MENÜ

Korku tüneli

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Beşiktaş’ta yarın yapılacak Mali Genel Kurul toplantısı nedeniyle Denizli seyahati çok hareketliydi. Çoğu zaman göremediğimiz kişiler, ballı-kaymaklı seyahatta yerini almıştı. Ne için?.. ‘İbra için’... Halbuki, aklı selim Beşiktaşlı ‘ibra’ etmek zorunda olduğunu biliyordu, mecburdu da. Bu Beşiktaş duruşudur. Böyle gözdağı verilerek yaşananlar ayıp ve yakışıksız oluyor.
Sahaya giremiyordum. Çünkü korku tüneli gibiydi... Yusuf’suz, tatsız-tuzsuz olan Denizlispor’da 22 numaralı 19 yaşındaki Güray’ın yıldızlaştığı bir maçtı. Oyun 2-0 ve Beşiktaş, hâlâ tedirgin, biz de tedirginiz. Kafalar nerede bilmiyorum. Biz bunları düşünürken, yenen ilk gol Rüştü klasiğiydi. Öyle ki, Denizlispor bile bunu bilmiş olacak ki, 30’dan, 40’tan, orta sahadan top ayağına gelen kalede, sanki ben varım, şut atıyor... Vuruyor da, vuruyor. Doğrusunu isterseniz; Rüştü, yediği gole kadar, kötü de oynamadı. Ama, kaleci tuttuklarıyla değil, tutamadıklarıyla daha çok akıllarda kalır.
Ve Ali Tandoğan... Eğer sen, Beşiktaş takımının formasını giyiyorsan, dünkü görüntünle biraz ayıp ediyorsun. Kart görürsün, birşey demem ama bu kadar da ucuz değil bu işler. Az kalsın bir çuval inciri berbat ediyordun, 3 puan da gidiyordu. Üzüntüm; Holosko’nun, Nobre’nin, Gökhan Zan’ın Cisse’nin ve İbrahim Toraman’nın mücadelesinin güme gitmesi. Güzellikler yazmak gerekirken bunu yazıyoruz. Ne yapalım... Bu da Beşiktaş klasiği. Ertuğrul hocaya sorduk; ‘Bu korku ne zaman bitecek?’ diye... O da, ‘Değişim içindeyiz’ diyor... Ama ligde bitiyor! Farkında mı?
Denizli’de bir de güzellik vardı. Siyah-Beyaz grubun gelenek haline gelen icraatları burada da devam etti. Gittikleri her ilde ikiyüze yakın çocuğu Siyah-Beyaz forma giydirmeleri hoş. Dün de, Yaşar İnan başkanlığında Atilla Yavuz, Ahmet Çimen ve arkadaşları Kocabaş Beldesi’nde çocuklarla çok güzel dakikalar yaşadılar ve yaşattılar. Kendilerini kutluyorum.

YORUM YAZ