MENÜ

FB ve GS!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sene 2006...

Almanlar’ın devi BorussiaDortmund için her sabah ayrı bir kâbus... Borçlar dağ gibi, kulübün kapısına kilit vuruldu, vurulacak... Alacaklılar kapıda, Dortmund Yönetimi çıkmazda...

Dortmund tarihinin en karanlık günlerinde, en büyük yardım, en umulmadık yerden geldi. Ezeli rakipleri Bayern Münih, Borussia Dortmund’a hiçbir kefil dahi istemeden para yardımı yaptı ve Dortmund’u iflastan kurtardı.

O günlerden bahsederken Bayern Münih’in eski başkanı Uli Hoeness der ki; “Bayern Münih rakiplerine yardım yapmakta da ünlüdür. Fink’i biz yetiştirdik, Hamburg Teknik Direktörü olması için de aracı olduk. Ayrıca zirve yarışı verdiğimiz Dortmund’a da birkaç yıl önce kredi verip borçlarından kurtulmasını sağlamıştık. Dortmund futbolcularına maaş ödeyemez durumdaydı. Yardım ederken hiçbir kefil veya
garanti de istemedik...”

Ve Dortmund cephesi... Bayern’den böyle bir borç aldıklarını doğrulayan dönemin Dortmund Başkanı Hans-Joachim Watzke: “Bayern kader anımızda yardıma koştu. Kulübümüz rahatladı. O günler aklıma geldiğinde halâ vücudumda titremeler oluşuyor, ateşler basıyor...”

“Dünyanın en iyi orta sahası olmak nasıl bir duygu” sorusuna, “Bunu bana değil, Gerrard’a sorun” cevabını vermişti, benim için tarihin gelmiş geçmiş ve gelecekte de en iyi orta sahası olacak olan Zinedine Zidane...

“Gerrard gibi bir makine odasına sahip değilseniz, bu, bütün takımı kötü etkileyebilir. Real Madrid’de şampiyonluklara koşarken, her zaman takımın en önemli oyuncusunun Claude Makelele olduğunu söylerdim. O olmadan ne Figo, ne Raul ne de ben, yaptıklarımızın hiçbirini yapamazdık. Gerrard da Liverpool için böyle bir öneme sahipti. İnanılmaz paslar atıyor, ikili mücadelelerde çok iyi ve gol atma yeteneği de var. Ancak en önemlisi, sahada olduğunda arkadaşlarına güven ve inanç aşılıyor. Bunu öğrenmeniz mümkün değil; ancak doğuştan gelebilen bir şey” sözleriyle de açıklamasını yapıyordu.

Ne Bayern Münih’in Borussia Dortmund’a para yardımında bulunmak... Ne de Zinedine Zidane’nın Steven Gerrard’ı (bırakın Messi ya da Ronaldo’yu) kendisinden bile üstün görmesi gibi bir mecburiyeti var. Fakat onların gerçeği farklı...

Bayern ile Dortmund’un yerlerine Fenerbahçe ile Galatasaray’ı koyun... Zidane ile Gerrard’ın yerlerine Volkan Demirel ile OnurKıvrak’ı... Galatasaray ile Fenerbahçe; Bayern ile Dortmund gibi olmadan... Onur ile Volkan; Zidane ile Gerrard gibi olmadan... Düzelmez hiçbir şey...

Onlar o kafayla Şampiyonlar Ligi Finali kovalar; sen çeyrek finali şölenlerle kutlarsın, Süper Lig şampiyonluklarıyla yetinirsin. Onlar Dünya üzerindeki her şehirde kaldırmadık kupa bırakmaz; sen ülke
sınırlarından dışarı çıkamazsın...

Mesele; Fenerbahçe-Galatasaray; Volkan-Onur meselesi değil elbette... Mesele; hayata bakış açımız...

Onların gerçeği farklı demiştik ya, şimdi sırası...

RAKİBİN KADAR BÜYÜKSÜN...

Bu nedenle rakibini dibe çekme, yukarıya taşı... Böyle yap ki; onu geçtiğinde kazandığın başarı, hakikaten başarı olsun!

YORUM YAZ