MENÜ

'Biz bize yeteriz'

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tarihin en büyük direnişiydi... Polis, “Bunlar bunlar bunlar yaptı, elimizde onlarca belge, kanıt var” diyordu. Savcı, “İşte bunlar suçlu, kesin cezayı” diyordu. Hakim, “Polis belge var diyor, savcı kesin cezayı diyor. Bu durumda bana düşen de gereğini yapmaktır” hükmünü veriyordu.

Çoluğu, çocuğu... İhtiyarı, delikanlısı... Kadını, erkeği... Başörtülüsü, mini eteklisi... Cübbelisi, ceketlisi... Sokaklara döküldüler. Adına ‘Büyük Yürüyüş’ dediler. Bağdat’ta yürüdüler, Taksim’de yürüdüler, Boğaz Köprüsü’nde yürüdüler. O polisler ‘yürüme’ dedikçe, onlar bir çoğalarak yürüdüler. İçeriden Aziz Yıldırım’ın sesi yankılanıyordu: “Ne şikesi! Memleket elden gidiyor...” Dışarıdan Ali Koç’un çığlığı duyuluyordu: “Biz şike yapmadık...”

Çoluğu, çocuğu... İhtiyarı, delikanlısı... Kadını, erkeği... Başörtülüsü, mini eteklisi... Cübbelisi, ceketlisi... Aziz Yıldırım’ı, Ali Koç’u... Hep birlikte başardılar... Bir 3 Temmuz’da başlayan karanlık dönemi, bir 15 Temmuz’da aydınlığa çıkarttılar.

Ve sadece bir kaç yıl sonra... Bir Ocak günü... Bir koltuk için, bir kürsüde birbirlerine girdiler. O karanlık günlerde; o polislerin, o savcıların; o hakimlerin; kendilerine yaptığı gibi hem de... Belaltı vurarak başladılar kavgaya... Mayıs’taki kongreye kadar, yeni bir ‘3 Temmuz’u yaşayacak belli ki Fenerbahçe... Ve bu kez, bu tiyatroda, o kötü insanlar oynamayacak. Başrollerde, o kötü insanları omuz omuza vererek deviren başrol oyuncuları var!

Ve “Fenerbahçe şampiyon olacak mı” diye soruyor halen Fenerbahçeliler... Olamaz sevgili Fenerbahçeliler... Bakın tarihe; omuz omuza vermediğiniz hangi gün, başardınız ki siz! O sloganı gerçek yapıyor ceketlileriniz; “Biz bize yeteriz. Çünkü Fenerbahçeyiz...” Hakikaten başka düşmana gerek yok, birbirlerine yetecekler belli ki!

YORUM YAZ