MENÜ

Papila'dan farkı yok!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir haftadır Fenerbahçe medyası cumartesi günkü maça Yunus Yıldırım’ı atamıştı. Herhalde MHK kendi fikirleri doğrultusunda değil Fenerbahçe medyasının görüşleri doğrultusunda atamayı yaparak emellerine ulaştılar. Aslında Beşiktaş lider olduktan sonraki 4 haftasına bakın, hakem hataları ön plana çıkmış; zaten kısıtlı olan bir kadroyu ufaktan ufaktan doğrayıvermişlerdir.
Beşiktaş Başkanı genel kurulda “Ben istedim federasyon gitti” dedi. Keşke demeseydi... Asıl üzüntüm cumartesi gecesi ve dünkü gazetelerdeki yorumlara. İlk golden önce topun tamamı çizgiyi terk etmiş, ne hikmetse yardımcı hakemin gözüne perde inmiş ve giden top Fenerbahçe’nin ilk golü olmuştur. 84. dakikada Erman Toroğlu’nun deyimiyle Kazım, Batuhan’ı korkutmak düşüncesiyle topa el uzatıp çekmiş, dokunmamış bile! Hadi Batuhan çocuk; korkmuş olabilir, ama televizyonun başındakiler çocuk değil. Eğer Toroğlu bu topa penaltı değil diyorsa, bir dönem ‘Yumoş’ benzetmesini yaptığı Cem Papila’dan farkı kalmamıştır... Bana göre Toroğlu da sezonu kapattı. O doğruları söylediği için seviliyordu. Aklı neredeydi bilemiyorum. Hele aynı pozisyona Metin Tokat kardeşim öyle bir yorum yapmış ki, onun adına üzüldüm. Aklıma Van’daki Sergen’in pozisyonu geldi. Hani Metin Tokat’ın elle kesilen topa devam dediği pozisyon...
Alex hırsız mı?
Hele Alex’in kendini yere attığı -tribünden gelen yabancı maddelerden dolayı- pozisyonlarında Alex’i Toroğlu kahraman yaptı. Alex iyi bir futbol oynadı. Çünkü karşısında ona “Dur nereye gidiyorsun?” diyecek Beşiktaşlı bir oyuncu yoktu. Gol pozisyonlarındaki becerisinden dolayı tebrik ederim. Ancak tribünleri masumane hareketler ile tahrik edici görüntülerden dolayı da kınıyorum. Ya Lugano’nun ekmek yediği ülkede tribünlere “8” işareti yapması ne demek. Centilmen Zico, Cüneyt Çakır’a mektep ararken, kendi futbolcusuna da bir mektep arayışına girecek mi?
Alex’in yere düştüğü her iki pozisyonda da abartı ve tahrik vardı. Korner atışlarına giderken o bölgedeki taraftarlara öyle bir tavırlı hareketleri vardı ki insanın tahrik olmaması elde değil. Alex’i çok severdim. Ama dünkü maçtan sonra benim için yaşarken ölmüştür. Ha diyeceksiniz ki: Alex’in de çok umrunda. Nasıl Otto Bariç hala Türk sporseverinin aklında Trabzon maçıyla yer ettiyse; Alex de Beşiktaş taraftarında artık aynı yerdedir. Ha Beşiktaş taraftarının suçu yok mu? Var tabi ki. O da madem ‘Alex hırsız’ diyorlar o halde kendilerine hakim olmaları lazımdı. Yani mallarına sahip çıkacaklar, hırsızın başını belaya sokmayacaklardı. Bana göre de tribünleri geren faktörlerin başında geliyordu Alex.
Fenerbahçe, Yunus Yıldırım’ın yüzde 100 etkisiyle İnönü’den 3 puanla çıktı. Kadro olarak bakın yedekler dahil zaten aksini düşünmek biraz hayaldi zaten. Şimdi otursun Demirören önümüzdeki senenin hesaplarını yapsın.
Başlamalı... Bir yerden başlamalı... Belki de Fenerbahçe maçı, bu iş için iyi bir başlangıç olur.

YORUM YAZ