MENÜ

Çomak sokulunca

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ne güzel başlamıştı maç. Rahat da gidiyordu. Dakikalar 45’i gösterdiğinde oyun 2-0 olmuş, ilk defa Beşiktaş taraftarı sıkıntısız, coşkuyla maçını destekleyecek derken korku dolu bir ikinci yarı başladı. Zaten sıkıntılı bir kadro, Ertuğrul Sağlam da bu kadronun içinde çıkartabileceği en iyi 11’i sahaya sürmüştü. Sorun ne kaledeydi, ne defansta sorun orta sahada. Cisse yok, Kurtuluş yok, Toraman var ama o da haftaya yok. Bülent Yıldırım’ın belki de maçta verdiği en doğru karardı, Toraman’ı ikinci sarı kartla atmakla. Ama profesyonel bir futbolcu hele oyunun en etkisiz alanında bu kadar sorumsuzca atılmaz. Seyircinin baskısı genç Barış’ın başını yedi, Barış haksız atıldı. Ama 42. dakikada Yattara’yı sahada tutması belki de bizim gibi Trabzon’da seyredecek başka oyuncu olmadığından olacak. Yattara’yı çıkar Trabzonspor sıradan bir ekip. Bülent Yıldırım’a bir tavsiyem, aslında diğer hakemelere de aynı tavsiyeyi yapacağım. Nobre eski Nobre değil. Adam gibi oynuyor, mücadele ediyor, formasını ıslatıyor, golünü atıyor. Emeğe saygınız olsun. Nobre-Holosko dokuları tuttu ama bu dokunun üretken olabilmesi için Delgado’nun, Tello’nun Serdar Özkan’ın bunlara mutlaka yakın oynaması lazım. İnşallah indirim yaparlar, gazeteme ilan vereceğim. ‘Tello, Serdar Özkan ligin ikinci haftasından beri kayıptınız, neredesiniz? Bulanlar mükafatlandırılacaktır’ İşte size Beşiktaş orta sahasının hali. Siz bakmayın 3-0’lık skora Bülent Yıldırım çomak sokunca çok sıkıntılı bir ikinci yarı oldu. Tamam risk kolay geçmeyecek ama rakiplerin oynadığı hakemlere bir bak, Beşiktaş’ınkilerine. Onlar krem karamel, seninki acılı ezme.

YORUM YAZ