MENÜ

Hayat mı oyun mu!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Murat Bek, İbrahim Geçer, Bilal Özcan, Halil Özdoğru, Mustafa Aslan, Reşit Eracan, Koray Özel, Yunus Yılmaz, Birol Elmas, Mesut Cengiz, Mesut Kazanç, Yavuz Çoban, Fikret Özer, Hüseyin Güldal, Soner Ateşsaçan, Eyüp Çolakoğlu, İdris Çam, Fevzi Kazak, Mehmet Çetin, Süleyman Kalkan, Ahmet Tunçer, Mehmet Ağgedik, Ramazan Akın, Ufuk Bozkurt... Tam bir hafta önce ayrıldılar aramızdan... Hakkari’de, Çukurca’da saatlerce mermi yağdırdılar üzerlerine... Saatlerce direndiler... Bombalara göğüs gerdiler... Nereden geldiği belli olmayan kurşunlara yenildiler sonunda... Cansız bedenleri Van’a götürüldü helikopterle... Morga koydular 24 gencecik fidanı, otopsileri yapıldıktan sonra evlerine gönderdiler... 24 kez öldük 19 Ekim’de... (21 Ekim’de Antalyaspor ile Galatasaray golsüz berabere kaldı. 22 Ekim’de Manisaspor, Eskişehirspor’u deplasmanda 2-0 yendi. Bursaspor ile Trabzonspor 1-1 berabere kaldı. Karabük, Belediye’yi 2-0’lık skorla geçti.)
***
Yunus Geray... Henüz 13 yaşındaydı, Türkiye’nin herhangi bir şehrindeki herhangi bir yaşıtı gibi internet kafede yakalandı felakete... Korkunç sallantı başladığında bir vücut kapaklanmış üzerine... Yunus, kendini o an ölmekten kurtaran o elin kim olduğunu hiç bilmedi ve hiçbir zaman da bilemeyecek. Çünkü Yunus’u
kurtarma çalışmaları sürerken, Yunus’un omuzunda görünen o elin sahibi, çoktan ölmüştü. Yunus da öldü, durdu kalbi... Çok Yunus öldü Van’da... İsimlerini yazmaya kalksak, bu sütunlar yetmez ki... Bu yazı kaleme alınırken, 432 ölü vardı, bin 352 de yaralı... Enkaz altında kaç kişi var, bilinmiyor. (23 Ekim’de Kayserispor, Sivasspor’u 6-2 yendi. Ankaragücü, Orduspor’a Başkent’te teslim oldu. (0-2) Gaziantep, 3-0’lık skorla Gençlerbirliği’ni mağlup ederek ilk galibiyetini aldı. Fenerbahçe ile Samsun berabere kaldı. 24 Ekim’de, Beşiktaş, Mersin’i 1-0’la geçti...)
***
Birol 40 gün sonra teskeresini alacaktı... İlk iş, 2 bin TL bulup, evin borçtan kesik olan elektriğini açtıracaktı. İbrahim, 3 yıl önce gittiği Amerika’dan 3.5 ay önce dönmüştü. Ölüme geleceğini nereden bilecekti. Hüseyin, 6 ay sonra evlenecekti. Yavuz, izne çıkacaktı, çatışmalar nedeniyle vazgeçti. “Allaha emanetsiniz” dedi telefonda, ailesini Allah’a emanet etti, gitti. Gidenlerin ardından bir şeyler yazmak bile zorken, futbol oynattık biz... Gol attırdık 20’li yaşlarında hayata veda eden Birol’un akranlarına... Kim sevindi peki? Ya da kim üzüldü?
***
Birileri tonlarca ağırlığında beton yığınlarının altında halen bir ümit yaşama sarılırken de futbol oynattık biz... 13 yaşındaki Yunus’u toprağa emanet ederken, 13 yaşındaki çocuklardan Alex’in Quaresma’nın golleriyle coşmalarını bekledik. Kim coştu peki? Her gün 24 Mehmetçik vermiyoruz toprağa... Her gün 7.2’lik depremle sarsılıp yüzlerce canımızı kaybetmiyoruz. Bu kadar mı zor bir duruş sergilemek?
Bu kadar mı zor ‘Ülkem bu acıları yaşarken, ben futbol oynatamam’ demek?
***
İşim bu, gereğini yaptım. Bir maçı statta canlı izledim, 4 maçı naklen takip ettim. Kalan maçların da özetlerine baktım. Fakat ne yazabilirim ki? Bu arada dün haber ajanslarına bir son dakika notu düştü: Milli Piyango İdaresi, geçen yıl 35 milyon lira olan yılbaşı büyük ikramiyesini bu yıl 40 milyon liraya çıkarma kararı aldı... Tam zamanı değil mi? Yazıklar olsun...

YORUM YAZ