MENÜ

Test edildi...

Abone Ol Google News

Çok önemli bir istihbarat teşkilatı, kadrolarına yeni ajanlar almak için seçmeler düzenler. Sınavlar, atışlar ve spor testlerini geçenler için artık tek engel kalmıştır: Mülâkat... Amerikalı ajan odaya çağrılır ve şu soru sorulur: - Karın mı, devletin mi? Ajan hiç düşünmeden “Devletim” cevabını verir. Bunun üzerine eline bir silah tutuştururlar ve şu talimatı verirler: - Eşin yan odada... Git ve onu öldür! Ajan silahı alır ve yan odaya geçer. Bir süre sonra da geri döner ve bunu yapamayacağını ifade eder. Sıra İngiliz ajana gelir. Aynı soruyu sorarlar ve aynı cevabı alırlar. Aynı şekilde silahı verirler ve yan odaya gönderirler. Fakat İngiliz ajan da eşini öldüremeyeceğini söyler.

Haberin Devamı

Sıra bizim Temel’e gelir. - Karın mı devletin mi? - Devletim... - Al şu silahı ve yan odaya git. Orada eşin var. Onu öldür ve gel. Temel geçer yan odaya, az sonra bir el silah sesi duyulur. Ardından kırılan bir cam sesi... Mülâkatı yapan ajanlar hızlıca odaya girdiklerinde Temel tek başına durmaktadır. Eşinin nerede olduğunu sorarlar ve Temel’den şu yanıtı alırlar: - Verdiğimiz silah kuru-sıkı çıktı. Bu nedenle ben de eşimi camdan aşağı attım!

Haberin Devamı

Bence transfer dönemlerinde de takımlar buna benzer testler uygulamalı alacakları futbolculara... Veya başkanlar, yönetim kuruluna seçeceği çalışma arkadaşlarını bir dizi soruşturmadan geçirmeli... - Para mı, başarı mı? - Gol atmak mı, asist yapmak mı? - Hizmet mi, şöhret mi? - Takım mı birey mi? - Kulüp kasası mı, kendi kasası mı?

Bu soruları özelleştirmek, çoğaltmak mümkün elbette... Bu testlerde doğru yanıtları veren yöneticileri ve futbolcuları kadrona katarsan, sonuç her zaman mutluluk getirir... Tersini yaparsan, hayatın kâbusa döner.

Lütfen yanıtlayınız: - Eşiniz mi, devletiniz mi!

YORUM YAZ