MENÜ

Nereden başlayalım

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Pancu, Çağdaş, Ahmed Hassan, Juan Fran sahada; Carew, Sergen, İbrahim Toraman kulübede, Okan tribünde... Pes doğrusu. Hazırlık maçları dahil, bir takımın üstüyle başıyla bu derece oynanmaz. Hele, defansıyla asla. Sakın ola ki, Del Bosque ‘Malzemem bu’ demesin. Haaa!.. Bir de sahada oynayan oyuncular var ki, pes doğrusu. Temmuz’da, hepsi futbol uleması, savaşçısı, cambazı olarak gösteriliyordu. Kendilerini yere göğe sığdıramıyorlar. Ben dünkü maçta Del Bosque’ye ve yönetime suç bulmuyorum. Yani, sahaya çıkan futbolcu da biraz oynayacak. Dün gece iyi bir ders alındı. Futbolun bir kuralı var, o da gol. Bu tür iki ayaklı maçların, ilk etabında atabildiğin kadar atacaksın. Atamayacaksan da, yemeyeceksin. Gol lazım dedik ya, ancak Del Bosque’nin talebelerinin kafalarında topu ileriye oynama düşüncesi hiç yok. Ya yan top, ya geri pas. Bu anlayış hem takımı kendi alanına hapsediyor, hem de kollektif futbol oynayan rakip Bodo’nun ekmeğine yağ sürüyor. Ne yazık ki, rakip düşman kalesini topa tutarcasına şutlar çekerken, Beşiktaş hatırı sayılır bir şut bile çekemiyor. Atılan bir gol, bu kötü oyuna rağmen belki de İstanbul’da turu getirecek. Beşiktaş takımının, bir daha bu derece pas hatalarıyla dolu bir maç izleteceğini zannetmiyorum. Doğrusunu isterseniz, dünkü olumsuz görüntülere rağmen tur için ümitliyim. Ve son sözüm de, Pancu ile gol atmasına rağmen Ahmed Hassan’a... Ne olur, ayağınıza gelen ilk topu rakibe atın. Çünkü, arkadaşlarınız rakipten daha kolay top alıyorlar.

YORUM YAZ