MENÜ

Nereye kadar şişir?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ve sahaya iniyoruz... Eğer Carew ile Veysel’in varsa, oyunu kenarlara taşıyıp, yandan ortalarla bu oyuncuları kullanmalısın. Ne yazık ki, dün bu düşünceyi Cordoba’dan başka kimse taşımadı. Ali Güneş ve İbrahim Üzülmez, oyunun genelinde adrese tek bir top bile atamadı. Üçlü defans oynuyor ve onların önüne de iki adam yerleştiriyorsan, icraatın da ona göre olmalı. Öndeki ikiliden biri oyun kurmalı, biri de ikili mücadelelerde ön plana çıkmalı. Fakat bu işi yapacak olan Koray ve Tayfur, dün ilk yarı bekleneni veremediler. Yani aynı görevi üstlenmişler, birbirinin işine karışıyorlardı. Oyunda kaldığı süre içinde Tümer bir şeyler yapmaya çalışıp, kalabalık Sakarya defansının içinde tek başına mücadele etti. Aslında çözüm vardı. Koray ve Tayfur’un önünde dönen toplara sahip olacak, Tümer’in yükünü azaltacak, kapalı defansta tek top yapabilecek biri vardı. Rıza bunu gördü ama, bu sefer de Tümer sakatlandı. Sergen, Ahmed Hassan ve daha sonra Ahmet Dursun’un oyuna girmesi, devamlı çıkmaya çalışan Sakarya’yı bir anlamda frenledi. Oyun öyle bir kilitlenmişti ki, bunu açmak için bir çilingir lazımdı. O da müsabakanın hakemi Vedat Yüksel’di. Verdiği iki penaltıda da kafalar karışık, bana göre uydurma. İlk penaltı atışındaki ihlal kararı, dünkü olayların başlangıcı oldu. İhlali yapan Beşiktaşlı oyuncular değil, Sakaryalılar’dı. Yani penaltının tekrarlanmasının, oyunu, tribünleri ve herkesi germenin bir anlamı yoktu. Televizyondan atıp tutan, hakemleri etkileyen yorumcular herhalde dün geceki penaltı tekrarından sonra kına yakmışlardır!

YORUM YAZ