MENÜ

Hepsi ofsayt!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Türk siyasetinin en çirkin yüzü ne? Milletvekillerine verilen ‘dokunulmazlık’ hakkı. Çünkü insan var, insan var! Kimi milletvekilleri sadece ülkesine hizmet için Meclis’e gelirken; kimileri de bu zırhı kullanıp ceylan derisi koltuklarda hanedanlık kuruyorlar.
Kaldırılsa ‘dokunulmazlık’, kaç milletvekili hakkında dava açılır sizce?
Ya da kaç milletvekili hakkında işlem yapılamayan bir çok dava sonuçlanır?

Sporla ne alâkası var diyeceksiniz?
Var efendim.
Geçelim futbola...
Mesela hakemler?
Kim dokunabiliyor onlara?
İşte Yılmaz Vural?
“Sen Allah mısın kardeşim” dedi, 3 hafta ceza aldı.
Şimdi belki Adnan Polat da ceza alacak, belki Şekip Mosturoğlu da, belki Umut Bulut da...
Ama ya hakemler?
Herkes suçlu onlar temiz mi sizce?
Onlar işledikleri suçların karşılığında ne cezalar alıyor?

Yüzüne top fırlatan Edu’yu kızartamıyorsan...
Yaklaşık 1 dakika sahanın ortasında sana rest çeken Arda’yı atamıyorsan...
El yardımıyla atılan golleri göremiyorsan (Örnek: Baros)...
Ofsayttan gelen golleri çözemiyorsan (Örnek: Youla)...
Saha içindeki topu dışarıya taşıyıp bir penaltıyı atlıyorsan (Örnek: Sabri Sarıoğlu-Tolga Zengin)...
Selçuk Şahin ve Hüseyin Çimşir’e hikayeden sarı kartlar gösterip cezalı duruma düşürüyorsan...
Nizami golü saymıyorsan, (Örnek: Nobre, Selçuk Şahin)
Sen ne iş yaparsın sevgili hakemim?

Ha milletvekili ha hakemlerimiz!
Birisine hakkınız yok, dokunamıyorsunuz.
Diğerine hakkınız var, dokunmuyorsunuz...
Bu yazı bunun için yazıldı işte, bir şeylere, birilerine dokunmak için...

Sezonun en gollü haftasını geride bıraktık. 9 maçta 34 gol atıldı. Yani maç başına 3.78 gol...
Sezonun en kartlı haftalarından birini daha geride bıraktık. 9 maçta 41 sarı, 2 kırmızı... Yani maç başına yaklaşık 5 kart...
Gol atınca sevinir ya insanlar, mutlu olur ya...
Kartlara bakılırsa, biz ya sevinmeyi bilmiyoruz ya da üzülmeyi...
Ya da birileri bizim sevinmemizi de istemiyor, üzülmemizi de...
Koyun gibi yani!

YORUM YAZ