MENÜ

Dua et Bobo'ya

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Başta Beşiktaşlılık duygusundan, sonra da görev şezlongtan yazmak yapımızda olmadığından mecburen Ankara’dayız. Üç gole rağmen ne tat, ne tuz, ne de zevki olan bir maç... Kötü değil, rezil, başbelası bir zemin... Delgado’ya, Tello’ya, Serdar Özkan’a ve Mehmet Çakır’a kızmıyorum bu zeminde. Çünkü onlar oynadığı zaman futbolda biraz da olsa seyir zevki var. Diğer oyuncular ise top benden uzak olsun da, Allah’a yakın olsun düşüncesinde. Dan dun... Anlayın siz bizim dün çektiğimiz çileyi. Ve bu takım lider. Üstelik 137 hafta sonra gelen liderlik.
Fenerbahçe, Sevilla galibiyetini doya doya yaşayamadı. 90+3’te gelen Bobo golü bu haftayı da huzurlu yapabilir ama nereye kadar? Aslında dün zemini konuştuk. Doğrusunu da yaptık. Mesut Bakkal işi sağlama ve beraberliğe bağlamak istedi. Erhan Güven, El Saka, Traore ve Hakan Aslantaş’ı oynatarak hiç çıkarmadı. Bu da kapalı defansta Holosko’yu ve Bobo’yu etkisiz kıldı. Çünkü geniş alan bulamadıkları takdirde bu iki oyuncunun da verimli olması zor. Hal böyle olunca Beşiktaş’ın ölü toplardan başka gol atması mümkün değildi. Öyle de oldu. Tello’nun kestiği ilk topta, sahanın en iyisi Toraman’ın attığı gol ve Bobo’nun yine öyle bir toptan gelen golü dünü kurtardı. Dedik ya önümüzdeki haftalar bu oyun nereye kadar?
Yalnız hakemlere bir şey söylemek istiyorum. Kulaklıklar ve bayraklar ne işe yarar. Yardımcın Serkan Akarca robot değil. Ofsayt, faul, taç göstermiyor. Disiplin cezasını gösteriyor, yani penaltıyı... Korkmayacaksın Yunus Yıldırım, çalacaksın. Sadece ona değil Delgado’ya giren Traore’yi de gözünü kırpmadan atacak. Bak sen atmadın, yukarıda Allah çarptı, attığı tekmeyle kendi çıktı. Hakemin müsabakanın neticesi ile oynaması budur işte. Dua et Bobo’ya, seni de kurtardı.

YORUM YAZ