Beşiktaş adeta Demirören'e bağlıdır. Elbette bu yönde strateji izlenmemiştir. İyi niyetle davranmıştır. Ancak kulübün borcu her üç ayda bir tırmanarak önümüze geliyor" dedi.


Bir diğer üye Kadir Kılıç ise transferlerde yönetimin hep menajer Mendes ile çalışılmasını eleştirirken, futbol komitesi üyesi Cengiz Zülfikaroğlu'nun da yetersiz olduğu imasında bulundu.

Kılıç, takımda yer alan Guti ve Quaresma gibi oyuncuların disiplin sorunu yaşadığını anlatarak, "Cengiz Zülfikaroğlu gibi amatör, futboldan anlamayan birini getirirseniz tabii ki bunları kontrol edemezsiniz. Göndermeye çalıştığınız Holosko, Sivok takımı kurtardı. Burada bir yanlışlık var. Artık menajer ilişkilerini düzenleyin. Bu işler böyle olmaz" diye konuştu.

Bu arada toplantıda söz alan üye Ali Rıza Dizdar, futbolda yaşanan şike iddiaları konusunda salondakilere bilgi verdi.

Dizdar, bu konuda iddianamenin 15 Ekim'e kadar bitmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Kesin ve net redaksiyonuyla beraber bu 25 Ekim'i bulur. İddianamenin kabul süreci var. Savcı tek iddianame hazırladığını söyledi. Bunun yanında 15 kişiye takipsizlik kararı vereceğini ifade etti. Kimler olduğunu bilmiyorum. Ayrıca bu konuda tutuklananlara 'Aziz Yıldırım'ın kurmuş olduğu örgüte üye misin' diye sorular yöneltiliyor. Kişi 'Evet' derse çete üyesi oluyor, 'Hayır' derse Aziz Yıldırım örgüt lider oluyor. Fezlekenin 27. sayfasında Aziz Yıldırım ile Olgun Peker irtibatlı olmasına rağmen Aziz Yıldırım'ın suç örgütü bünyesinde yer almadığı ve etrafına topladığı şahıslarla kendi liderliğinde yeni bir yapılanmaya gittiği ifadeleri bulunuyor" şeklinde konuştu.

4

Haberin Devamı
YORUM YAZ