MENÜ

Çuf çuf!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Takvim yaprakları 1960’lı yılları göstermektedir.
Güzel illerimizden birinde, personelin büyük bir ihmali sonrasında, Akıl Hastanesi’ndeki bütün akıl hastaları kaçar ve şehrin sokaklarına dağılırlar.
Durum fark edildiğinde, hastanede büyük bir panik başlar.
Müdür-personel hep birlikte kafa kafaya verir ve ne yapılması gerektiğini konuşurlar.
En sonunda Başhekim sözü alır ve “Buldum” der.
Odadaki herkes merak kesilir; öyle ya, yüzlerce akıl hastasıdır kaçan ve tek tek nasıl bulunacak!
Dönemin çok önemli doktorlarından biri olan Başhekim Mutemet bey; “Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin” der.
Doktorlar, personel şaşkındır; “Acaba” derler içlerinden, “Başhekim de mi çıldırdı!”
Fakat ‘emir, demiri keser’ ve önde Başhekim Mutemet Bey, arkasında diğer doktorlar ve görevli personel...
Şehrin sokaklarında ‘çuf çuf’ diye bağırarak, ‘Kara Tren’ oyunu oynamaya başlarlar...
Bir süre sonra kuyruk uzamaya başlar, Başhekim’in planı tutmuştur, diğer doktorlar ve personel hem şaşkın hem de mutludur artık.
Bu çılgınca oyun saatlerce sürer ve kuyruk uzadıkça uzar.
Lokomotif, yani Başhekim Mutemet Bey, rotayı çizmiştir ve saatler sonra ‘tren’in güzergahı Akıl Hastanesi’ne doğru dönmüştür.
Sorun çözülmüştür; şehrin Mülki İdare Amirleri, Başhekim Mutemet Bey, doktorlar ve elbette personel hayli mutludur.
Bu arada Akıl Hastanesi’ne dönen hastalar da mutludur; öyle ya, şahane bir gün geçirmişler, oyun oynamışlar ve yurtlarına geri dönmüşlerdir.
Fakat asıl mesele bundan sonra başlayacaktır!
Başhekim Mutemet Bey, “Bir sayım yapın bakalım, dışarıda kaç hastamız kalmış” der.
Personel sayımı yapar ve Başhekim’e rapor verir: “Toplam 612 hastamız, hastaneye geri dönmüştür.”
Başhekim Mutemet Bey’in gözleri yerinden çıkacak gibidir;
Çünkü hastaneden kaçan akıl hastası sayısı, aslında 423’tür!

Hikaye deyip geçmeyin, yaşanmış bir olaydır bu... Fakat şehrin ismini verip de başıma iş almam! Ki zaten nerede yaşandığının ne önemi var, sonuçta nerede yaşandığı değil, nasıl sonuçlandığı önemli değil midir!

Kısa bir aradan sonra yeniden kavuştuk ya ligimize... 16. hafta sonundan 17. hafta sonuna kadar geçen 18 günlük süreçte yaşananlar, aklıma yukarıdaki olayı getirdi.
Olayları da yazmam, elbette başıma iş almam!
Yıldızlar arasındaki boşluğu herkes kendince doldursun!

...

Acaba diyorum...
Biz de kapıları açsak...
Ama kara trencilik oynamasak...
Çuf çuf diye bağırmasak...
Gidenler dışarıda kalsa!

Türk Futbolu’nun aklı başına gelir mi!

YORUM YAZ